Siirt bölgesinde çoğunlukla karasal iklim hüküm sürmektedir. Kuzey ve doğu kesimlerinde kış ayları daha yağışlı ve sert, güney ve güneybatı kesimlerinde ise yaz aylarında kurak ve sıcak kış aylarında ılık iklime sahiptir. Siirt ilinde en düşük sıcaklıklar Ocak ve Şubat aylarında, en yüksek sıcaklıklar ise Ağustos ve Eylül aylarında görülmektedir. Siirt ve yöresinde yapılan bu çalışmada koyun ve keçilerde göz hastalıklarının prevalansının belirlenmesi gerçekleştirilmiştir.
Gözün pratik kontrolünde anamnez, palpasyon, inspeksiyon, direkt ve indirekt oftalmoskop ile muayene sonrası toplanan veriler değerlendirilir 1. Lüzumlu bulunduğu takdirde goniokospi, radyografi, biomikroskop, ultrasonografi, tonometre, gözyaşı ve göz boyası testleri benzeri analiz testleri ve sitolojik kontrollerden faydalanılarak daha ayrıntılı göz muayenesi ve taraması yapılabilir 21,23. Eldeki kısıtlı imkanlar dahilinde bu araştırmada gerçekte gözün ekstraoküler kısımları ve göz küresinin ön bölümü olan anterior segmentini şekillendiren yapıların patololojik bozuklukları kontrol edilebilmiş olup 15.863 koyun ve 15.021 keçiden oluşan toplamda 30.884 hayvanın kontrolü sonucunda koyunlarda 228 adet, keçilerde ise 48 adet hayvanda göz hastalığı tespit edilmiştir.
Hatay ve yöresinde yapılan bir çalışmada 24, konjunktivitisin koyunlarda %5.09, keçilerde %2.67; keratitisin koyunlarda %1.21, keçilerde %0.84; keratokonjunktivitis koyunlarda %0.47, keçilerde %0.14; amarozis koyunlarda %0.51, keçilerde %0.07; kornea apsesi koyunlarda %0.27, keçilerde %0.07 ve mikrokornea koyunlarda %0.43, keçilerde %0.28 olarak gözlendiği rapor edilmiştir. Yapılan bu çalışmada koyun ve keçilerde kornea hastalıklarının tespit edilen göz hastalıkları içerisinde en fazla olduğu belirlenmiştir. Gözlenen farklılıkların Hatay ve Siirt yörelerindeki enfeksiyöz hastalıklar, bitki örtüsü ve hayvan ırklarının farklı olmasından kaynaklı olduğu düşünülmektedir.
Hayvanın genel durumunun konjunktivitisten klinik olarak fazla etkilenmemesi nedeniyle hayvan sahipleri tarafından bu hastalık fazla önemsenmemektedir. Bu çalışmada göz hastalıklarının en başta hayvan genel durumu üzerinde olumsuz bir etkisi olmasa da meydana getirdikleri stres faktörlerinden kaynaklı süt ve et veriminde düşüşlere neden olabildiği belirlendi. Kötü beslenme, barınak gazları ve hayvan sahiplerinin göz hastalıkları ve sebepleri hakkında yeterli bilgi birikimine sahip olmaması, hastalıklara kendi imkan ve yöntemleri ile müdahale etmeleri sonucu basit hastalıkları daha karmaşık ve olumsuz duruma getirerek ekonomik kayıplara neden olabileceği kanısına varılmıştır.
Sap, saman, ot başakçığı, barınak gazları, toz, toprak ve güneş ışığı gibi durumların, özellikle ilkbahar ve yaz aylarında gözü olumsuz etkileyen sinek populasyonunun artışının konjunktivitis oranını da artırdığı bildirilmiştir 25. Sunulan bu çalışmada tespit edilen göz hastalıkları içerisinde konjunktivitisin daha fazla görülmesi bu yönden kaynak bilgileri 1,25 ile benzerlik göstermektedir.
Diyarbakır’ın Silvan ilçesi ve köylerinde yapılan bir çalışmada 26 4840 adet koyun göz hastalıkları taramasından geçirilmiş ve %67 konjunktivitis, %20.8 keratit ve %12.2 yabancı cisim tespit edilmiştir. Araştırmalar arasında ciddi farklılıklar olmaması ve elde edilen sonuçların paralellik gösterdiği saptanmıştır.
Bu çalışmada sonbahar-kış aylarında koyunlarda %23.7, keçilerde %25 oranında göz hastalığı saptandı ve önemli ölçüde içerde kapalı barınaklarda beslenen hayvanlarda görüldüğü belirlendi. Kış aylarında hayvan barınaklarında idrar ve gübre kaynaklı gazların bulbus okuli ve konjunktiva üzerinde olumsuz durumların artmasına yol açtığı kanısına varılmıştır. Ayrıca barınak gazlarının yaz-kış fark etmeksizin özellikle erkek besi hayvanlarında çok yüksek olup barınak gazlarından etkilenip oluşan göz hastalığı sayısı arttırdığı tespit edilmiştir.
Güneşten gelen ışınlar, toz ve toprak benzeri etkenler gözyaşı salgısının artmasında önemli yer tutar ve Siirt ve yöresinde yaz aylarında günlerin uzun ve sıcak olması itibariyle epiforanın yüksek olması beklenilen bir durumdur. Ayrıca epiforaya yabancı cisim batmaları, palpebral problemler, konjunktivitis, keratit ve mikrobiyel etkenler (salmonella, EKC ve büyükbaşlarda infeksiyöz bovin keratokonjunktivitis) neden olmaktadır. Bu çalışmada epiforalı koyun 38 olarak saptandı. Araştırma süresince epiforalı hayvanlarda belirlenen hastalığın sebepleri daha önce yapılan çalışmalarda 1,27 belirtilen sebepler ile uyumluluk göstermektedir.
Hayvanlarda kornea hastalıklarının oluşumunda klinik belirti göstermeden devam eden dejenerasyonlar, ampirik yöntemler, göz hastalıklarının yerinde ve zamanında tedavi edilmemesi gibi nedenler sayılmıştır 9,28. Yapılan bu çalışmada kornea hastalıkları koyun ve keçilerde en fazla görülen göz hastalığı olarak belirlenmiştir. Skleritis ise koyun ve keçilerde en sık gözlenen ikinci göz hastalığı olarak belirlenmiştir.
Kedi ve köpeklerde yaygın şekilde görülen göz kapağı anomalileri ile ilgili çok sayıda araştırma yapılmışken 29,30, ruminatlarda yapılan sınırlı sayıda araştırma bulunmaktadır 31. Bu çalışmada 2 erkek tokluda üst göz kapaklarında palpebral agenezis saptanmıştır.
Palpebra tersia prolapsusu ve protrusyonu en sık köpeklerde görülmektedir 21. Ruminantlarda bu konu ile ilgili çok az araştırma mevcuttur 31. Bu çalışmada yangı, deformasyon, ödem ve yırtık şeklinde koyunlarda 8, keçilerde ise 4 adet üçüncü göz kapağı hastalığı saptanmıştır.
EKC’nin oluşmasında Staphylococcus aureus, Mycoplasma conjunctiva, Cornynebacterium pyogenes, Branhamella ovis, Chlamydia psittaci, Ricketsia conjunctiva gibi birçok enfeksiyöz sebep bulunmaktadır. Ancak koyunlarda hastalık oluşturabilen Mycoplasma conjunctiva ve Chlamydia psittaci olmak üzere iki mikroorganizma rapor edilmiştir 32. Sunulan bu araştırmada koyunların %8.33’ünde keçilerin ise %12.5’unda EKC tespit edilmiştir. Bununla birlikte enfeksiyon etkenlerinin izolasyon ve identifikasyonu gerçekleştirilmemiştir.
Korneaya yabancı cisim batması özellikle sap, saman, ot başakçıkları kaynaklı ve en fazla iri gözlü ve kafa yapısı büyük hayvanlarda hayvanlarda oluştuğu rapor edilmiştir 17,29. Oğurtan ve ark. 33 evcil hayvanlarda korneal yabancı cisimlere bolca rastlandığı, spontan uzaklaştırılmalarının mümkün olmadığı ve özellikle kornea apsesi ile sonuçlandığı fikrini savunmuştur. Yapılan bu çalışmada yabancı cisimlere bağlı olarak oluşan kornea hastalıkları koyunların %2.63’ünde, keçilerin ise %2.08’inde gözlenmiş olup elde edilen bu bulgular araştırmacıların yaptığı çalışmalarla özellikle ilkbahar-yaz aylarında artması bakımından benzerlik göstermektedir. Yaz aylarında hasat dönemlerinde tarla, mera ve otlaklarda hayvanların gözlerine sap, saman, toz ve hasat sonrası oluşan kırıntı ve kalıntılar gibi yabancı cisimlerin batmasının palpebra ve kornea hastalıklarını artırdığı düşünülmektedir.
Amarozis oluşumunda tümörler, intoksikasyonlar, enfeksiyonlar, travmalar ve A vitamini eksikliği başlıca nedenler arasında önemli yer tutar. Görüş olmadığı halde gözün saydam olan bölümlerinde çoğu kez bir bozukluk görülmez 34. Bu çalışmada 2 dişi koyunda kongenital, diğer dört erkek koyunda ise Coenurus cerebralis kaynaklı olduğu düşünülen toplam 6 adet koyunda amarozis tespit edilmiştir.
Pterygium doğmasal ya da kornea ülseri sonucu edinsel olarak gelişebilirler, küçük çaplı olanlar ve korneanın merkezine ulaşamayanlar görüşü pek engellemezler 35. Sunulan bu çalışmada 3 yaşlı dişi bir koyunda pterigium saptanmıştır.
Sunulan bu çalışmada 15.863 koyun ve 15.021 keçi olmak üzere toplamda 30.884 küçükbaş hayvan göz hastalıkları taramasından geçirilerek göz hastalıklarının görülme sıklığı tespit edilmiştir. Elde edilen veriler Siirt ve yöresindeki koyun ve keçi yetiştiricilerinin göz hastalıklarına yeterince önem vermediklerini, göz hastalıklarının Siirt ve yöresindeki koyun ve keçi üreticiliği yapan büyük ve küçük ölçekli işletmelerde çok yaygın olduğunu göstermektedir. Bu çalışmanın Siirt ve yöresindeki koyun ve keçilerde gözlenen göz hastalıklarının prevalansı, saha ortamlarındaki göz hastalıklarının tanısı için faydalı bir kaynak olacağı kanısına varılmıştır.