[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat University Journal of Health Sciences (Veterinary)
2018, Cilt 32, Sayı 3, Sayfa(lar) 155-160
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Buzağıların Genişlemiş Spektrumlu Beta Laktamaz Üreten Escherichia coli Taşıyıcılığı
Durmuş YILDIRIM1, Faruk PEHLİVANOĞLU2
1Burdur İl Tarım Gıda ve Hayvancılık Müdürlüğü, Burdur Gıda Kontrol Laboratuvarı, Burdur, TÜRKİYE
2Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Burdur, TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: Beta laktamaz, buzağı, CTX-M, GSBL, Escherichia coli
Özet
Gram negatif bakteriler tarafından üretilen genişlemiş spektrumlu beta laktamazlar (GSBL) bakterinin tüm penisilinlere, 1.-4. kuşak sefalosporinlere ve monobaktamlara dirençli olmasını sağlamaktadır. Bu çalışmada Türkiye’nin Burdur ili’ndeki sağlıklı buzağılarda GSBL üreten E. coli taşıyıcılığı ve bu izolatlarda yaygın GSBL genlerinin varlığı araştırıldı. Toplanan 150 buzağı dışkı örneğinin herbirinden tamponlanmış peptonlu su içinde %10’luk süspansiyon hazırlandı ve sefotaksim ve seftazidim ilave edilerek hazırlanmış E. coli / koliform selektif agar besiyerlerine eş zamanlı ekildi. Besiyerinde görülen kolonilerden E. coli identifikasyonu standart metotlarla ve polimeraz zincir reaksiyonu (PZR) ile genotipik doğrulama yoluyla yapıldı. Ardından E. coli izolatlarının GSBL üretip üretmediği kombine disk metodu ile belirlendi ve yaygın GSBL genleri olan Sefotaksimaz-Münih (CTX-M), Temoneira (TEM) ve sülfhidril değişkeni (SHV) PZR ile araştırıldı. Son olarak izolatların çeşitli beta laktam antibiyotiklere ve diğer sınıftan antibiyotiklere duyarlılığı agar disk difüzyon testi ile araştırıldı. Toplam 44 adet E. coli selektif agardan izole edildi ancak bunların 36’sı GSBL üreten izolat olarak tespit edildi. CTX-M (grup 1) genleri tüm izolatlarda belirlenirken SHV genine hiçbir izolatta rastlanmadı. GSBL üreten E. coli izolatları beta laktam grubu ve diğer grup antibiyotiklere yüksek oranda dirençli bulundu. Sonuç olarak, bu çalışma ile Türkiye’nin Burdur ilindeki işletmelerdeki sağlıklı buzağılarda GSBL üreten E. coli varlığı ve GSBL gen tiplerinin yaygınlığı gösterilmiş oldu.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Beta laktam grubu antibiyotikler hayvanların çeşitli enfeksiyonlarının tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu antibiyotiklere karşı bakterilerin geliştirdiği dirençte bakterilerin ürettiği oldukça heterojen yapıda olan beta laktamaz enzimleri önemli bir yer tutar 1,2. Genişlemiş spektrumlu beta laktamazlar (GSBL) olarak bilinen enzimler, beta laktam grubu antibiyotiklerden sefotaksim, seftazidim, seftriakson gibi oksiimino beta laktamlara, aztreonama ve penisilinlere direnç kazandıran ve genetik şifresi plazmid üzerinden taşınan enzimlerdir 2,3. GSBL’ler beta laktamaz inhibitörlerine (klavulanik asit, sulbaktam ve tazobaktam) duyarlıdırlar ve bu özellikleri fenotipik testlerle belirlenmelerine temel oluşturur 2.

    Günümüze değin E. coli izolatlarında belirlenmiş en yaygın GSBL sınıfları TEM, SHV ve CTX-M’dir 2. Bilinen GSBL sınıfları, her bir sınıftaki beta laktamaz tiplerinin sayıları ve nükleotid dizilerine Bush ve ark. 4 tarafından düzenlenen ilgili web sitesinden ulaşılabilmektedir. Günümüze değin tanımlanmış TEM ve SHV sınıfı beta laktamazların tümü GSBL karakterinde değilken CTX-M sınıfı beta laktamazların tümü GSBL karakterindedir. CTX-M sınıfı beta laktamazlar ayrıca kendi içerisinde de amino asit dizisi benzerliğine göre grup 1, grup 2, grup 8, grup 9 ve grup 25 diye 5 ayrı alt gruba ayrılmaktadırlar 5. Son 20 yılda yapılan çalışmalar CTX-M genini taşıyan E. coli izolatlarının prevalansının arttığını göstermektedir 6,7.

    Türkiye’de sığırlarda yapılmış GSBL üreten E. coli taşıyıcılığını ve GSBL genlerinin karakterizasyonunu bildiren çalışma sayısı sınırlıdır 8-11. Ancak bu çalışmalar yetişkin sığırlar üzerinde yapılmış olup yetişkin sığırların GSBL üreten E. coli taşıyıcısı oldukları belirlenmiştir. Bahsedilen çalışmalardan sadece Küçükbasmacı ve ark. 10’nın çalışması buzağıları da içermekte olup buzağıların GSBL üreten E. coli’yi taşımadıkları belirtilmiştir.

    Bu çalışmada, Burdur ili’nde sığır işletmelerinde yetiştirilen sağlıklı buzağıların bağırsak mikroflorasında, GSBL üreten E. coli suşlarının varlığının ve bu suşların taşıdıkları yaygın GSBL genlerinin belirlenmesi amaçlandı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Örnekleme: Çalışmada dışkı örneği toplanacak Burdur iline bağlı ilçeler, Holştayn sığır işletmeleri ve sağlıklı buzağılar tesadüfi örnekleme metodu ile seçildi. Dışkı örnekleri, 3 ilçeden (Bucak, Merkez ve Tefenni), toplam 44 işletme ziyaret edilerek her ilçeden 50’şer adet olmak üzere toplam 150 adet Holştayn ırkı 6 aylık yaşta ve daha küçük olan sağlıklı buzağılardan toplandı. Çalışmadaki seçilen işletmelerin herbirinden en az 2 ve en fazla 5 buzağıdan dışkı örneği alındı. Ayrıca dışkı örneği toplanan buzağıların yaşları (ay) kaydedildi. Yaş dağılımına göre; 0 – ≤2 ay yaş arası 56 buzağıdan, 2 ay < – ≤4 ay yaş arası 47 buzağıdan ve 4 ay < – ≤6 ay yaş arası 47 buzağıdan örnek toplandı. Dışkı örnekleri, steril dışkı numunesi alma kapları içerisine her bir hayvan için ayrı eldiven kullanılarak direkt rektumdan alındı. Numuneler alımı takiben soğuk şartlarda 2 saat içerisinde laboratuvara nakledildi.

    Bu çalışma Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Hayvan Deneyleri Yerel Etik Kurulu tarafından 09.09.2015 tarih ve 139 sayılı kararı ile uygun bulunmuştur.

    Ön Zenginleştirme ve Selektif İzolasyon: Alınan her bir dışkı örneğinden tamponlanmış peptonlu su (Lab M, İngiltere) içinde %10’luk süspansiyon hazırlandı ve 37 °C’de aerobik koşullarda 24 saat süreyle inkübe edildi. Ardından her bir dışkı süspansiyonundan 25 μL alınıp içerisine 2 μg/ml sefotaksim (Sigma, ABD) veya 2 μg/mL seftazidim (Sigma, ABD) ilave edilerek hazırlanmış Brilliance E. coli / koliform selektif besi yerlerine (Oxoid, İngiltere) eş zamanlı olarak ekildi ve petriler 37 °C’de aerobik koşullarda 24 saat süreyle inkübasyona alındı. Petrilerde üreyen seftazidim ve sefotaksime dirençli mor renkli kolonilerden MacConkey Agar (BD, ABD) besi yerine pasajlar yapıldı ve 37 °C’de aerobik koşullarda 24 saat inkübe edildi. MacConkey Agar (BD, ABD) besiyerinde üreyen pembe renkli laktoz pozitif koloniler Tryptic Soy Agar (Oxoid, İngiltere) besi yerine pasajlandı ve 37 °C’de aerobik koşullarda 24 saat inkübe edildi.

    E. coli İdentifikasyonu ve Genetik Doğrulama: E. coli identifikasyonu amacıyla üçlü tüp sistemi 12 ve ayrıca katalaz testi, metil red testi, oksidaz testi, sitrat testi ve Voges-Proskauer testi uygulandı 13. Elde edilen suşlardan DNA ekstraksiyonu kaynatma yöntemi ile yapıldı. Bunun için, Tryptic Soy Agar (Oxoid, ABD)’da üretilmiş E. coli izolatlarının her birinin steril ultra saf su içinde süspansiyonları hazırlandı (McFarland 5.0) ve süspansiyonlar 99 °C’de 15 dakika termal blokta tutuldu. Ardından süspansiyonlar 14000 rpm’de 5 dakika santrifüj edilip hücre partikülleri çöktürüldü. DNA’nın olduğu üst sıvıdan 100 μL alınıp steril ependorf tüplere aktarıldı. İzolatlardan elde edilen bu DNA örnekleri ile E. coli 16S rRNA genine özel primer çifti (Thermo Fisher Scientific Inc) kullanılarak polimeraz zincir reaksiyonu (PZR) yapılıp izolatların genetik doğrulaması gerçekleştirildi 14. PZR’de pozitif kontrol suşu olarak E. coli ATCC 25922 kullanıldı.

    GSBL Fenotipik Doğrulama Testi (Kombine Disk Metodu): İdentifikasyonları gerçekleştirilen E. coli izolatlarının GSBL üreten izolatlar olup olmadığının tespiti amacıyla Klinik ve Laboratuvar Standartları Enstitüsü (Clinical and Laboratory Standards Institute, CLSI)’nün önerdiği fenotipik doğrulama testi uygulandı 15. Test, 0.5 McFarland’a göre yoğunluğu hazırlanmış E. coli izolatı süspansiyonu ile Mueller Hinton Agar (BD, ABD) besi yerinde, sefotaksim (30 μg) (BD, ABD) ve sefotaksim-klavulanik asit (30/10 μg) (BD, ABD), seftazidim (30 μg) (BD, ABD) ve seftazidim-klavulanik asit (30/10 μg) (BD, ABD) diskleri kullanılarak gerçekleştirildi. Sefalosporin klavulanik asit kombinasyonunu içeren diskin etrafında oluşan inhibisyon zon çapı, aynı sefalosporin antibiyotiği içeren diskin etrafında oluşan zonun çapından 5 mm ve daha fazla ise, bu izolat GSBL üretimi açısından pozitif olarak kabul edildi 15. Testte, pozitif ve negatif kontrol suşları olarak sırasıyla Klebsiella pneumoniae ATCC 700603 ve E. coli ATCC 25922 kullanıldı 15.

    Antimikrobiyel Duyarlılık Testi: GSBL üretimi doğrulanan E. coli izolatlarının beta laktam antibiyotiklere olan duyarlılıkları agar disk difüzyon testi ile belirlendi 15. Bu amaçla, aztreonam (30 μg), sefpodoksim (10 μg), seftriakson (30 μg), sefoksitin (30 μg) ve seftiofur (30 μg) diskleri (Oxoid, İngiltere) kullanıldı. Test Mueller Hinton Agar (BD, ABD)’da gerçekleştirildi. Aztreonam, sefpodoksim ve seftriakson inhibisyon zon çapları CLSI’nin GSBL tarama testi zon çapları kriterlerine göre değerlendirildi 15. Sefoksitinin değerlendirilmesinde ise CLSI’nin Enterobactericeae familyası için standart zon çapları kullanıldı 15.

    Elde edilen GSBL üreten E. coli izolatlarının, diğer sınıf antibiyotiklere olan duyarlılıkları CLSI protokolüne göre agar disk difüzyon testi ile Mueller Hinton Agar (BD, ABD)’da belirlendi 15. Bu amaçla, enrofloksasin (5 μg), florfenikol (30 μg), gentamisin (10 μg), tetrasiklin (30 μg) ve sulfametoksazol - trimetoprim (25 μg) diskleri (Oxoid, İngiltere) kullanıldı. Enrofloksasin ve tetrasiklinin değerlendirilmesinde CLSI’nin hayvan patojenleri için önerdiği zon çapları baz alındı 16. Florfenikolün değerlendirilmesinde hayvan patojenleri Mannheimia haemolytica, Pasteurella multocida ve Histophilus somni için kabul edilmiş zon çapları baz alındı 17. Gentamisin ve sulfametoksazol – trimetoprim inhibisyon zon çaplarının değerlendirilmesinde ise CLSI’nin hayvan patojenleri için güncellenmiş kritik zon çapları baz alındı 17.

    GSBL Genleri İçin PZR: DNA örneklerinin her biri, TEM 18,19, SHV 19,20 ve CTX-M 19,21 genlerine özel primerler (Thermo Fİsher Scientific Inc) kullanılarak PZR ile test edildi. CTX-M geninin belirlenmesi için önce üniversal primer 19,21 kullanılarak CTX-M geni taşıyan izolatlar belirlendi. Ardından CTX-M grup 1 primerleri ile CTX-M geni taşıyan izolatlara PZR yapıldı 19,22. PZR’da pozitif kontrol izolatları olarak,TEM geni için E. coli ATCC 35218 (TEM-1), SHV geni için K. pneumoniae ATCC 700603 (SHV-18), CTX-M üniversal ve CTX-M grup 1 PZR için E. coli NTCC 13461 izolatları kullanıldı. Çalışmada uygulanan PZR protokolleri Pehlivanoglu ve ark. 11’dan alındı. PZR ürünleri, %1’lik agaroz jel içerisinde yürütülerek ultraviole ışığı altında görüntülendi.

    İstatistiksel Analiz: Buzağıların yaş grupları arasında GSBL üreten E. coli taşıyıcılığı açısından farkın önemli olup olmadığının belirlenmesi amacıyla Pearson ki kare testi uygulandı 23. Değerlendirmede P<0.05 değeri istatistiksel olarak önemli kabul edildi.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Seftazidim ve sefotaksim içeren Brilliance E. coli / koliform selektif besiyerlerinin her ikisinde de üreyen mavi-mor renkli muhtemel E. coli izolat sayısı; Bucak ilçesinde 8, Merkez ilçede 18 ve Tefenni ilçesinde 18 olmak üzere toplam 44 olarak bulundu. Her bir petriden rastgele 1 koloni seçildi ve MacConkey Agar besiyerine pasajlandı. İzolatların tümü MacConkey agarda üredi ve tümünün laktoz pozitif olduğu görüldü. Fenotipik testlerle yapılan identifikasyon sonucunda 44 izolatın tümünün E. coli olduğu belirlendi. E. coli 16S rRNA genine özel primer çifti kullanılarak yapılan PZR’a göre de 44 izolatın tümünün E. coli olduğu doğrulandı.

    E. coli / koliform selektif besiyerinde üreyen toplamda 44 izolatın 36’sının GSBL üreten E. coli olduğu kombine disk metodu ile belirlendi. Böylece çalışmada toplanan 150 dışkı örneğinin 36’sından GSBL üreten E. coli izole edilmiş ve izolasyon oranının %24 olduğu belirlenmiş oldu. İlçelere göre izolasyon oranları Bucak ilçesi için %16 (8/50), Merkez ilçe için %32 (16/50) ve Tefenni ilçesi için % 24 (12/50) olarak belirlendi.

    Çalışmada toplanan örnekler her bir yaş grubunda değerlendirildiğinde, GSBL üreten E. coli izolasyon oranlarının birbirine yakın olduğu görüldü. Bu oranların, 0 - ≤2 ay yaş grubunda % 23.21 (13/56), 2 ay < - ≤4 ay yaş grubu için %25.53 (12/47) ve 4 ay < - ≤6 ay yaş grubu için ise %23.40 (11/47) olduğu belirlendi. Buzağıların yaş gruplarına göre GSBL üreten E. coli taşıyıcılığı arasındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunmadı (P= 0.957).

    Antibiyotik duyarlılık testi sonuçlarına göre GSBL üreten E. coli izolatlarının yüksek direnç profiline sahip olduğu belirlendi. İzolatların tümü aztreonam, sefpodoksim, seftriakson ve seftiofura dirençli ve sefoksitine duyarlı bulundu. Diğer sınıflardan antibiyotiklerden en yüksek direnç oranı sulfametoksazol-trimetoprim kombinasyonuna karşı %88.88 (32/36) olarak tespit edildi. İzolatların enrofloksasin, florfenikol, gentamisin ve tetrasikline karşı direnç oranlarının sırasıyla %77.8, %55.6, %72.2 ve %86.1 olduğu belirlendi.

    TEM geni için yapılan PZR’da 36 adet GSBL üreten E. coli izolatının 33 (%91.66)’ünde TEM geni belirlendi (Şekil 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: TEM genine özel primerler ile bazı E. coli izolatlarında yapılan PZR sonucu (966 bç). M: Marker (100 bp), PK: TEM geni pozitif kontrol (E. coli ATCC 35218), NK: Negatif kontrol (kalıp DNAsız PZR karışımı), buzağı E. coli izolatları (9, 11, 16, 17, 18).

    SHV geni için yapılan PZR’da ise E. coli izolatlarının tümünün SHV geni taşımadığı belirlendi.

    CTX-M üniversal primerleri kullanılarak yapılan PZR’da tüm izolatların CTX-M genine sahip olduğu belirlendi (Şekil 2). Ardından CTX-M grup 1 primerleri kullanılarak yapılan PZR’da ise tüm izolatların CTX-M grup 1’e ait CTX-M genlerini taşıdığı belirlendi. (Şekil 3).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 2: CTX-M universal primerleri ile bazı E. coli izolatlarında yapılan PZR sonucu (543 bç). M: Marker (100 bp), PK: CTX-M gene pozitif kontrol (E. coli ATCC 13461), NK: Negatif kontrol (kalıp DNAsız PZR karışımı), buzağı izolatları (55, 72, 73, 74, 93).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 3: CTX-M grup 1 primerleri ile bazı E. coli izolatlarında yapılan PZR sonucu (891 bç). M: Marker, PK: CTX-M grup 1 pozitif kontrol (E. coli ATCC 13461), NK: Negatif kontrol (kalıp DNAsız PZR karışımı), buzağı E. coli izolatları (132, 133, 135, 137, 138).

    PZR sonucunda, 33 E. coli izolatının TEM ve CTX-M geninin her ikisini de taşıdığı belirlendi. Üç E. coli izolatının ise sadece CTX-M genini taşıdığı görüldü.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Dünyanın çeşitli bölgelerinde buzağılar üzerine yapılan çalışmalar mevcuttur. Hollanda’da Hordijk ve ark. 24 tarafından 1997-2010 yılları arasında 14 yıllık bir süreçte sefotaksime dirençli bakterilerin prevalansındaki değişimi araştırmak için buzağılarda yapılan bir çalışmada, 1998 ve 1999 yıllarında prevalans %4 iken 2010 yılında %39 olduğu bulunmuştur. Yine Hollanda’da Hordijk ve ark. 25 tarafından buzağılarda 3 farklı çiftlikte 0., 3., 6., 8. ve 10. haftalarda yapılan prevalans çalışmasında, 0. haftada çiftliklerde prevalansın %18 ile %26 arasında değiştiği, 10. haftada ise prevalansların giderek düştüğü görülmüştür. Ewers ve ark. 26 tarafından Almanya’da ishalli buzağılarda Şiga toksin üreten GSBL fenotipine sahip 2 farklı E. coli izolatında yapılan bir çalışmada, 1. izolatın CTX-M-1 ve TEM-1, 2. izolatın ise sadece CTX-M-1 geni taşıdığı rapor edilmiştir. Schmid ve ark. 27’da buzağılarıda içeren çalışmalarında (Almanya), buzağılardan topladıkları dışkı örneklerinin % 56.2’sinde GSBL üreten E. coli tespit etmişlerdir. Geser ve ark. 28 ‘nın İsviçre’de yaptığı çalışmada topladıkları buzağı dışkı örneklerinin %25.3’ünde GSBL üreten Enterobactericeae izolatları tespit etmişlerdir.

    Türkiye’de yetişkin sığırlarda günümüze kadar GSBL üreten E. coli prevalansı ve GSBL genlerinin belirlenmesine ilişkin yapılmış sınırlı sayıda çalışma mevcuttur 8-11. Aksoy ve ark. 8 tarafından yapılan çalışmada GSBL üreten E. coli suşuna yetişkin sığırlarda rastlanmamıştır. Hatay ili’nde yapılmış çalışmada prevalans yetişkin sığırlarda %8.3 olarak bulunmuştur 9. İstanbul ve Tekirdağ’da yapılmış çalışmalarda yetişkin sığırlarda sadece 3 adet GSBL üreten E. coli suşu izole edilmiş ve prevalans %1.2 olarak bildirilmiştir 10. Aynı çalışmada 10 İstanbul ve Tekirdağ’da bulunan iki sığır çiftliğindeki buzağılardan toplanan rektal sıvap örneklerinde GSBL üreten E. coli’ye rastlanmamıştır. Burdur bölgesinden yetişkin sığırlardan toplanan dışkı örneklerinde yapılan çalışmada ise, GSBL üreten E. coli taşıyıcılığı sığırlarda %15.5 olarak bulunmuştur 11. Yapılan bu çalışmada ise Burdur ilindeki sağlıklı buzağıların dışkı örneklerinde GSBL üreten E. coli taşıyıcılık oranı %24 olarak bulundu. Çalışma öncesinde buzağıların antibiyotiklere daha az maruz kalmış olmaları veya antibiyotik tedavisi görmemiş olmaları dolayısıyla, izolasyon oranının Pehlivanoglu ve ark. 11’nın Burdur ilindeki yetişkin sığırlarda bulduğu taşıyıcılık oranından daha düşük bulunacağı tahmin edilmişti. İki çalışma arasında farklı taşıyıcılık oranlarının çıkmamasının nedeni, buzağıların dışkı örnekleri toplandıkları sırada yetişkin hayvanlar ile birlikte olmalarına ve doğumdan sonra yetişkin hayvanlardan GSBL üreten E. coli izolatlarını almış olabileceklerine bağlandı. Nitekim, bu çalışmada aynı zamanda buzağıların yaşı ile GSBL üreten E. coli taşıyıcılığı arasında bir ilişkinin olmadığı belirlendi.

    Bu çalışmadaki E. coli izolatlarının taşıdığı GSBL genlerinin dağılımının Burdur ilindeki yetişkin sığırlarda Pehlivanoglu ve ark. 11 tarafından yapılmış çalışma sonuçları karşılaştırıldığında en dikkat çekici farkın bu çalışmadaki izolatların SHV genini taşımaması idi. CTX-M genleri açısından ise bu çalışmadaki izolatlarda belirlenen CTX-M genlerinin tümü Pehlivanoglu ve ark. 11’nın çalışmasındaki gibi grup 1’e ait olduğu görüldü.

    GSBL’ları kodlayan genlerin genellikle plazmidlerde lokalize olduğu bilinmektedir 2. Yapılan araştırmalarda 7,29,30 bu plazmidlerde aynı zamanda aminoglikozid, kinolon, tetrasiklin, kloramfenikol ve trimetoprim-sulfametoksazol dirençliliğini sağlayan genlerin de taşındığı ve bu nedenle GSBL üreten E. coli izolatlarının bu antibiyotiklere de yüksek oranda direnç gösterdikleri görülmektedir. Bu çalışmada da GSBL genlerini tespit edilen E. coli izolatlarında diğer gruptan antibiyotiklere (aminoglikozid, kinolon, tetrasiklin, fenikol ve trimetoprim-sulfametoksazol) karşı yüksek oranda direnç görülmüştür.

    Özellikle gelişmiş ülkelerde, Bakteriyel Dirençlilik İzleme Programları düzenli olarak yürütülmekte ve indikatör, patojenik ve zoonotik bakterilerin antibiyotiklere dirençlilik durumlarına ilişkin sonuçlar periyodik olarak yayınlanmaktadır 31,32. E. coli insan ve hayvan bağırsak mikroflorasının doğal üyesi olması sebebiyle, hayvanlarda çeşitli amaçlarla kullanılan antibiyotiklere sıklıkla maruz kalabilmekte ve böylece çeşitli direnç mekanizmalarını kolaylıkla geliştirmektedir. E. coli’nin diğer bir özelliği, direnç genlerini patojenik ve zoonotik bakterilere kolaylıkla transfer etmesi ve E. coli’nin antibiyotik dirençliliğinin izlenmesinde indikatör bakteri olarak kabul edilmesidir 33-35. Bu nedenle, antibiotik dirençliliğinin izlenmesinde patojen bakteriler kadar normal flora üyesi E. coli izolatlarına da bakılması önem arzetmektedir.

    Sonuç olarak, bu çalışma Türkiye’de sağlıklı buzağılarda CTX-M tipi beta laktamaz üreten E. coli varlığını gösteren ilk çalışma olması açısından ve CTX-M geni taşıyan E. coli izolatlarının yaygınlığını gösteren çalışmaları desteklemesi açısından önemlidir. Ayrıca bu çalışmada örneklenen buzağılarda yaş ile GSBL üreten E. coli taşıyıcılığı arasında bir ilişkinin olmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle buzağılarının yaşamlarının ilk günlerinde antimikrobiyellere dirençli bakteriler ile kolonize oldukları sonucuna varılabilmektedir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Frere JM. Beta-lactamases and bacterial resistance to antibiotics. Mol Microbiol 1995; 16: 385-395.

    2) Paterson DL, Bonomo RA. Extended-spectrum beta-lactamases: A clinical update. Clin Microbiol Rev 2005; 18: 657-686. 3. Bradford PA. Extended-spectrum β-lactamases in the 21st century: Characterization, epidemiology, and detection of this important resistance threat. Clin Microbiol Rev 2001; 14: 933-951.

    4) Bush K, Palzkill T, Jacoby G. “Beta-lactamase classification and amino acid sequences for TEM, SHV and OXA extended spectrum and inhibitor resistant enzymes”. http://www.lahey.org/Studies/ 01.03.2018.

    5) Bonnet R. Growing group of extended-spectrum beta-lactamases: The CTX-M enzymes. Antimicrob Agents Chemother 2004; 48: 1–14.

    6) Ewers C, Bethe A, Semmler T, Guenther S, Wieler LH. Extended-spectrum beta-lactamase-producing and AmpC-producing Escherichia coli from livestock and companion animals, and their putative impact on public health: A global perspective. Clin Microbiol Infect 2012; 18: 646-655.

    7) Livermore DM. Current epidemiology and growing resistance of Gram negative pathogens. Korean J Int Med 2012; 27: 128-142.

    8) Aksoy A, Göçmen JS, Kaçmaz B, Canver S. İnsan ve sığırlardan izole edilen fekal Escherichia coli suşlarında antibiyotik direnç ve genişlemiş spektrumlu beta laktamaz üretimi. Ankem Dergisi 2005; 19: 130-134.

    9) Aslantaş Ö, Elmacıoğlu S, Yılmaz EŞ. Prevalence and characterization of ESBL-and AmpC-producing Escherichia coli from cattle. Kafkas Univ Vet Fak Derg 2017; 23: 63-67.

    10) Küçükbasmacı O, Çiftçioğlu G, Midilli K, Issa G. Detection of extended spectrum beta-lactamase producing Enterobacteriaceae from food animals in Turkey. Revue Méd Vét 2008; 159: 586-592.

    11) Pehlivanoglu F, Turutoglu H, Ozturk D, Yardimci H. Molecular characterisation of ESBL-producing Escherichia coli isolated from healthy cattle and sheep. Acta Vet Beograd 2016; 66: 520-533.

    12) Lassen J. Rapid identification of Gram‐negative rods using a three‐tube method combined with a dichotomic key. Acta Path Microbiol Scand Sect B 1975; 83: 525-533.

    13) Winn W, Allen S, Janda W, et al. Koneman’s Color Atlas and Textbook of Diagnostic Microbiology. 6th edition, Philadelphia: Lippincott, 2006.

    14) Wang G, Clark CG, Rodgers FG. Detection in Escherichia coli of the genes encoding the major virulence factors, the genes defining the O157:H7 serotype, and components of the type 2 shiga toxin family by multiplex PCR. J Clin Microbiol 2002; 40: 3613-3619.

    15) Clinical and Laboratory Standards Institute (CLSI). Performance standards for antimicrobial susceptibility testing: Twenty-Sixth edition, CLSI Supplement M100S, Wayne, PA, USA, 2016.

    16) Clinical and Laboratory Standards Institute (CLSI). Performance Standards for Antimicrobial Disc and Dilution Susceptibility Tests for Bacteria Isolated from Animals. 3rd Edition, Approved Standards M31-A3. Wayne, PA, USA, 2010.

    17) Clinical and Laboratory Standards Institute (CLSI). Performance Standards for Antimicrobial Disc and Dilution Susceptibility Tests for Bacteria Isolated from Animals. 2nd Informational Supplement VET01-S2. 2013. Wayne, PA, USA, 2013.

    18) Arpin C, Dubois V, Coulange L, et al. Extended-spectrum β-lactamase-producing Enterobacteriaceae in community and private health care centers. Antimicrob Agents Chemother 2003; 47: 3506-3514.

    19) Heffernan HM, Woodhouse RE, Pope CE, Blackmore TK. Prevalence and types of extended-spectrum beta-lactamases among urinary Escherichia coli and Klebsiella spp. in New Zealand. Int J Antimicrob Agents 2009; 34: 544-549.

    20) Tenover FC, Rasheed JK. Detection of antimicrobial resistance genes and mutations associated with antimicrobial resistance in microorganisms. In: Persing DH, Tenover FC, Versalovic J, et al. (Editors). Molecular Microbiology: Diagnostic Principles and Practice. Washington DC: ASM Publishing 2004: 391-406.

    21) Saladin M, Cao VT, Lambert T, et al. Diversity of CTX-M ß-lactamases and their promoter regions from Enterobacteriaceae isolated in three Parisian hospitals. FEMS Microbiol Lett 2002; 209: 161-168.

    22) Jeong SH, Bae IK, Know SB, et al. Dissemination of transferable CTX-M-type extended-spectrum B-lactamase-producing E. coli in Korea. J Appl Microbiol 2005; 98: 921-927.

    23) SPSS Inc. SPSS for windows version 11.00, Chicago, USA, 2007.

    24) Hordijk J, Wagenaar JA, van de Giessen A, et al. Increasing prevalence and diversity of ESBL/AmpC-type β-lactamase genes in Escherichia coli isolated from veal calves from 1997 to 2010. J Antimicrob Chemother 2013; 68: 1970-1973.

    25) Hordijk J, Mevius D J, Kant A, et al. Within-farm dynamics of ESBL/AmpC-producing Escherichia coli in veal calves: A longitudinal approach. J Antimicrob Chemother 2013; 68: 2468-2476.

    26) Ewers C, Stamm I, Stolle I, et al. Detection of shiga toxin-and extended-spectrum beta-lactamase-producing Escherichia coli O145: NM and Ont: NM from calves with diarrhoea. J Antimicrob Chemother 2014; 69: 2005-2007.

    27) Schmid A, Hörmansdorfer S, Messelhäusser U, et al. Prevalence of extended-spectrum β-lactamase-producing Escherichia coli on Bavarian dairy and beef cattle farms. Appl Environ Microbiol 2013; 79: 3027-3032.

    28) Geser N, Stephan R, Hächler H. Occurrence and characteristics of extended-spectrum β-lactamase (ESBL) producing Enterobacteriaceae in food producing animals, minced meat and raw milk. BMC Vet Res 2012; 8: 21.

    29) Carattoli A. Animal reservoirs for extended spectrum beta-lactamase producers. Clin Microbiol Infect 2008; 14 (Suppl 1): 117-123.

    30) Dağlar D, Öngüt G. Genişlemiş spektrumlu beta laktamazlar (GSBL) ve tanı yöntemleri. İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2012; 1: 1-9.

    31) EFSA (European Food Safety Authority). EU summary report on antimcrobial resistance in zoonotic and indicator bacteria from humans, animals and food in 2016. EFSA J 2018; 16: 5182.

    32) FDA-CDC-USDA (The Food and Drug Administration-The center for Disease Control and Prevention- The U.S. Department of Agriculture). ‘NARMS (The National Antimicrobial Resistance Monitoring System)- 2015 NARMS Integrated Report’. https://www.fda.gov/AnimalVeterinary/SafetyHealth/AntimicrobialResistance/NationalAntimicrobialResistanceMonitoringSystem/default.html/ 01.03.2018.

    33) Jordan D. Surveillance for antibiotic resistant Escherichia coli in food animals. Commun Dis Intell 2003; 27 Suppl: 117-120.

    34) Van Den Boagaard AE, Stobberingh EE. Epidemiology of resistance to antibiotics, links between animals and humans. Int J Antimicrob Agents 2000; 14: 327-35.

    35) Wray C, Gnanou JC. Antibiotic resistance monitoring in bacteria of animal origin: analysis of national monitoring programmes. Int J Antimicrob Agents 2000; 14: 291-294.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]