Katılımcılar, alışık oldukları damak lezzetlerini devam ettirebilmek amacıyla manda sütü ve ürünlerini evlerinin ihtiyaçları için kullandıklarını, üretim fazlasını ise kendi imkanları ile pazarladıkları tespit edildi (Şekil
1). Sivas ilinde, 2000-2018 yılları verilerine göre nüfus, kırsaldan göç nedeni ile %17.4 oranında azalmaktadır. Bu duruma rağmen ildeki iktisaden faal nüfusun %66.5’ini tarım sektöründe çalışanlar oluşturduğu ve bu nüfusun %91.6’sının kırsal kesimde yaşamaktadır
11. Kırsaldan göç yaşanması ve kırsal alanda çalışma yoğunluğu gibi şehrin sahip olduğu demografik yapı tüketiciler ile üreticiler arasında bir bağ oluşturmakta ve kırsal alanlardaki hayvansal ürünlere daha kolay ulaşılabilme imkanı yaratmaktadır. Yetiştiricilerin kendi imkanları ile oluşturdukları küçük pazarlama kanalları kırsal alanlardaki yetiştiricilere ulaşma imkanı olan tüketiciler için bir avantajdır. Direkt üretici ve tüketicinin irtibat kurmuş olması bugün ticari üretimdeki güven sorunlarını ortadan kaldırmaktadır. Tüketicilerin manda ürünlerine kırsal alanlardaki üreticilerden (%33.5), yerel pazarlardan (%18.1), özel gıda mağazalarından (%11.2) ulaştığını bildirilmiştir
9.
Pazarlama koşulları incelendiğinde, ürünlerini daha iyi fiyata ve daha fazla pazarlama imkanlarına sahip olan Sivas Merkez ilçe manda üreticileri yetiştiricilikten memnuniyetlerini ifade ettiler. Şarkışla ilçesinde, hayvan pazarı bulunması sebebiyle süt üretiminin yanında et ve canlı hayvan üretimine odaklanıldığı dikkat çekmektedir. Suşehri ilçesi ise, önemli bir kavşakta bulunup komşu illeri de kapsayacak şekilde bir pazarlama ağı kurabilecek avantaja sahip olmasına rağmen katılımcılar, A’e uzaklıkları sebebiyle sıkıntı çektiklerini ifade ettiler. Üreticilerin pazarlara erişimde yaşadıkları zorluklar, eşit imkanlara sahip olmamaları, düşük ve değişken fiyatlar, pazarlamanın ana sorunlarını ve kaygılarını oluşturmaktadır. Yetiştirici sorunlarına çözüm ve sürdürülebilir pazar oluşturulabilmesi için öncelikle çevresel, sosyal eşitlik ve ekonomik kaygılar üzerine odaklanan, küçük ölçekli işletmelerin pazara erişiminin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekmektedir 13,15,16. Katılımcıların sütü, sırasıyla yoğurt, tereyağı, peynir ve çiğ süt olarak pazarladıkları ve ayran, çökelek, kaymak gibi ürünleri ise evlerinin ihtiyacı için ürettikleri tespit edildi (Şekil 2). Bingöl ilinde yürütülen bir çalışmada, yetiştiricilerin evlerinin ihtiyaçları için özellikle çiğ süt, tereyağı, yoğurt, peynir, az miktarda da ayran, çökelek ve kaymak ürettikleri bu ürünlerden üretim fazlası olan çiğ süt, tereyağı, yoğurt ve peyniri pazarladıkları bildirilmektedir 14. Manda sütü yüksek oranda kuru maddeye (%17), yağa (%7), proteine (%3.5-4) ve laktoza (%5.0-5.5) sahiptir 8,17,18. Mineral, A ve C vitamini içeriği zengin, konjuge linoleik asit için iyi bir kaynaktır. Daha fazla protein ve kuru maddeye sahip olması, yoğurt ve peynir gibi katma değeri yüksek süt ürünlerin üretimini kolaylaştırmaktadır 8,18,19. Sahip olduğu tüm özellikler sütün değerini ve talebini artırdığı kadar hassasiyetini de artırdığı için ürünlerini pazara kendi imkanları ile sunan yetiştiriciler, üretimi karlı, nakli kolay ve raf ömrü uzun olan yoğurt, tereyağı, peynir gibi ürünleri pazarlamayı tercih etmektedirler. Katılımcıları “Ürünleri işleme yöntemi ve imkanlarınız nedir?” sorusuna verdikleri yanıtlar pazarlama sorunlarını da göz önüne sermektedir. Katılımcıların manda sütünü herhangi bir teknoloji, işleme ve paketleme yöntemi kullanmadığı, geleneksel yöntemlerle ürünleri işledikleri tespit edildi. Yetiştiricilerin bir kısmının ise ürünün hassasiyeti, süt veriminin düşüklüğü, iş yoğunlukları veya ulaşım gibi nedenlerle sütü doğrudan elden çıkarmayı tercih ettikleri belirlendi. Türkiye’de ekolojik veya yöresel ürünler arasında öne çıkan Manda Kaymağı gibi özel bir ürünün, satışa sunulan ürünler arasında bulunmaması, dondurma ve şekerleme gibi katma değeri yüksek ürünlerin üretimine yönelik bir pazar bulunmaması yetiştiriciler için önemli bir kayıptır. Türkiye’de manda yetiştiricileri, süt üretiminin bir kısmını kendi beslenme ihtiyaçları için, kalanını yoğurt ve kaymak üretmek için süt endüstrisinde kullanmaktadır 13,20,21. Özellikle manda yoğurdu (%60), manda kaymağı (%27) ve sütünün (%22) tüketicilerin talep ettiği ürünlerin başında geldiği bildirilmiştir 9. Özellikle manda yoğurdunun kolay ulaşılabilir ve en tanınmış manda ürünü olması tüketiciler arasındaki popülerliğini artırmaktadır. Ancak Afyon kaymağı ve Kayseri pastırması gibi bazı illerin manda ürünleri öne çıktığı ve markalaştığı da görülmektedir.
Manda et üretimini belirlemek amacıyla yöneltilen “Kasaplık hayvan yetiştiriyor musunuz?” sorusuna katılımcıların %72’si evet yanıtını verdi. Kasaplık hayvan satışlarıyla özellikle Şarkışla ve Suşehri ilçelerindeki yetiştiricilerin ilgilendikleri tespit edildi (Tablo 1). Sivas ili manda yetiştiricilerinin kasaplık hayvanlarını (%78.5) kendilerinin pazarladıklarını beyan ettiler (Tablo 1). Kasaplık hayvan olarak damızlık dışı bıraktıkları hayvanları değerlendirdikleri, katılımcıların %26.1’u hayvanlarını besiye alarak kurbanlık olarak satarken, katılımcıların %40.9’ı bu hayvanları besicilere satmayı tercih ettiklerini ifade ettiler (Tablo 1). Bingöl ili manda yetiştiricilerinin %31.4’ü kasaplık hayvanlarını kendilerinin pazarladıklarını, %52.9’u mezbahaya/E.S.K sattıklarını ve kasaplık hayvanların damızlık dışı bırakılan hayvanlardan oluştuğu bildirilmektedir 14. Küresel gereksinimler ile artan nüfus, kaliteli ve sağlıklı et ve et ürünleri için, hayvancılık sektörünü alternatif et hayvanı kaynağı aramaya zorlamaktadır. Manda eti kalite özellikleri ve artan talepler nedeniyle önemli bir kırmızı et kaynağı olarak, dünyanın birçok yerinde popülerlik kazanmaktadır 2,5,22. Manda eti, temelde sığır etine benzemekle birlikte düşük kolesterol, yüksek protein, doymamış yağ asitleri ve su tutma kapasitesi gibi üstün özelliklere sahiptir 5,23,24. Aynı yaş gruplarındaki manda ve sığır etinin lezzetlilik, kesme kuvveti değerleri ve tat paneli skorlarının benzer olduğu, ancak manda etinin birçok durumda daha iyi skorlara sahip olduğu bildirilmiştir 5,25. Özellikle malaklara yönelik uygun yetiştirme programlarının geliştirildiği takdirde, Anadolu mandalarında yüksek ve hızlı karkas ağırlığının sağlanabileceği, besi maliyetlerini düşük olabileceği ve manda eti üretiminde bir artışa yol açabileceği bildirilmiştir 2,5,24-26. Manda etinin kalite ve sağlık standartları dikkate alındığında manda etinin tüketiminde sağlanacak artış, bu yetiştiricilik kolunun geliştirilmesi için önemli bir avantaj yaratacaktır. Mandaların çoğunlukla süt verim yönlü yetiştirilmesinden dolayı manda eti tüketimine yönelik bir ilgisizlik oluşmaktadır 2,5,13.
Katılımcıların %98.4’ü manda sütünün diğer hayvanların sütünden daha değerlidir ve evimizde mutlaka bulundururuz yönünde görüş bildirdiler (Tablo 2). Üreticilerin, manda sütü değeri hakkında farkındalık durumlarını bu kadar net ifade etmeleri manda yetiştiriciliğinin geleceği açısında çok önemli bir veridir. Tüketici cephesinde de, manda ürünlerinin tat, lezzet ve sağlıkla ilgili taşıdığı üstün özelliklere sahip olması, mandaların açık alanlarda ve doğal beslenme koşullarında yetiştirilmesi ile üretilen geleneksel manda ürünlerine talep her geçen gün artmaktadır 7,9,18-21.
Manda etini diğer hayvanların etiyle kıyaslamaları istenen katılımcıların %49.2’si manda eti diğer hayvanların etinden daha değerlidir yanıtını verdiler. Besi ve kurbanlık üretimi yoluyla manda eti üreticisi olmalarına rağmen, katılımcıların %12.5’si manda etinin diğer hayvanların etiyle eşdeğer, %33.3’ü ise daha değersiz olduğu yönünde görüş bildirdiler (Tablo 2). Manda sütüne kıyasla yetiştiricilerin manda eti üretimine hevesli olmamaları, ürünlerin değerinin farkında olmamaları bu alana yönelmelerini kısıtlayıcı bir durum yaratmaktadır. Manda üreticilerinin bile önyargıyla yaklaştığı, manda eti ve ürünlerinin tanıtımının yapılması gerekmektedir. Tüketicilerin manda eti hakkında yeterince bilgiye sahip olmamaları ve manda eti üretimi amacıyla genellikle damızlık fazlası, üretimden çıkartılan yaşlı ve sakat mandalar kesime sevk edilmesi de manda etine olan ön yargıları artırmaktadır. Manda eti ve ürünlerinin tanınmaması ve sığır ürünlerinin kolay ulaşılabilir olması nedeniyle tüketici tarafından daha çok sığır eti ve ürünleri tercih edilmektedir 2,9. Manda eti, etin koyu kırmızı karkas yağının beyaz renkte olması, zengin mineral içeriği, düşük kolesterol, yağ ve kalori değerleri gibi bazı üstünlüklerde sahiptir. Manda eti, işlenebilme ve katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülme kabiliyetleriyle de değerli bir üründür. Özellikle sucuk üretiminde manda etinin kullanımı, ürünün lezzetini, aromasını ve kalitesini artırdığı, raf ömrünü uzattığı bildirilmektedir 5,23.
Doğal koşullarda üretim yapan yetiştiricilere, üretim perspektifleri ile farkındalık düzeylerini sorgulamak amacıyla yöneltilen “organik hayvancılık nedir, biliyor musunuz?” sorusuna katılımcıların %84.6’sı evet yanıtını verirken, “siz yapmak ister misiniz?” sorusuna %78.2’si evet yanıtını verdi (Tablo 2). Katılımcıların ortalama %80’ninin bu sorulara olumlu yanıt vermeleri, organik üretim konusunda üreticilerin bilgi düzeyinin yüksek ve istekli olduklarını ortaya koymaktadır. Mandaların yetiştirme yöntemleri, hastalıklara karşı dirençli olması, ilaç kullanımı ve kalıntı düzeyini düşürdüğü için, ürünlerin sağlıklı ve organik olduğu söylenebilir 8. Manda yetiştiriciliğinin ve ürünlerinin organik değerinin farkındalık düzeyini bir başka çalışmada, %82.4 olarak bildirilmektedir 13. Türkiye’de bölgeler bazında, tarımsal yapısı, hava ve iklim koşullarıyla Sivas ili organik üretimi için önemli bir potansiyele sahiptir. Hayvansal ürünlere olan talep değişmez olup, tüketim yapısının oluşmasında geleneksel, sosyokültürel yapı, alışkanlıklar ve ekonomik sebeplerden kaynaklanan farklılaşmalar görülebilir 22. Son yıllarda gıda ve diğer temel ihtiyaçların üretiminde kullanılan metotların, tarımsal ve hayvansal ürünlerin doğal yapısını değiştirdiği yönündeki görüşler, tüketicilerin geleneksel ve yöresel gıda ürünlerine talebini arttırmıştır 10. Birçok araştırma 9,10,27, tüketicilerin daha sağlıklı ve doğal gıda ürünlerini tüketme bilincinin arttığını, güvenli gıda temin etme eğilimde olup yöresel gıda ürünlerine ilişkin satın alma konusunda istekli olduklarını ortaya koymaktadır. Tüketicilerde oluşan bu talebe karşılık geleneksel ve yöresel ürünlerin geliştirilmesi, pazarlanması üreticiler için de kırsal kalkınmanın yolunu açmaktadır. Sivas ilinde manda yetiştiriciliği, kırsalda doğal ve ekolojik yapı içerisinde yürütülmektedir. Manda yetiştiricileri, bilgi birikimleri ile ürettikleri sınırlı ürünü, zor koşullarda oluşturdukları kendi çevrelerindeki pazarda satmak suretiyle kazanç elde etmektedirler. Üretimin çeşitliliğine dayanan, katma değeri yüksek, özelleştirilmiş ürün ve hizmetlerin marka olarak sunulduğu, ekonomi ve pazarların oluşturulması, yetiştiricinin kazancının artmasını sağlayacaktır 10. Kar, yetiştiricilerin kararlarında ve faaliyetlerinde ana itici güçtür 3. Zor koşullarda yetiştiricilik yapan üreticilerin, emeklerinin karşılığını almaları, hayvanlarının bakım-besleme, sağlık koruma koşullarının geliştirilmesi, üretimin kalitesinin ve verimliliğinin artırılması konularında daha gayretli olmasını teşvik edecektir.
Sonuç olarak; Sivas ili özelinde şehrin demografik, coğrafik, tarihi ve turistik yapısı ile sahip olduğu ekotruzim alt yapısı düşünüldüğünde, il sınırları içerisinde bile aktif bir pazar oluşturularak, yetiştiricilerin kazancı artırılabilir. Sivas ili manda varlığı ile manda ürünlerinin ilin organik üretim potansiyeli birlikte değerlendirildiğinde; kırsaldaki üretimi merkezdeki ve çevre illerdeki tüketicilere ulaştıracak mevcut alt yapıyı da kapsayacak bir pazarlama platformunun oluşturulması ve bilgilendirilmesi faydalı olacaktır. Manda üreticilerinin bile önyargıyla yaklaştığı, manda eti ve ürünlerinin tanıtımının yapılması, manda etine ilgiyi artıracak ve bilinç düzeyini geliştirecek eğitim ve besi programlarının uygulandığı projelerin hayata geçirilmesi, sürdürülebilir bir üretim için destek sağlayacaktır.