[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Veteriner Dergisi
2020, Cilt 34, Sayı 1, Sayfa(lar) 007-012
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Yaş Şeker Pancarı Posasının İki Farklı Saklama Koşulu ve Süresinin Besin Madde Düzeyi ve İn Vitro Sindirilebilirlik Üzerine Etkileri
Ahmet CEYLANER1, Pınar TATLI SEVEN1, İsmail SEVEN2, Seda İFLAZOĞLU MUTLU1
1Fırat Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, Elazığ, TÜRKİYE
2Fırat Üniversitesi, Sivrice Meslek Yüksekokulu, Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü, Elazığ, TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: Yaş şeker pancarı posası, Depolama koşulları, Ham besin maddeleri, İn vitro sindirim
Özet
Bu araştırma, yaş şeker pancarı posasının depolama koşullarının besin madde düzeyi ve in vitro sindirim üzerine etkilerini belirlemek amacıyla planlanmıştır. Bu amaçla, fabrikadan yaş şeker pancarı posasının ilk üretimi (Kontrol) ve paketleme işletmesinin yeni paketlediği çuvallardan (Paket Kontrol) örnekler alınmıştır. Yaklaşık birer ay aralıklarla iki kez daha, paketlerde muhafaza eden (Paketlenmiş) ve ahırın yakınında dışarıda naylon ile çevrilmiş olarak depolayan (Açık) önceden belirlenmiş hayvancılık işletmelerinden şeker pancarı posasını örnekleri toplandı. Örneklerde kuru madde (KM), ham kül, ham yağ, ham protein (HP), ham selüloz ve nötr deterjanda lif (NDF) düzeyleri tespit edildi. Açık grup, paketlenmiş grup ile karşılaştırıldığında KM, ham selüloz ve NDF düzeylerinde artış, HP düzeyinde ise azalma olduğu belirlendi (P<0.01). Açık grubun KM sindiriminin 1. (P<0.05) ve 2. aylarda (P<0.01) paketlenmiş gruba oranla istatistiki olarak önemli oranda düşük olduğu tespit edildi. Paketlenmiş grubun KM sindirimi kontrol gruplarıyla benzer bulundu. Açık grubun organik madde sindirimi kontrol (1. ve 2. aylar) ve paketli (1. ay) gruplarınkinden istatistiksel olarak önemli oranda daha düşüktü (P<0.01). Sonuç olarak, in vitro sindirim ve ham besin madde düzeyleri açısından paketlenmiş yaş şeker pancarı posası kullanımının paketlenmemişten daha iyi olduğu tespit edildi.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Hayvancılık işletmelerimizin büyük çoğunluğu, ülkemizde küçük aile işletmeleri yapısında faaliyet göstermektedir. Hayvancılıktan ekonomik anlamda gelir elde etmek için işletmeler, öz varlıklarını kullanarak özellikle kaba yem üretimine gereken ilgiyi göstermelidir. Çiftçilerimizin özellikle tahıllar (buğday, arpa) ve sanayi bitkilerinin üretimine yönelmesi, kaliteli kaba yem sorununu giderek büyütmektedir 1. Sosyal, kültürel ve ekonomik önemi nedeniyle şeker pancarı (ŞP) üretimi ülke gündeminde sıkça yer almaktadır. 2017 yılında, Dünya çapında insan gıdası olarak önemli bir yere sahip olan şekerin toplam üretiminin %78’i şeker kamışından, %22’si ise ŞP’ndan elde edilmiştir. İklim özellikleri ve toprak yapısı nedeniyle ülkemiz ŞP yetiştiriciliğine uygundur. Ülkemizde 20. yüzyılın başlarında yetiştirilmeye başlanan ŞP, üretilen şekerin yaklaşık olarak %76.09’unun kaynağıdır 2. Hayvan beslemede ucuz yem kaynaklarının verimli bir şekilde kullanılması önem arz etmektedir. Şeker endüstrisi yan ürünü olan şeker pancarı posası (ŞPP), ucuz, pektin miktarı ve sindirilebilirliği yüksek ve selülozca zengin olması nedeniyle metabolik hastalıklara neden olmayan güvenilir bir rasyon bileşeni olarak karşımıza çıkmaktadır 3,4. Ancak iyi koşullarda depolanmazsa çabuk bozulabilmektedir. Geleneksel yöntemlerle depolama hem yem kaybına hem de bozuk posayı tüketen hayvanlarda hastalıklara sebep olabilmektedir. Nitekim yaş şeker pancarı posası (YŞPP)’nda istenmeyen fermantasyona bağlı olarak ortaya çıkan uçucu yağ asitleri hayvanlarda sarılık, ishal ve eklem iltihaplanmaları gibi bir takım rahatsızlıklara neden olmaktadır 5. ŞPP’nın depolanmasında ise en iyi yöntem silaj yöntemidir. Bu yöntemde, posa sıkıştırılarak hava almayacak şekilde üzerinin kapatılması söz konusudur. Ancak bu yöntem çoğu işletmede uygulanmamaktadır. Son zamanlarda YŞPP paketleme yapılmaya başlanmıştır. Ancak paketlemenin besin madde bileşimini ve sindirimini nasıl etkilediği tam olarak bilinmemektedir.

    Bu araştırmada, klasik yöntemle açık alanda ve paket halinde YŞPP’nı muhafaza eden ve hangi yöntemin daha iyi olduğunu belirlemek amacıyla rastgele seçilen işletmelerden iki defa iki farklı zamanda (yaklaşık bir ay aralıklarla) örnekler alınarak posalardaki ham besin madde değişimleri ve in vitro kuru madde (KM), organik madde (OM) ve nötral deterjan fiber (NDF) sindirimleri incelenmiştir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Bu çalışma Fırat Üniversitesi Girişimsel Olmayan Etik Kurulu Başkanlığı’nın 04.05.2017 tarih, 08/01 sayı ve nolu kararına göre etik kural onayı almıştır.

    Yem Materyali ve Araştırma Grupları: Araştırmada kullanılan ŞPP numuneleri, YŞPP’nı yer üstünde yığma ya da etrafı ve altı beton olan kuyu benzeri yerlere koyularak üzerinin branda veya naylon ile örtülmesi şeklinde depolayan işletmeler ile hava geçirimi önleyecek şekilde ağızları kapatılan çuvallarda paketlenmiş şekilde depolayıp kullanan işletmelerden bir ay aralıklarla örneklerin toplanması ile elde edildi. Şeker fabrikasından YŞPP’nın ilk üretim örneklerinden (Kontrol; 5 adet) ve paketleme işletmesinin yeni paketlediği çuvallardan (Paket Kontrol; 5 adet) örnekler alındı. Bunu takiben, yaklaşık birer ay aralıklarla iki kez daha, ŞPP’nı örneklerini, paketlerde muhafaza eden (Paketlenmiş; 10 işletme, 10 örnek) ve ahırın yakınında dışarıda bir naylon ile çevrilmiş olarak depolayan (Açık; 10 işletme, 10 örnek) önceden belirlenmiş hayvancılık işletmelerinden toplandı.

    Yem analizleri: Örneklerde KM, ham kül (HK), ham protein (HP) ve ham yağ (HY) analizleri AOAC 6’da belirtilen yöntemlere göre, ham selüloz (HS) düzeyi Crampton ve Maynard 7’ın bildirdiği yönteme göre tespit edilmiştir. Posa örneklerinin NDF analizleri için Ankom cihazı kullanılmış ve Van Soest 8’in bildirdiği metoda göre yapılmıştır.

    İn Vitro Sindirilebilirlik: İn vitro sindirim analizlerinde kullanılacak yapay rumen koşularını oluşturmak için tükrük görevi yapacak A ve B solüsyonları hazırlanmıştır. Bu amaçla, 1 litrelik A solüsyonu 10 g KH2PO4, 0.5 g MgSO4.7H2, 0.5 g NaCI, 0.1 g CaCI2.2H2O ve 0.5 g üre kullanılarak, yine 1 litre B solüsyonu ise 15 g Na2CO3 ve 1 g Na2S9H2O kullanılarak hazırlanmıştır. A ve B oranı 5/1 olacak şekilde solüsyonlar karıştırılmıştır. ŞPP’nın in vitro sindirimini belirlemek amacıyla yapay rumen rolünü yerine getirmek amacıyla Ankom Daisy II-200/220 cihazı inkübatör olarak kullanılmıştır. İçlerine pH’sı 6.8’e ayarlanan 1600 mL solüsyon karışımı konulup ağızları kapatılan kavanozlar, sıcaklığı 39 °C civarına eşitlemek için boş olarak 20-30 dakika çalıştırılmış inkübatöre yerleştirilmiştir. İn vitro inkübasyon için arpa samanı, kırık arpa ve kepekle beslenen 4 yaşındaki bir inekten rumen sıvısı alınmıştır. Araştırmada kullanılan ŞPP örnekleri kontrol ve katkı gruplarında 48 saat inkübasyon için filtre torbasına aktarılmıştır. Bu aşamada, her bir ŞPP örneği için her torbaya 0.5 g örnek tartılmış ve toplamda 4 torba hazırlanmıştır. İnkübasyondan sonra örnekler, su berrak olana kadar musluk suyunda yıkanmış ve daha sonra sabit ağırlığa erişilinceye kadar 3 saat boyunca 105 ⁰C’de kurutularak tartılmıştır. Daha sonra, Ankom yöntemiyle NDF analizi yapılmış ve bu işlemlerin sonunda ağırlıklar kaydedilmiştir. Hesaplamalar aşağıdaki formül kullanılarak hesaplanmıştır 9.

    İstatistik Analizler: Araştırma gruplarının ham besin madde ve sindirim analizleri arasındaki farkları belirlemek için SPSS (IBM SPSS, Versiyon 22.0) programı kullanıldı 10. Verilerin değerlendirilmesinde normallik analizinden sonra Oneway Anova testi uygulandı, gruplar arasındaki önemliliğin belirlenmesinde ise Duncan çoklu karşılaştırma testi yapıldı. Sonuçların istatistiksel olarak değerlendirmesinde önemlilik, P<0.05 esasına göre ele alındı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Araştırma gruplarının 1. ve 2. ay sonunda ham besin madde analizleri Tablo 1’de sunulmuştur. Birinci ay sonunda ham besin madde değerleri incelendiğinde KM düzeylerinin paketlenmiş gruba oranla açık grupta istatistiki olarak önemli oranda yüksek olduğu belirlenmiştir (P<0.05). Kontrol gruplarıyla kıyaslandığında açık grubunun HS düzeyinin istatistiki olarak önemli oranda arttığı görülmüştür (P<0.05). Paketlenmiş grubun HS düzeyi tüm gruplarla benzer bulunmuştur. Açık grubun HP düzeyinin ise diğer gruplara oranla önemli oranda düştüğü belirlenmiştir (P<0.01). Araştırma gruplarının NDF düzeyi incelendiğinde, birinci ayda kontrol gruplarına oranla açık ve paketlenmiş grupların NDF değerleri önemli oranda yüksek bulunmuştur (P<0.01).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Araştırma gruplarının ham besin madde analizleri (%)

    Yine, Tablo 1’de 2. ay sonunda ham besin madde değerleri incelendiğinde ise açık grubunun KM düzeyinin birinci ay sonuçları ile uyumlu olarak diğer gruplara oranla istatistiki olarak daha yüksek olduğu belirlenmiştir (P<0.01). HS düzeyinin de 1. aydaki sonuçlarla benzer olarak, kontrol gruplarıyla kıyaslandığında önemli oranda yükseldiği tespit edilmiştir (P<0.01). HP düzeyinin ise yine açık grupta kontrol gruplarına oranla önemli oranda düştüğü belirlenmiş paketlenmiş grupla ise benzer bulunmuştur (P<0.01). Paketlenmiş grubun HP düzeyinin diğer tüm gruplarla istatistiki olarak benzer olduğu belirlenmiştir. İkinci ayda açık grubun NDF değerleri diğer gruplardan önemli oranda daha yüksek bulunmuştur (P<0.01).

    Araştırma Gruplarının İn Vitro Kuru Madde, Organik Madde ve NDF Sindirimleri: Araştırma gruplarının 1. ve 2. ay sonunda in vitro KM, OM ve NDF sindirim analizleri incelendiğinde, açık grubun KM sindiriminin birinci (P<0.05) ve ikinci ayda (P<0.01) paketlenmiş gruba oranla istatistiki olarak önemli oranda düşük olduğu belirlenmiştir (Tablo 2). Paketlenmiş grubun in vitro KM sindirimi kontrol gruplarıyla benzer bulunmuştur. Açık grubun OM in vitro sindirimi birinci ayda kontrol ve paket gruplarıyla kıyaslandığında istatistiki olarak önemli oranda düştüğü, 2. ayda ise kontrol grubununkinden önemli oranda düşük, paketlenmiş grupla benzer olduğu görülmüştür (P<0.01). Aynı zamanda paketlenmiş grubun OM in vitro sindirimi kontrol gruplarıyla benzer bulunmuştur. Birinci ve ikinci ayda yapılan in vitro NDF sindirim analiz sonuçları değerlendirildiğinde gruplar arasında istatistiki bir fark ortaya çıkmadığı tespit edilmiştir (Tablo 2).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Araştırma gruplarının in vitro kuru madde, organik madde ve nötr deterjanda lif sindirimleri (%)

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Bu çalışmada YŞPP’nı açık ve paket halinde muhafaza eden ve rastgele seçilen işletmelerden iki defa ve iki farklı zamanda (yaklaşık bir ay aralıklarla) örnekler alınarak posadaki ham besin madde içerikleri karşılaştırılmış ve Tablo 1’da sunulmuştur. Yem kompoziyon değerleri bakımından incelendiğinde, YŞPP’nın ortalama KM %13-17, HK %3-6, HS %20-28, HY %0.4-0.7, HP %4-9 ve NDF %45 olduğu bildirilmiştir 11-13. Ancak farklı çalışmalarda farklı değerler elde edildiği görülmüştür. Nitekim Ayaşan ve ark. 14’nın yaptığı bir çalışmada, YŞPP’nın %11 KM, %9.30 HP, %2.10 HY ve %4.50 HK oranına sahip olduğu bildirilmiştir. Mevcut çalışmada ise kontrol grubu değerleri baz alındığında YŞPP’nın %13.23 KM, %8.53 HP, %0.58 HY, %31.28 HS, %4.14 HK ve %46.36 NDF düzeylerine sahip olduğu belirlenmiştir. Çalışma değerleri literatür bilgisi ile uyuşmaktadır 13. Araştırma gruplarının 1. ay (P<0.05) ve 2. ay (P<0.01) verileri incelendiğinde açık grubun KM düzeylerinin paketlenmiş gruptan önemli oranda yüksek olduğu bulunmuştur (Tablo 1). HK, HY ve HS içerikleri açısından değerlendirildiğinde gruplar arasında fark bulunmazken HS düzeyi açık grupta önemli oranda yükselmiştir (P<0.05). ŞPP yüksek düzeyde su içerdiğinden uygun olmayan koşullarda depolandığında, kuru yemlere nazaran daha fazla besin madde kaybına uğramaktadır. Fadel ve ark. 15 yaptıkları bir çalışmada, YŞPP’nı farklı şekillerde kurutarak besin madde analizleri arasındaki farklılıkları incelemişlerdir. İlk grupta YŞPP günde 1 kez karıştırılarak güneş altında bırakılarak, diğer grupta ise bir fırında 48 saat ısı uygulamadan sadece hava sirküle edilerek kurutma sağlanmıştır. Güneşte kurutulan grubun HP içeriğinin %7.54, hava verilen grubunkinin ise %7.58 olduğunu ve bu farkın istatistiksel bir önemlilik oluşturmadığını bildirmişlerdir. Bu farkın önemsiz çıkmasını güneşte kurutma işleminin sadece bir gün yapılmasından kaynaklanabileceğini bildirmişlerdir. Elazığ koşullarında hayvancılık işletmelerinin şeker fabrikasından aldıkları YŞPP’nı ahırlarının ön tarafında gübreliklere yakın yerlerde açıkta depoladığı, hijyenik olmayan bu ortamlarda depolama sonucu total küf ve aerob bakteri sayısının yüksek olduğu bildirilmiştir 16. Başka bir deyişle, çalışmada YŞPP’nın uygun olmayan koşullarda depolanması durumunda, besleme açısından değersiz bir hal aldığı, ayrıca çevreye yaydığı rahatsız edici kötü kokular ile durumun ciddiyetinin daha da önem kazanabileceği bildirilmiştir 16. Depolama; fiziksel, kimyasal ve biyolojik ajanlar arasındaki etkileşime bağlı olarak kaliteyi ve besin değerini etkileyen önemli bir faktördür. Yemdeki bozulmalar besin madde kayıplarının ana nedenini oluşturmaktadır 17. Yanlış depolamalar besin madde kayıplarına neden olmasının yanında uygun olmayan depolamanın süresi de besin madde kaybının artmasına neden olmaktadır. Nitekim bu çalışmada birinci ve ikinci ay sonunda araştırma gruplarının besin madde düzeyleri incelendiğinde istatistiksel olarak önemli değişiklikler olduğu tespit edilmiştir (Tablo 1). Açık grupta KM ve HS düzeylerinin diğer gruplara oranla istatistiki olarak yükselmesi, açık ortamda depolanan yemin dış faktörlere ve doğrudan güneşe ışığına maruz kalarak su kaybetmesi ve su ile birlikte sindirilebilir kısmın da azalmasından kaynaklanabileceği düşünülmektedir. Bu çalışma sonuçları ile uyumlu olarak silajlarda iyi fermantasyon koşulları sağlanmadığı durumlarda, Sakkarolitik Clostridialar ve Proteolitik Clostridialar gibi zararlı mikroorganizmaların suda çözünebilir karbonhidratları ve uçucu yağ asitlerini substrat olarak kullanabileceği, bu parçalanma neticesinde silodaki CO2 ve H2O açığa çıkacağı, ayrıca bitki materyalinde oluşması muhtemel proteolisis nedeniyle proteaz enzimlerinin bitki proteinlerini önce aminoasit ve amonyak sonrasında da peptid ve amidlere parçalayabileceği ve tüm bunlar neticesinde siloda HS oranının yükselebileceği bildirilmiştir 18. Depolama süresi uzadıkça HP düzeyinin düşmesi bu faktörlerin etkisine bağlanmıştır (P<0.01; Tablo 1). Mikrobiyal bulaşmaların ve oluşan kusurlu fermantasyonların etkisinden dolayı HP düzeyinde düşme olabileceği kanaatine varılmıştır 17,19. HY ve HK düzeylerinde her iki depolama sürelerinde gruplar arasında herhangi bir fark tespit edilmemiştir. Mevcut çalışma bulguları ile benzer olarak tahıllarda yapılan araştırmalarda depolamanın mineral madde düzeyini etkilemediği bildirilmiştir 20,21. Paketlenmiş grupta ise besin madde düzeylerinin kontrol gruplarıyla benzer olduğu belirlenmiş her iki depolama süresinde (1 ve 2. ay) rakamsal olarak düşüş gözlenmiştir (Tablo 1). Bu durum paketlenmiş ortamda kısmen silaj fermantasyonu oluştuğu, yemlerde sulanmanın olduğu ancak silo suyu akmadığı için suyun paket içinde kaldığı ve KM düzeyinin bu nedenle düşme eğilimi gösterdiği düşünülmüştür. Araştırma gruplarında NDF oranı kontrol gruplarına göre yüksek bulunmuştur (Tablo 1). Bu durum açık ve paketlenmiş grubun HS düzeylerindeki artışa bağlanmıştır. Duru 22’nun zeytin posası ve mısır hasılı silajları üzerine yaptığı çalışmasında 7, 14, 28 ve 56. gün NDF düzeyleri sırasıyla zeytin posası silajında %53.32, 52.72, 52.65, 53.68, mısır hasılı silajında %47.10, 46.57, 47.71, 47.97 olarak tespit etmiştir. Bu çalışmanın NDF sonuçlarıyla mısır hasılı silajı sonuçları benzer bulunurken, zeytin posası silajının NDF değerlerinden daha düşük bulunmuştur. Paketlenmiş grubun besin madde yönünden açık gruba oranla besin değerini kısmen de olsa koruduğu görülmektedir. Son zamanlarda YŞPP’nın paketlenmesi giderek yaygınlaşan bir uygulama olmaya başlamıştır. Mısır silajında ise paketleme hali hazırda yaygın olarak karşılaşılan bir uygulamadır. Nitekim Bilgen ve ark. 23, paket silajının bozulma oranının daha düşük olduğunu bildirmişlerdir.

    Araştırma gruplarının in vitro KM, OM ve NDF sindirimleri incelenmiş ve açık grupların KM ve OM sindirimleri paketlenmiş gruba oranla daha düşük bulunmuştur (Tablo 2). YŞPP’nın in vitro sindirim denemesi yapıldığı bir çalışma da 12 kanüllü hayvanlar kullanılarak posanın rumen sindirimi incelenmiş ve %100 posa kullanılan grubun KM, OM ve NDF sindirimini sırasıyla %54.98, 62.53 ve 38.78 olarak belirlemişlerdir. Bu çalışma sonuçlarıyla mevcut çalışma sonuçları arasında çok büyük farklar görülmemektedir. Farklı bir çalışmada ise 24 YŞPP silajının kullanıldığı bir çalışmada in vitro gaz üretim tekniğine göre yapılan OM sindirim sonucu %76 olarak bildirilmiştir. Bu çalışmada YŞPP’nın KM içeriğinin %23.97 olduğu, bu çalışma bulgularında ise YŞPP’nın KM düzeyinin araştırma gruplarında ortalama %13 civarında olduğu tespit edilmiştir (Tablo 1). Bu sonuçlar neticesinde OM sindiriminin farklılığı KM düzeylerinin farklı olmasına bağlanmıştır. Ayrıca silaj OM sindiriminin silo içerisindeki fermantasyona bağlı olarak değişebileceği ve kullanılan in vitro tekniğe göre sindirim değerleri arasında fark olabileceği düşünülmüştür 24. Mevcut çalışmada yapılan depolama şekilleri tam olarak silaj olmasa da, basılması ve kapatılıp saklanmasından dolayı kısmen silaj olarak değerlendirebiliriz. Ancak silaj koşulları tam sağlanamadığı için çalışmadaki iki farklı depolama koşulunda da olumsuz koşulların mevcut olduğu görülmüştür. Açık grupların silo koşullarını tam olarak sağlamadığı, hava ve yağış teması nedenleriyle kötü fermantasyona açık olduğu görülmüştür. Paketlenmiş grubun ise daha kontrollü olduğu ve silo ortamına kısmen de olsa yaklaşılabileceği düşünülmüştür. Ancak paketlerin bekleme süresinin içerisindeki besin madde düzeyi ve sindirimini olumsuz etkileyebileceği belirlenmiştir. Nitekim ikinci ayda paketlerde oluşan sıvının dışa doğru aktığı görülmüştür. Bu durum sindirimi etkileyebilmektedir. Silo içerisindeki oksijen tükenip anaerobik koşullarda fermantasyon dönemi başladığında, silolanan materyaldeki bitki hücrelerinin de parçalanmaya başlamasıyla su içeriği yüksek olan bitkilerde birkaç saat içinde, düşük olan bitkilerde ise bir ya da birkaç gün içinde bitki suyu serbest hale geçmektedir 25. Araştırma gruplarının NDF sindirimi üzerine etkisi incelenmiş ancak herhangi önemli bir fark bulunmamıştır (Tablo 2). Mevcut çalışma sonuçları ile benzer olarak zeytin posası ve mısır hasılı ile yapılan bir çalışmada 22, %100 zeytin posası ve mısır hasılının 7, 14, 28 ve 56. günlerdeki NDF sindirim değerleri arasında fark olmadığı belirlenmiştir. Aynı çalışmada mısır hasılının in vitro NDF sindirimleri 7, 14, 28 ve 56. günlerde sırasıyla %29.01, 29.09, 29.42, 29.44 olarak tespit edilmiştir.

    Sonuç olarak; paketlemenin klasik (açık gruba) yönteme oranla kısmen de olsa daha iyi olduğu, ancak uzun süre depolanınca sulanmanın meydana geleceği ve dolayısıyla paket içi ortamın bozulma riskinin olabileceği düşünülerek en fazla iki ay içinde tüketilmesi ve soğuk ortamlarda saklanması koşuluyla tavsiye edilmektedir.

    Teşekkür
    Araştırmanın in vitro sindirim analizleri kısmında yardımcı olan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof.Dr. Taylan AKSU, Dr.Öğr.Üyesi Cüneyt TEMUR ve Dr.Öğr.Üyesi Mehtap GÜNEY’e teşekkür ederiz.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) İptaş S, Yılmaz M, Öz A, ve ark. Tokat ekolojik şartlarında silajlık mısır, sorgum tür ve melezlerinden yararlanma olanakları. Türkiye Birinci Silaj Kongresi, Bursa 16-19 Eylül, 1997.

    2) Anonim. “Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Sektör Raporu 2017”. https://www.turkseker.gov.tr/sector-report-2018.pdf/ 27.11.2018.

    3) Boucque ChV, Cottyn BG, Buysee FX. Intensive beef production on dried sugar beet pulp and barley. The 4th International Symposium of Zootechny, Milano, April 15th-17th 1969.

    4) Deniz S, Tuncer ŞD. Şeker pancarı posası silajı: Besleyici değeri ve ekonomik analiz. II. Ulusal Hayvan Besleme Kongresi, Konya 18-20 Eylül, 2003.

    5) Kılıç A. Silo Yemi. Bilgehan Basımevi. Bornova-İzmir, 1986; 327.

    6) AOAC. Association of Official Analytical Chemists. Official Method of Analysis. 15th.ed. Washington, DC. USA, 1990.

    7) Crampton EW, Maynard LA. The Relation of cellulose and lignin content to nutritive value of animal feeds. J Nutr 1983; 15: 383-395.

    8) Van Soest PJ. Nutritional Ecology of the Ruminant. 2nd Edition, New York: Ithaca, 1984.

    9) Van Soest PJ, Robertson JB, Lewis BA. Methods for dietary fiber, neutral detergent fiber, and nonstarch polysaccharides in relation to animal nutrition. J Dairy Sci 1991; 74: 3583-3597.

    10) IBM SPSS, IBM Corp. Released 2013. IBM SPSS Statistics for Windows, Version 22.0. Armonk, NY: USA.

    11) Sniffen CJ, O’Connor JD, Van Soest PJ, et al. A net carbonhydrate and protein system for evoluating cattle diets.II carbohydrate and protein availability. J Anim Sci 1992; 70: 3562-3577.

    12) Aldemir R, Karslı MA. Yaş şeker pancarı posası silajının arpa yerine kullanımının koyunlarda duodenuma geçen toplam protein üzerine etkisi: I. Besin madde sindirimi ve mikrobiyal protein sentezi. YYU Veteriner Fakultesi Dergisi 2012; 23: 89-98.

    13) Anonim. “2013 Feed Composition Tables”. http://www.eeb.cornell.edu/biogeo/nanc/Food_Feed/2013FeedCompTable.pdf/ 27.11.2013.

    14) Ayaşan T, Gök K, Asarkaya A, ve ark. Mısır silajı ve şeker pancarı posasının erkek danaların besi performansı, kan parametresi ile kesim ölçütleri üzerine etkisi. Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 2012; 7: 64-73.

    15) Fadel JG, DePeters EJ, Arosemena A. Composition and digestibility of beet pulp with and without molasses and dried using three methods. Animal Feed Science and Technology 2000; 85: 121-129.

    16) Şahin K, Sarı M. Elazığ yöresinde yaygın olarak kullanılan yemlerin bakteri ve mantar florası üzerine bir araştırma. FÜ Sağ Bil Derg 1996; 10: 251-258.

    17) Kaya Ş. Silajlarda görülen bazı küf kaynaklı aerobik bozulmaları anlamak ve önlemek için pratik rehber. MKÜ Ziraat Fakültesi Derg 2017; 22:127-134.

    18) Basmacıoğlu H, Ergül M. Silaj mikrobiyolojisi. Hayvansal Üretim 2002; 43: 12-24.

    19) O’brien M, Egan D, O’kiely P, et al. Morphological and molecular characterisation of P. roqueforti and P. paneum isolated from baled grass silage. Mycol Res 2008; 112: 921-932.

    20) Elgün A, Ertugay Z. Tahıl İşleme Teknolojisi. Erzurum: Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınevi, 2002; 718: 411.

    21) Coşkuntuna L. İşletme Koşullarında Kullanılan Bazı Yemlerin Besin Madde Kompozisyonu ve Mikrobiyolojik Özellikleri. Yüksek lisans Tezi, Tekirdağ: Namık Kemal Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013.

    22) Duru A. Yaş Zeytin Posasının Silolanabilme Olanaklarının Araştırılması. Doktoro Tezi, Hatay: Mustafa Kemal Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2012.

    23) Bilgen H, Yalçın H, Öz H. Ot Balya Silajı Yapımı Üzerinde Bir Araştırma. Tarımsal Mekanizasyon 17. Ulusal Kongresi Bildiri Kitabı, Tokat, 17-18 Eylül 1997, 585-591.

    24) Ülger İ, Kaliber M, Büyükkılıç Beyzi S, et al. Yaş şeker pancarı posasının bazı meyve posaları ile silolanmasının silaj kalite özellikleri, enerji değerleri ve organik madde sindirilebilirlikleri üzerine etkisi. Alınteri Zirai Bilimler Dergisi 2015; 29: 19-25.

    25) Filya İ. Silaj Teknolojisi. Birinci Baskı, İzmir: Hakan Ofset, 2001.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]