Gürültü günümüzün başlıca çevre ve sağlık sorunlarından birisi olarak görülmektedir. Gürültü nedeniyle oluşan oksidatif değişikliklerin neden olduğu işitme kayıplarıyla ilgili birçok araştırma yapılmıştır
12-14. Gürültünün ratlarda düşük doğum ağırlığına yol açabileceği gösterilmiştir
15. Organizmayı olumsuz yönde etkileyen birçok durumda serbest oksijen radikallerinin artışıyla karakterize oksidatif stres meydana gelmektedir. Hücre zarlarında yer alan çoklu doymamış yağ asitleri (PUFA), serbest radikaller tarafından kolaylıkla okside edilmektedir. Bu olay lipid peroksidasyonu olarak adlandırılmaktadır
16,17. Lipid peroksidasyonu yan ürünü olan MDA düzeyi de artar
18. Gürültülü ortamda çalışan tekstil çalışanları üzerine yapılan bir araştırmada MDA düzeylerinde anlamlı bir artış olduğu bildirilmiştir
19. Gürültü stresine bağlı oksidatif değişikliklerin Sıçanlar üzerinde araştırıldığı bir çalışmada MDA düzeyinin artmış olduğu belirtilmiştir
1,32. Çalışmada yüksek derecede (100 dB) gürültüye maruz kalmış sıçanların hemolizat MDA düzeyinde anlamlı bir artış tespit edilmiştir ve bu sonuç gürültüye bağlı olarak oksidatif stresin artmış olduğunu göstermektedir. GSH-Px enzimi, redükte GSH’nın okside glutatyon (GSSG) haline dönüştüğü reaksiyonda hidrojen peroksit (H
2O
2)’i suya indirger. Ardından glutatyon redüktaz enziminin katalizlediği reaksiyon ile NADPH harcanarak okside glutatyon tekrar redükte hale dönüştürülür
20,21. Oksidatif stres sonucu artan GSH-Px enziminin aracılık ettiği bu reaksiyon ile ilişkili olarak GSH-Px enzim aktivitesinde bir artışa sebep olmaktadır. Sıçanlar üzerinde yapılan bir çalışmada gürültünün sebep olduğu oksidatif stresin GSH-Px enzim aktivitesini artırdığı belirlenmiştir
1. Çalışmada orta ve yüksek derecede gürültüye maruz kalmış sıçanların hemolizatlarında GSH-Px enzim aktivitesinde artış meydana gelmiştir. Bu da gürültüye bağlı olarak artan serbest radikallerin GSH-Px enzimi ile uzaklaştırılmaya çalışıldığını göstermektedir. Katalaz, hidrojen peroksit’in su ve oksijen’e dönüştürülmesini katalizleyen ve böylece hidrojen peroksitin hücresel bileşiklere zarar vermesini engelleyen koruyucu bir enzimdir. Hidrojen peroksit, katalaz tarafından parçalanmazsa vücut için çok tehlikeli bir serbest radikal olan hidroksil radikalinin öncülü olarak davranır ve bu radikal hücrede kalıcı hasarlara neden olur
22. Çalışmada düşük, orta ve yüksek derecede gürültüye maruz kalmış sıçanların hemolizatlarında CAT enzim düzeyinde artış meydana gelmiştir. Bu da gürültü uygulaması sonucu ortamda artan serbest radikallerin CAT enzimi ile uzaklaştırılmaya çalışıldığını belirten literatür
12-14 bilgilerle paralellik göstermektedir. Tamari
8, yüksek frekanslı gürültünün üreme organları üzerinde anatomik değişikliğe yol açtığını ve erkekte canlı sperm sayısını azalttığını belirtmiştir
8. Çalışmada farklı desibelde gürültüye maruz kalmış sıçanların üreme organ ağırlıkları, spermatozoon motilitesi ve spermatozoon yoğunluğuna ait değerler incelendiğinde değerler arasında istatistikî açıdan anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Ancak yüksek derecede gürültüye maruz kalmış sıçanlarda anormal spermatozoon oranı önemli şekilde arttığı görülmektedir. Bu sonuç çalışmaın Tamari
8’nin yapmış olduğu çalışma ile paralelliğini göstermektedir.
Sonuç olarak; özellikle yüksek derecede gürültü uygulaması ile oluşan oksidatif stres, başta lipid peroksidasyon artışı olmak üzere antioksidan enzim aktivitelerinde belirgin artışlara neden olabileceği kanısını taşımaktayız. Gürültü sonucu oluşan genel oksidatif stresin, sperm kalitesi üzerine etkisine bakıldığında, çalışmamızda yüksek derecede gürültüye maruz kalan sıçanların anormal spermatozoon oranı artmaktadır. Bu da sperm kalitesinin düştüğünü göstermektedir. Bu çalışma esnasında gürültünün, oksidatif stres ve sperm kalitesi arasındaki ilişkinin araştırıldığı çalışmaların yeterli düzeyde olmadığı görülmüş olup bundan sonra yapılacak çalışmalarda, gürültünün farklı dokular ve parametreler üzerine etkilerinin değerlendirildiği ayrıca, antioksidan maddelerin etkilerinin araştırılması amacıyla da çalışmalar yapılması gerektiği düşünülmektedir.