[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Veteriner Dergisi
2021, Cilt 35, Sayı 3, Sayfa(lar) 196-204
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Veteriner Hekimliği Tarihi Yönünden Hayvan Mumyaları
Seda ÇAVUŞ ALAN, Abdullah ÖZEN
Fırat Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Veteriner Hekimliği Tarihi ve Deontoloji Anabilim Dalı, Elazığ, TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: Mısır, hayvan mumyası, mumyalar, veteriner hekimliği
Özet
Ölümden sonra ikinci bir hayatın başlayacağına inanan Mısırlılar, öteki yaşamda var olabilmek için ölümden önceki bedenlerine ihtiyaç duyacaklarını düşünmüşlerdir. Bu nedenle, ölen kişilerin bedenlerini, dış etkilerden korumak ve bozulmasını önlemek için bir takım kimyasallar kullanarak mumyalamışlardır. Aynı işlemi öteki yaşamda birlikte olmak istedikleri hayvanlarına da uygulamışlardır.

Hayvan mumyaları, mumyalanma amaçlarına göre dört ayrı kategoride incelenmektedir. Bunlar; tanrının dünyadaki temsilcisi olduğu düşünülen kutsal hayvan mumyaları, sahiplerinin isteğiyle ölümden sonra da varlıklarının devam etmesi amacıyla mumyalanan evcil hayvan mumyaları, ölen kişilerin tüketebilmeleri için yiyecek olarak mumyalanan erzak hayvan mumyaları ve tanrıya bağışlandığında, insanlar ile tanrılar arasında aracı olacaklarına inanılan adak hayvan mumyalarıdır.

Mumyalar üzerinde yapılan incelemelerde, hayvan mumyalarında, paraziter hastalıklara ilişkin bulgulara, bakteriyel hastalık bulgularına kıyasla daha fazla rastlanılmıştır. Bu hastalıklardan önemli kısmı zoonotik karakterli hastalıklardır. Ayrıca mumyalanan hayvanlar üzerinde yapılan cerrahi girişimlerin fazlalığı da dikkat çekicidir. Hayvanlara uygulanan bu sağaltıcı girişimler incelendiğinde, müdahaleyi yapan kişilerin, veteriner hekimliği hizmetleri alanında uzmanlaşmış kişiler olduğu şeklinde yorumlanmıştır.

Dünya çapında müze koleksiyonlarında tutulan hayvan mumyalarına ve mumyalarla ilgili bilgilere (elde edilme şekilleri, coğrafik kökenleri, tarihleri, fotoğrafları), çevrimiçi bir veri tabanı olan Antik Mısır Hayvan Biyo Bankası (Ancient Egyptian Animal Bio Bank) aracılığıyla ulaşılabilmektedir.

Antik Mısır’da, insanlara uygulanan mumyalama yönteminin benzer şekilde hayvanlara da uygulanmış olması, insanlar ve hayvanlar arasında dini inançlardan beslenen güçlü bir bağın ve yakın ilişkinin varlığına işaret etmektedir. Mumyalama tekniklerinin hayvanlar arasında farklılık göstermesi, hayvanlara yönelik tutum ve davranışların onlara atfedilen değere göre farklılıklar gösterdiği şeklinde yorumlanabilir. Ayrıca insan hayatında önemli bir yer edinen hayvanların, ihtiyaçları ve hastalıklarıyla da ilgilenilmesinin, veteriner hekimliği mesleğinin gelişmesine olumlu yönde katkı yaptığı sonucuna varılabilir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Her canlı için evrensel bir gerçek olan ölüm, tarih boyunca insanların varoluşsal kaygılarının başında gelmiştir. İnsanoğlu, yok olma korkusu ve/veya sonsuza kadar yaşama arzusu yüzünden devamlı ölüme çare aramış; yani, ölümsüzlüğün formülünü bulmaya çalışmıştır 1,2. Mumyalama işlemi, ölümsüzlük arayışlarından doğmuş bir tekniktir. Bu işlem, ölümden sonra, bozulmayı önlemek amacıyla, bedenin, birtakım kimyasal maddelerle muamele edilmesi esasına dayanır 3.

    Şili, Peru, Papua Yeni Gine, Arjantin, Venezuela gibi ülkelerde bulunan ve günümüze ulaşan hayvan mumyaları olsa da, günümüzde bilinen hayvan mumyaların çoğunluğu ve en eski olanları Mısır Uygarlığına aittir. Dolayısıyla hayvan mumyaları üzerinde yapılan çalışmalar daha çok Mısır Uygarlığına odaklanmaktadır 3-5. Mısırlıların inanışına göre, Güneş Tanrısı Ra’nın yaşamı, güneşin doğuşuna ve batışına bağlıydı. Bu dünyada Ra, her gün, gün doğumuyla dirilirdi ve gün batımıyla ölürdü. Güneşin batması onun için yaşamın bittiğini göstermez, bilâkis, öteki dünyada yeniden dirilerek yaşamaya devam edeceği anlamına gelirdi 6. Bu inanışa paralel olarak, insan hayatının da ölümle sona ermediğine; aksine ölümün, yaşamın ikinci bölümüne geçmeyi sağlayan bir geçit olduğuna ve ölen kişilerin ruhlarının öteki dünyada tekrar dirileceğine inanırlardı. Eğer ölümden sonra beden iyi bir şekilde muhafaza edilirse, ölen kişinin ruhu tekrar bedenine dönebilir ve öteki dünyada sonsuza kadar yaşamaya devam edebilirdi. Bu yüzden ölümden sonra bedenin bozulmaması için kadavralar mumyalanmış ve tahta tabutlara ya da taş lahitlere konularak gömülmüştür 7-10.

    Hayvanlar, Antik Mısırlıların dinleri ve kültürleri gereği önemli bir yere sahipti. Tanrılarla iletişim kurmak, tanrılara adak olarak sunulmak, besin olarak tüketilmek, günlük işlerde yardımcı olarak kullanılmak ya da arkadaş olmak gibi farklı amaçlarla barındırılıyorlardı. Bu roller hayvanları Mısırlıların yaşamlarında vazgeçilmez bir konuma taşımıştı 11. Tıpkı insanlar gibi hayvanların da bir ruha (ka ve ba) sahip olduklarına ve bu ruhun ölümden sonra bir bedene ihtiyaç duyduğuna inanıyorlardı 3,12. Hayvanlarla olan ilişkilerinin sonsuza kadar devam etmesini istiyorlardı. Bu yüzden tıpkı insanlarda olduğu gibi hayvanları da mumyalayarak ölümsüzleştirmeyi ve öteki dünyada birlikte olmayı amaçlıyorlardı 11.

    Mumyalar genel bir sınıflandırma ile insan tarafından yapılan (antropojenik) mumyalar ve kendiliğinden oluşan (doğal yoldan) mumyalar olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır 4,13. Ancak bu çalışmada insan-hayvan ilişkisinin doğasını anlamak amacıyla sadece insan tarafından yapılan mumyalar ele alınmıştır.

    Hayvan mumyaları, bir yandan insan-hayvan arasındaki tarihsel ilişkinin gücünü anlamak, diğer yandan da veteriner hekimliği tarihine ilişkin bilgilere ulaşmak için eşi bulunmaz kaynaklardır 14. Bu çalışmada, hayvanların mumyalanmasının nedenleri ve mumyalama teknikleri hakkında bilgi vermek suretiyle insan-hayvan ilişkisinin gücünün anlaşılması ve hayvan mumyalarının veteriner hekimliği tarihi yönünden öneminin ortaya konulması amaçlanmaktadır.

    1. Mumyalama İşlemi
    Mumyalama, mikroorganizmaların üreyip kokuşmaya/bozulmaya yol açmaması için, kadavranın suyunun kurutulması esasına dayanan bir işlemdi. Bu amaçla; ilk olarak, beyin bir çengel yardımıyla burundan çıkarılırdı. Kesici bir alet ile bedenin sol tarafından karın ve göğüs boşluğuna girilebilecek şekilde bir kesi atılarak kalp ve böbrekler dışındaki (kalp ve böbreklerin hayatın merkezi olduğuna inanılır ve bu yüzden vücut içinde bırakılırdı) organlar dışarı alınırdı. Vücut boşlukları natron, tuz, boraks, sirke gibi eritici ve kurutucu maddelerle muamele edilerek, bedenin su ve yağdan olabildiğince arındırılması sağlanırdı. Beden kurutulduktan sonra kendine has şeklinin korunması için vücut boşlukları balmumu, talaş, kum, pamuk gibi dolgu maddeleriyle doldurulurdu. Ayrıca kadavranın olası kötü kokusunu baskılamak ve güzel kokmasını sağlamak amacıyla lavanta, sandal ağacı yağı, gül suyu, tarçın gibi aromatik maddeler kullanılırdı. Son aşamada, uzun süreli bir koruma için mumya, hava ile temasını kesecek bal, zift, zamk, keten kumaş gibi koruyucu maddelerle sarılır ve gömülmeye hazır hale getirilirdi 9,15. Birçok hayvan söz konusu yöntemle mumyalanırken, sığır gibi büyük hayvanların mumyalanmasında daha farklı bir yol izlenirdi. Öncelikle hayvanın anüsünden lavman amacıyla terebentin eşdeğeri ardıç ya da sedir yağı enjekte edilir ve sonra bölge keten bir bezle tıkanırdı. Bu şekilde natron içerisinde bekletilen kadavra, birkaç gün sonra dışarı alınarak anüsteki keten bez çıkarılırdı. Bu işlem sonrasında erimiş olan iç organlar ince metal kancalar yardımıyla dışarı çıkarılırdı. İç organların tamamı eriyip dışarı alınana kadar bu uygulama birkaç kez tekrar edilirdi. İç organlar tamamen boşaltıldıktan sonra kadavra natron ile muamele edilerek kurutulur ve keten sargılarla sarılırdı 16. Hayvanın türüne, büyüklüğüne ve kullanılan tekniğin karmaşıklığına bağlı olarak değişmekle birlikte, mumyalama işleminin, 40 günü kuruma aşaması, 30 günü ise sarma aşaması olmak üzere ortalama olarak 70 gün sürdüğü tahmin edilmektedir 3,4.

    Mısır’da Predinastik Dönem’e (MÖ 5500–3050) ait bazı buluntular, mumyalanmış hayvan görüntüsünde olsa da, bunlar keten sargılarla basitçe sarılarak gömülen hayvan bedenlerinden başka bir şey değildirler ve tam olarak mumya kabul edilmezler 4. Gerçek anlamda hayvan mumyalarının bilinen en eski örnekleri, Eski Krallık Dönemi’ne (MÖ 2600 - 2100) aittir. Sözü edilen dönemde çok sayıda ve çeşitte hayvan mumyalandığı anlaşılmaktadır 4.

    Hayvan mumyaları, bugüne kadar yürütülen araştırmalarda mumyalanma amaçlarına göre dört kategoriye ayrılmıştır. Bunlar; totem hayvan mumyaları, ev hayvanı mumyaları, erzak hayvan mumyaları ve adak hayvan mumyalarıdır 17.

    2. Mumya Çeşitleri
    2.1. Totem Hayvan Mumyaları

    Antik Mısır’da çok tanrıcılık (politeizm) inancı hâkim idi. Mısırlıların inanışlarına göre, Gök ve Işık Tanrısı Horus, Savaş Tanrısı Sekmet, Bilim Tanrısı Thoth, Ölüm ve Ceza Tanrısı Anubis gibi farklı unsurları temsil eden çok sayıda tanrı vardı ve hepsine ibadet edilirdi. Bu tanrılardan bazıları, insanlarla rahat bir şekilde iletişime geçebilmek için, içinde yaşayabilecekleri bir varlığı, insanlarla temas kurabilecekleri bir aracıya ihtiyaç duymaktaydılar. Bu varlıklar ya da aracılar totem olarak kabul edilmekteydi. Tanrıları simgeleyen bu varlıkların büyük çoğunluğu hayvanlardan oluşmaktaydı. Her tanrıyı temsilen, belirli işaretlerle tanınan bir totem hayvan bulunurdu 4. Bu kutsal hayvanın içinde tanrının ruhu olduğuna inanıldığından ona bir tanrı gibi davranılırdı. Kutsal kabul edilen bu hayvanlar tapınaklarda yaşar, en iyi şekilde beslenir ve bakım görürdü. Öldükten sonra ise matem ilan edilir, büyük bir özenle mumyalanır ve gömülürdü. Daha sonra aynı işaretlere sahip bir başka hayvan, rahipler tarafından söz konusu tanrının totem hayvanı olarak ilan edilirdi 18.

    Kutsallık atfedilen hayvanların en meşhur olanı, Memphis bölgesinde, Ptah Tanrısını temsil ettiğine inanılan Apis Öküzü’dür. Siyah renkli olan bu öküzün vücudunda beyaz lekelerin ve başının üzerinde üçgen şeklinde bir izin olması gerekiyordu. Ayrıca sırtında akbaba, sağ yanında hilâl, dilinin üzerinde ise bok böceğine (Mısır’da kutsal kabul edilir) benzeyen bir işaret bulunmalıydı. Bu özelliklere sahip hayvanlar, rahipler tarafından incelenir ve içinde tanrının ruhunu taşıdığına inanılan hayvanın, tanrının temsilcisi olduğu ilan edilirdi 8,19,20. Hayvanın hareketleri dikkatle gözlemlenir ve her hareketinden bir anlam/mesaj çıkarılmaya çalışılırdı. Bu hayvan ölünce mumyalanarak gömülür ve aynı özelliklere sahip başka bir hayvan seçilirdi 20,21. Benzer şekilde Tanrı Thoth’un ibis kuşu veya babun, Tanrıça Hathor’un inek, Tanrıça Bastet’in kedi bedenine girdiği düşünülürdü. Ayrıca fare, köpek, çakal, yılan, şahin, timsah, böcek ve bazı kuş türlerinin de farklı tanrıları simgeledikleri düşünüldüğünden bu hayvanlar da kutsal hayvan olarak kabul edilirdi 9,18,22.

    Yaşarken özel ilgi gösterilen bu hayvanlara, öldüklerinde de değer verilirdi. Bu hayvanlar firavunlarınkine benzer, yüksek kaliteli mumyalama yöntemiyle mumyalanır ve özel olarak bunlar için imar edilmiş yer altı mezarlıklarına gömülürlerdi 23,24.

    2.2. Ev Hayvanı Mumyaları
    Antik Mısır’da kedi, köpek, babun, ceylan gibi hayvanlar başta olmak üzere birçok hayvan türü ev hayvanı olarak beslenirdi. Ev hayvanı mumyalarının, hayvan sahiplerinin öldükten sonra da hayvanlarıyla birlikte olma isteklerinden ortaya çıkmış olduğu düşünülmektedir. Bu amaçla hayvan sahipleri, kendileri ve evcil hayvanları için mezar yerleri hazırlatır, ölen ev hayvanlarını özenle mumyalatarak bu mezar yerlerine gömerlerdi. Daha sonra kendileri de ölünce aynı yere gömülür ve mezarda hayvanları ile yan yana olurlardı. Eğer hayvan sahibi önce ölürse, mumyalanarak gömülür ve vasiyeti üzerine ev hayvanı da öldükten sonra mumyalanarak sahibinin mezarına ya da mezarının yakınlarında bir yerlere gömülürdü 24,25. Bazı durumlarda sahibiyle aynı anda gömülebilmesi için geride kalan hayvanın eceliyle ölmesi beklenmez, kasten öldürülür ve mumyalanarak sahibiyle eş zamanlı gömülürdü 4,11,26. Yapılan kazılarda Firavun III. Amenhotep’in (MÖ 1411-1349) oğlu Prens Thutmose’nin mezarında kendi mumyasının yanında mumyalanmış kedisi de bulunmuştur 27. Ayrıca Mısır’da bir mimar olan ve aynı zamanda devlet yetkilisi olarak görev yapan Senenmut’un (ö. MÖ 1463) mezarında mumyalanmış babun ve at; Mısır soylularından olan Isetemkheb D’nin (MÖ 984–959) mezarında ise ceylan mumyası bulunmuştur 28,29. Bunların dışında maymun, kuş, firavun faresi gibi hayvan mumyalarının bir kısmı da münferit zamanlarda bulunmuş bu türden mumyalardır. Bu mumyaların incelenmeleri sonrasında, sahibinin mumyalanmasında gösterilen özenin aynı şekilde evcil hayvanının mumyalanmasında da gösterildiği sonucuna varılmıştır 23,25.

    2.3. Erzak Hayvan Mumyaları
    Antik Mısır’da hayatın ölümden sonra da devam ettiğine inanıldığından bir sonraki yaşam döneminde et yemeye devam edebilmek için gıda olarak tüketilen hayvanların tamamı ya da sadece tüketilebilecek kısımları mumyalanır ve ölen kişinin mumyasının yanına yerleştirilirdi 16. Bu erzaklar, mumyalandıktan sonra temiz kalabilmelerini sağlamak, bakteri ve böceklerden korumak için özel olarak tasarlanmış kutulara yerleştirilerek mezarlara konulurdu 24. Mısır Firavunu Tutankhamon’un (MÖ 1341-1323) mezarı açıldığında 40’ın üzerinde erzak hayvan mumyasıyla karşılaşılmıştır 30.

    Erzak hayvan mumyası olarak adlandırılan bu mumyalar sığır, keçi, ördek, tavuk, kaz, güvercin gibi hayvanlardan ve kaburga, biftek gibi et parçaları, eklem gibi vücut kısımlarından oluşmaktadır. Söz konusu parçalar çoğunlukla tüketime hazır hale getirildikten sonra mumyalanarak 25, nadiren de olsa herhangi bir mumyalama işlemi yapılmadan, kutulara yerleştirilerek mezarlara konmuştur 31. Bazı erzak hayvan mumyalarının üzerinde bol miktarda bitkisel yağ bulunmuştur. Bu da bazı araştırmacılar tarafından, öteki dünyada bu gıdaları pişirmeyi düşündükleri ve bunun için bir hazırlık olduğu şeklinde yorumlanmıştır 16,32. Mısırlılar tarafından tüketilmiş olduğu bilinmesine rağmen, bugüne kadar yapılmış olan kazılarda domuzdan yapılmış erzak mumyasına hiç rastlanmamış olması izaha muhtaç bir durumdur 22,25. Bu durumun sebebi, bu hayvanların erzak olarak mumyalamak için yeterince değerli görülmediği şeklinde yorumlanmaktadır 25.

    2.4. Adak Hayvan Mumyaları
    Adak hayvan mumyalarının, tanrıları memnun etmek amacıyla yapıldığı düşünülmektedir. Adak olarak sunulan hayvanların, adak sahibi ile tanrı arasında aracı olacağına, bu sayede duaların kabul olacağına ve adak sahibini kötülüklerden koruyacağına inanılırdı 33.

    Kedi, köpek, ibis kuşu, böcek, kemirgen, yılan, timsah, kertenkele, koyun, ceylan, fare, aslan, yarasa, şahin, baykuş gibi akla gelebilecek her türden hayvan adak olarak tanrılara sunulmak için mumyalanmıştır 10,12,25,34-36. Hayvan mumyaları içerisinde sayıca en çok karşılaşılanlar adak hayvan mumyalarıdır. Adak mumyalarının önemli bir kısmı M.Ö. 6’ncı yüzyıl ile M.S 4’üncü yüzyıl arasındaki döneme aittir. Bu dönemde adak hayvan mumyacılığının bir endüstri haline dönüşmüş olduğu belirtilmektedir 34,37. Örneğin Saqqara'daki Tanrı Anubis Tapınağında bulunan yaklaşık 8 milyon adak hayvan mumyasının büyük bir bölümü köpek mumyasıdır 38,39. Bunlardan başka Mısır’ın Abidos Bölgesinde 1500’den fazla adak ibis kuşu mumyası 40 ve kedi başlı Tanrıça Bastet’in tapınağında yüzlerce adak kedi mumyası 16 bulunmuştur.

    Adak olarak kurban edilecek hayvanlar, tapınaklarda özel olarak yetiştirilen hayvanlardan olabileceği gibi doğadan avlanmak suretiyle yakalanan hayvanlardan da olabilirdi 31. Bu hayvanların ölüm şekilleri incelendiğinde; bir kısmının doğal yollardan öldüğü, büyük bir kısmının ise öldürüldüğü anlaşılmıştır 35,37,41.

    Adak hayvan mumyaları genellikle bütün olarak tek başlarına mumyalanmıştır. Ancak bazı mumyaların içerisinde sadece kemik, tüy, yumurta gibi belli vücut parçaları bulunmuştur 17,42,43. Bu nedenle mumyaların içlerindeki kadavranın tam ya da parça oluşuna göre adak hayvan mumyaları farklı isimlerle tanımlanmaktadır. İçerisinde bütün bir kadavra bulunan hayvan mumyaları ‘gerçek mumya’ olarak adlandırılmaktadır. Ancak içerisinde kadavranın parçasını/parçalarını bulunduran mumyaların adlandırılmasında ise fikir ayrılığı yaşanmaktadır 44. Bazı araştırmacılar adak hayvan bedeninin bir bütün halinde sunulmasının zorunlu olmadığını, parçaların bütünü temsil ettiğinin düşünülmüş olabileceğini, bu yüzden onların da ‘gerçek mumya’ olarak adlandırılması gerektiğini iddia etmektedir 33,45,46. Bazı araştırmacılar ise içerisinde bütün bir hayvan yerine, hayvana ait tüy, kanat, kemik gibi vücut parçalarının bir kısmını bulunduran mumyaların ‘sahte mumyalar’ olarak adlandırılması gerektiğini savunmaktadır 25,44,47. İçerisinde hayvansal parça içermeyen; kum, taş, gübre gibi malzemeler içeren mumyalara ise genel bir kabul ile ‘sahte mumya’ adı verilmektedir 24,45,46,48.

    Adak hayvanların mumyalanmasında, mumyalama kalitesi adak hayvana yüklenen anlama göre değişmekle birlikte, genellikle kadavranın kurutulması için ham natron, korunması için ise keten sargılar ve reçinenin kullanıldığı basit mumyalama tekniğinden yararlanılmıştır 24,34,49.

    3. Hastalıklar ve Veteriner Hekimliği Uygulamaları
    3.1. Mumyalarda Hayvan Hastalıklarına İlişkin Kayıtlar

    Bugüne kadar hayvan mumyaları üzerinde yapılan çalışmaların insan mumyaları üzerinde yapılan çalışmalara kıyasla daha az sayıda ve bu çalışmaların daha çok paleoparazitoloji ve paleoradyoloji kapsamında yürütülen çalışmalar 50,51 olduğu anlaşılmaktadır. Mısır’ın El-Deir bölgesinde bulunan ve MÖ 4’üncü yüzyıl ile MS 5’inci yüzyıl arasındaki döneme tarihlenen bir mezardaki köpek mumyaları üzerinde yapılan bir çalışmada 52, köpeklerin üzerinde çok sayıda ektoparazite rastlanmıştır. Özellikle küçük yaşta olan bir köpeğin, sağ kulağında yoğun parazit enfestasyonu olduğu tespit edilmiştir. Bu ektoparazitlerin Hippoboscidae ailesine ait Hippobosca longipennis sinekleri, Sarcophagidae ve Calliphoridae ailesine ait Sarcosaprophagous sineklerinin pupaları ve Rhipicephalus sanguineus grubuna ait keneler oldukları anlaşılmıştır. Erken yaşta ölerek mumyalanan bu köpeğin üzerinde yoğun miktarda ektoparazit bulunması ve ölüme neden olacak başka herhangi bir belirgin travmanın olmaması, ölüm nedeninin ektoparazit istilası olabileceğini düşündürmüştür. Söz konusu örnek, anılan tarihlerde, ektoparazitlerin hayvanların ölümüne neden olabilecek kadar çok sayıda ve güçte oldukları şeklinde yorumlanmıştır 53 .

    Güney Peru’da bulunan MS 900 - 1100 yıllarına tarihlenen bir mezarda 159 kobay mumyası ve 17 köpek mumyası üzerinde yapılan paleoparazitolojik incelemeler sonucunda mumyaların üzerinde Pulex cinsi (P. simulans/irritans) 1200’den fazla pire olduğu tespit edilmiştir 54,55.

    Brezilya’da 1950’lerde çok sayıda kemirgen mumyasına rastlanmıştır. Bunlardan 20 kemirgen mumyasının deri örnekleri Leishmania yönünden analiz edilmiş ve iki tanesinde Leishmania DNA’sına rastlanmıştır 56.

    Diğer yandan insan mumyalarının incelendiği bir çalışmada 57, Kist Hidatik (Echinococcus granulosus) adı verilen zoonoz hastalığın izlerine rastlanmıştır. Genç bir kadın mumyasında 58 ise midede Tenia solium’a (domuz tenyası) rastlanmıştır.

    Mısır’da bulunan insan mumyalarının paleomikrobiyolojik olarak incelendiği bir çalışmada 59, zoonoz bir hastalık olan tüberkülozu tespit etmek amacıyla hastalığa sebep olan Mycobacterium tuberculosis kompleksi araştırılmıştır. Çalışmada hem insan hem de hayvanda hastalık oluşturma potansiyeline sahip M. tuberculosis (sığır, domuz), M. bovis (sığır, koyun, at) ve M. microti (kemirgenler) etkenleri tespit edilmiştir.

    Mısır’da bulunan bir yılan mumyasının bilgisayarlı mikro tomografi (MicroCT) yöntemiyle incelendiği bir çalışmada 37, mumyanın böbreklerinde kalsifikasyonlar olduğu tespit edilmiştir. Araştırmacılar tarafından bu bulgu, hayvanın yaşarken geçirmiş olabileceği akut böbrek hastalığı ya da Gut hastalığına işaret olarak yorumlanmıştır.

    Mısır’da Tuna-el-Gebel bölgesinde bulunan babun mumyalarının osteopatolojik yönden incelendiği bir çalışmada 60, söz konusu mumyalarda, artroz (humerus, radius, ulna, femur, tibia, vertebra, scapula), spondiloz (vertebra), osteoporoz, osteomiyelit (humerus, tibia), travma sonrası kırık (mandibula, radius, ulna), raşitizm (humerus, radius, ulna, femur), dental anormalite (çürük, periapikal apse, parodontitis), hiperostoz (scapula), tümör (pelvis) gibi bulgulara rastlanmıştır. Kemik ve dişlerde görülen bu patolojilerin kaynağının, büyük oranda hayvanların diyetlerindeki vitamin ve mineral eksikliğinden kaynaklanmış olabileceği düşünülmektedir 61. Mumyalardaki patolojilerin incelendiği bir başka çalışmada 62, timsah, koyun, öküz ve maymun vertebralarında artrit ve ankilozan spondilit bulgularına rastlanmıştır.

    British Museum’daki kedi mumyalarının radyografik olarak incelendiği başka bir çalışmada 63, yavru bir kedide Juvenil Osteoporoz hastalığı tespit edilmiştir. Söz konusu hastalığın, hiperparatiroidizm, anemi, parazit enfestasyonu, uzun süreli açlık gibi durumlardan kaynaklanabilen bir kemik hastalığı olduğu bildirilmektedir.

    Bir kuş mumyasının incelendiği radyografik bir çalışmada 64, kemiklerde Harris çizgilerine rastlanmıştır. Büyüme durdurma çizgisi de denilen Harris çizgileri genellikle uzun dönem çevresel stres göstergesi olarak kabul edilmektedir.

    Mısır’da köpek, kedi ve maymun mumyalarının incelendiği bir çalışmada 65, köpek mumyalarında, osteosarkoma işaret ettiği düşünülen çeşitli proliferatif kemik lezyonları, osteofit, ve spondiloz; kedi mumyalarında bazı eklemlerde hareket kısıtlamasına neden olan ankiloz görülmüştür.

    Ayrıca, pnömoni, ateroskleroz, osteomalazi, osteoporoz, hipotiroidizm ve riketsiya enfeksiyonları da mumyalanmış hayvanlarda tespit edilen diğer hastalıklardır 50,66.

    3.2. Hayvan Mumyalarında Veteriner Hekimliği Uygulamalarının İzleri
    Hayvan mumyaları mağara resimleri, fosiller, papirüsler ve diğer paleopatolojik bulgular gibi veteriner hekimliği tarihi açısından önemli kaynaklardır 66. Günümüze ulaşan hayvan mumyalarının incelenmesiyle, Antik Mısır’daki veteriner hekimliği uygulamaları hakkında fikir sahibi olmak mümkündür. Örneğin Kral Vadisinde, babun mumyaları üzerinde yapılan bir çalışmada 16, babunların insanlar tarafından alıkonulduğu ve alıkonulan bu babunların kanin dişlerinin ölmeden önce sökülerek uzaklaştırıldığı anlaşılmıştır. Bu işlemin nasıl ve kim tarafından yapıldığı konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak dişlerin uzaklaştırılma işleminin, çevre dokularına zarar verilmeden özenle yapıldığı anlaşılmıştır. Aynı çalışmada 16, babunlardan birinin kol kemiğinin kırıldığı ve kırılan kemiğin tedavi edilerek eski haline getirilmiş olduğu ortaya konulmuştur.

    Mısır’ın Abidos bölgesinde yapılan kazılarda 1500’den fazla ibis kuşu mumyasına rastlanmıştır. Aynı bölgede bu kadar çok sayıda ibis kuşu mumyasının bulunmasından yola çıkılarak, bu türün, hayvan bakımında uzman kişiler tarafından özenli bir şekilde çiftleştirilerek yetiştirilmiş olduğu sonucu çıkarılmıştır 40.

    Bir yılan mumyası üzerinde yapılan incelemede 37, yılanın ağız bölgesi kontrol edilirken, mumyanın uzun sivri dişlerinin yerinde olmadığı tespit edilmiştir. Bu durum; dişlerin mumyalama işlemi sırasında zarar görmüş ve kendiliğinden yerinden çıkmış olabileceği ya da mumyalayan kişiyi kazara zehirlenmekten korumak için çıkarılmış olabileceği şeklinde yorumlanmıştır.

    4. Hayvan Mumyalarına Erişim
    Tarihi değeri olan hayvan mumyaları dünyanın birçok yerindeki farklı müzelerde sergilenmektedir. Özellikle Kahire Mısır Müzesi (Cairo Egyptian Museum) ve Fransa Lyon’daki Doğal Tarih Müzesi (The Musée des Confluences/Natural History Museum) hayvan mumyaları konusunda oldukça zengin müzelerdir. Dünyadaki hayvan mumyalarına kolayca erişilebilmek için 2010 yılında Manchester’da çevrimiçi bir veritabanı olan Antik Mısır Hayvan Biyo Bankası (Ancient Egyptian Animal Bio Bank) kurulmuştur. Bu banka, dünya çapında müze koleksiyonlarında tutulan hayvan mumyalarının elde edilme şekilleri, coğrafik kökenleri, tarihleri, ölçümleri gibi bilgileri ve tanımlanabilmeleri için radyografik ve bilgisayarlı tomografi ile çekilen fotoğraflarını içeren merkezi bir veri bankasıdır 67.

    5. Türkiye’de Bulunan Hayvan Mumyaları
    Türkiye’de İstanbul Topkapı Sarayı Müzesinde bir timsah mumyası (Şekil 1), İstanbul Arkeoloji Müzesinde bir hayvan mumyası (Şekil 2) ve Aksaray Müzesinde iki kedi mumyası (Şekil 3) olmak üzere bilinen dört hayvan mumyası bulunmaktadır.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: Timsah mumyası


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 2: Hayvan mumyası


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 3: Kedi mumyaları

    Topkapı Sarayı Müzesinde bulunan timsah mumyası Topkapı Sarayı Hekimbaşı Odası Koleksiyonunda sergilenmektedir (Şekil ). Envanter numarası: TSM 12/182’dir. Mumyanın vasıfları kısmında “Başları zıt yönlerde bulunan, gövdeleri ise birbirine geçmiş timsah ve çocuk mumyasıdır. Çocuğun başı ve sol kolu görülmekte olup timsahın kuyruk kısmına iliştirilmiş gibi bir görünüm sergiler. Mumya büyük ölçüde deforme olmuştur." şeklinde bir açıklama yer almaktadır. Bu mumyanın coğrafi kökeni, elde edilme şekli ve tarihine ait herhangi bir bilgi bulunmamaktadır 68.

    İstanbul Arkeoloji Müzesinde bulunan hayvan mumyası Eski Şark Eserleri Müzesi Antik Mısır teşhirinde sergilenmektedir. 10866 numaralı lahitin içerisinde bulunan hayvan mumyası, "Bak-n-Mut" isimli şahsın mumyasının ayak kısmında yer almaktadır (Şekil 2). Envanter kayıtlarında mumyanın Mısır’dan getirildiği yönünde bir bilgi yer alsa da, Mısır’ın hangi bölgesinden geldiğine dair bir kayıt yoktur. Söz konusu hayvan mumyasıyla ilgili envanter bilgilerinde yalnızca "kedi ya da başka bir hayvana ait mumya" şeklinde bir açıklama dışında, müzeye giriş tarihi ya da temin yoluna ilişkin herhangi bir kayıt bulunmamaktadır 69.

    Aksaray Müzesinde bulunan kedi mumyaları müzenin Aksaray-Keçili Kilise kısmında sergilenmektedir. Şekil 3’te A harfi ile gösterilen kedi mumyasının envanter numarası: A1882/6-1-9611’dir. Mumyalanma döneminin yaklaşık olarak 14’üncü ya da 15’inci yüzyıl (Doğu Roma Dönemi) olduğu tahmin edilmektedir. Müze kayıtlarında "Eser genelde iyi korunmuştur. Baş kısmı ağız ve dişleri çok iyi durumdadır. Tüyleri dökülmüştür." şeklinde bir açıklama bulunmaktadır. Aynı şekilde B harfi ile gösterilen kedi mumyası ise "etütlük eser"1 olarak kabul edildiğinden envanter kaydı bulunmamaktadır 70.

    1 "Etütlük Eser: 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamına giren, ancak Eser Envanter Defterine kayıt edilecek nitelikte olmayıp bilimsel amaçla kullanılabilecek korunması gerekli eserler." (27206 sayılı ve 20/04/2009 tarihli Resmi Gazete: Korunması Gerekli Taşınır Kültür Ve Tabiat Varlıklarının Tasnifi, Tescili ve Müzelere Alınmaları Hakkında Yönetmelik).

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • Sonuç
    Mumyalama ile ölümsüzlüğe kavuşacaklarına inanan Mısırlılar, aynı işlemi hayvanlarına da uygulamışlardır 11. Barındırılma amaçları (ev hayvanı, totem, adak, erzak gibi) ne olursa olsun, insan yaşamında bir şekilde yer edinmiş hayvanların neredeyse tamamı mumyalanacak hayvanlar arasına alınmıştır. Bu yaklaşımın, Mısırlıların hayvanlarını, kendi kaderlerine ortak edecek kadar değerli kıldıklarının ve ölümsüz yaşamlarının vazgeçilmez bir parçası olarak kabul ettiklerinin bir göstergesi olduğu ileri sürülebilir.

    Antik Mısır’da bazı hayvanların yaşamları genel olarak güçlü yasalarla korunmuştur. Kasten bir hayvanın öldürülmesi ölüm cezasını gerektirmiştir. Kazara bir hayvanın ölümüne sebep olanlar, din adamlarınca belirlenen yüksek tazminatlara çarptırılmışlardır. İbis kuşu ve doğan gibi totem hayvanların öldürülmesinde, kazara olsa bile, ölüm cezası uygulanmıştır 71. Yani totem hayvanlar, Antik Mısır’da üst düzey bir saygınlık görmüşlerdir. Bu hayvanlar sadece yaşamlarında değil, öldükten sonra da aynı düzeyde saygı görmüş ve firavunlarınkine benzer bir şekilde büyük bir özenle mumyalanmışlardır 24. Yine, neredeyse her biri bir tanrının ya da tanrıçanın yeryüzündeki temsilcisi sayılan ev hayvanlarının da özenle mumyalandığı, sahibine gösterilen özenin aynı şekilde hayvana da gösterildiği gözlenmektedir 23. Öte taraftan, hayvan mumyaları arasında en az özen gösterilen mumyalar erzak hayvan mumyaları olmuştur 25. Dolayısıyla, Mısır’da mumyalama teknikleri arasındaki kalite farkından yola çıkıldığında, Mısırlıların bazı hayvanlara diğerlerinden daha fazla değer atfettikleri anlaşılmaktadır. Uygulamalar arasındaki bu farklılık, Mısırlıların hayvanlara yönelik tutum ve davranışlarının öncelikle ve daha çok inanç esaslarından beslendiği şeklinde yorumlanabilir.

    Benzer şekilde, ev hayvanlarının, hiçbir tıbbi gerekçe yokken, sahipleri öldükten hemen sonra kasten öldürülüp mumyalanmalarına ilişkin örnekler 11 ise Mısır’da hayvan hakları ve hayvan koruma kapsamında değerlendirilebilecek uygulamaların hayvanların içkin değerinden kaynaklanmadığını gösteren bir kanıt olarak kabul edilebilir. Hayvan mumyalarında karşılaşılan ve hayvanların doğal davranışlarını sergilemelerine engel olan hayvan refahına aykırı bir takım kısıtlamalara 65 ve çevresel stres artıracak uygulamalara 24 ilişkin bulguların da bu görüşü destekler nitelikte olduğu söylenebilir.

    Hayvan mumyalarının incelemesi sonrasında elde edilen bulgular, özellikle erzak hayvanların yaygın olarak kullanıldıklarını göstermektedir. Erzak hayvan mumyaları ile ilgili kayıtlar ise Antik Mısır’da hayvancılık uygulamalarının ne denli büyük ölçekte olduğunu göstermesi açısından önem arz etmektedir 16.

    Adak hayvanların tanrılara kurban edilmesi Antik Mısırlıların inanç dünyasının en önemli ritüellerindendir. Hatta bu ibadetin yaygınlaşması, tapınaklarda adak hayvanlarla ilgili bir endüstri oluşması sonucunu doğurmuştur 37. Bu tapınaklarda bulunan hayvan mumyalarının sayısının milyonları bulması, sözü edilen endüstrinin büyüklüğünü göstermesi açısından önemlidir. Hayvan mumyalarıyla ilgili benzer bir endüstrileşme örneği de yakın tarihte Şili’de görülmüştür. Şili’nin Atacama Çölünde yapılan kazılarda, M.S. 1000-1460 yıllarına tarihlenen papağan mumyalarına ve içinde papağan tüylerinin bulunduğu deri kutulara rastlanılmıştır. Anavatanlarının Amazon ormanları olduğu bilinen bu papağanların, yaklaşık olarak 480.000 km (Atacama Çölü) uzaklıkta bulunması ve mumyalanıp gömülürken tüylerine özel ilgi gösterilmiş olması, uzmanlar tarafından, söz konusu papağanların tüy ticaretinde kullanılmak amacıyla bu bölgeye getirilmiş ve yetiştirilmiş olabileceği şeklinde yorumlanmıştır. Ayrıca mumyalanan papağanlar incelendiğinde, iç organlarının, kloakadan dışarı çıkarıldığı ve bedenlerin kumaşlara ya da torbalara sarılarak gömüldüğü belirtilmiştir 72. Bu bilgiler ışığında, Atacama Çölünde uygulanan hayvan mumyalama yönteminin, Mısır’da uygulanan yöntemle paralel olduğu ve günümüzde bilinen en eski hayvan mumyasının tarihi (MÖ 2600 - 2100) göz önüne alındığında 4, hayvanların mumyalanmasında kullanılan bu yöntemin, Mısır’daki ilk uygulamadan yaklaşık olarak 3600 yıl geçmesine rağmen farklı bir uygarlıkta benzer şekilde kullanılması, Mısır Uygarlığı etkisinin, kendinden sonra gelen uygarlıklarda da devam ettiği şeklinde yorumlanabilir.

    Mısır’da ibis kuşu, kedi, inek, babun, fare, köpek, çakal, çeşitli kuş türleri, yılan, şahin, timsah ve böcek gibi birçok farklı türden hayvanın kutsal kabul edilerek tapınaklarda bakılıp barındırılması ve yaşadıkları dönemlerde büyük özen gösterilmesi 9, sayıları milyonlarla ifade edilen büyük bir hayvan varlığına işaret etmektedir. Çeşit ve sayıca fazla olan söz konusu hayvanların, veteriner hekimliği hizmetleri olmaksızın hastalıklardan ve sakatlıklardan korunamayacağını söylemek ve veteriner hekimliğin gelişmiş ve köklü bir geleneğe sahip olduğunu ileri sürmek yanlış olmayacaktır.

    Mısır’da hekimlik sanatının uzmanlaşmayı zorunlu kılacak şekilde geliştiği, hekimlerin her birinin belli hastalıklarla ilgilenecek şekilde uzmanlaştıklarına ilişkin ilk kayıtlar Herodot tarafından dile getirilmektedir 71. Veteriner hekimliği tarihinin bazı kaynaklarında 66,73 da Antik Mısır’da veteriner hekimliği mesleğinin uygulayıcıları için “tavuk doktoru” gibi ifadelerin kullanıldığı, yani uzmanlaşmaya gidilecek kadar gelişme gösterildiği ifade edilmektedir. Nitekim Mısırlılar tarafından birer ev hayvanı gibi kabul edilip barındırılan babunların diş çekiminin, çevre dokulara zarar verilmeden özenle yapılmış olmasının ve kemik kırıklarının başarılı bir şekilde tedavi edilmesinin 16, Antik Mısır’da veteriner hekimliği uygulamalarındaki gelişmişliğe işaret ettiği kabul edilebilir.

    Mumyalanan hayvanların, yaşadıkları dönemde ne tür hastalıklar geçirdikleri, hem sözü edilen döneme ait hastalıkların epidemiyolojisinin incelenmesi açısından hem de hastalık etkenlerinin tarihçesi açısından oldukça önemlidir. Bugüne kadar hayvan mumyalarının hastalıklar yönünden incelenmesi amacıyla yürütülen çalışmaların sonuçlarına göre, genel olarak mumyalarda karşılaşılan hastalıkları parazitolojik 54 ve bakteriyolojik 59 hastalıklar olarak ayırmak mümkündür. Ancak bunlar arasında paraziter hastalıkların, bakteriyolojik hastalıklara kıyasla sayıca daha fazla olduğu göze çarpmaktadır. Bu durum, parazitlerin, bakterilere kıyasla, makroskobide teşhis edilebilme kolaylığından kaynaklanıyor olmalıdır. Bugüne kadar hayvan mumyaları üzerinde yürütülmüş çalışmalarda pnömoni, ateroskleroz, hipotiroidizm, parazit enfestasyonları, osteomalazi, osteoporoz, spondiloz, osteosarkom gibi kemik lezyonları ve leishmania gibi hastalıklara rastlanmış olsa da 50,53,56,65,66, gerek parazit kaynaklı, gerekse bakteri kaynaklı olsun zoonotik hastalıkların 57,58 hayvan mumyalarında rastlanan hastalıklar içerisinde önemli bir yer tuttuğu söylenebilir.

    Nitekim insan mumyaları üzerinde yapılan çalışmalarda da zoonotik hastalıklara ilişkin bulgulara rastlanmıştır 57-59. Bu durum Antik Mısır’da hayvanlarla insanlar arasında yakın bir ilişki olduğu ve aynı zamanda, hayvan maddelerinin ve hayvansal kökenli gıdaların kullanıldığı şeklinde yorumlanabilir. Ayrıca, insanlığın, tarihin en eski çağlarından bu yana zoonotik hastalıklardan muzdarip olduklarına kanıt olarak gösterilebilir.

    Sonuç olarak, Antik Mısır’da, insanlara uygulanan mumyalama yönteminin benzer şekilde hayvanlara da uygulanması, insanlar ve hayvanlar arasında güçlü bir bağın ve yakın ilişkinin varlığına işaret etmektedir. Mumyalama tekniklerinin hayvanlar arasında farklılık göstermesi, hayvanlara yönelik tutum ve davranışların onlara atfedilen değere göre farklılıklar gösterdiği şeklinde yorumlanabilir. Ayrıca insan hayatında önemli bir yer edinen hayvanların, ihtiyaçları ve hastalıklarıyla da ilgilenilmesinin, veteriner hekimliği mesleğinin gelişmesine olumlu yönde katkı yaptığı sonucuna varılabilir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Acar E. "Ölümlülük, ölümsüzlük ve yapay zekâ". https://www.altkitap.net/olumluluk-olumsuzluk-ve-yapay-zeka/ 26.04.2021.

    2) Okka B. Tıp tarihinde mumyalama işlemi, Konyalı Hekim Hacı Paşa ve tahnit. İn: Kuşpınar B (Editör). Uluslararası İslam Medeniyetinde Zaman Sempozyumu, 2015: 75-88.

    3) İkram S. Mummies and mummification. İn: Bagnall, RS. Brodersen K. Champion CB (Editors). The Encyclopedia of Ancient History, First Edition, USA: Wiley-Blackwell, 2013.

    4) Aufderheide AC. The Scientific Study of Mummies. First Edition. UK: Cambridge University Press, 2003.

    5) Akbaş G. Mumya sanatı. PİVOLKA, 2012; 21: 12-13.

    6) Fagan B. Firavunlar Ülkesi Mısır. First Edition, USA: National Geographic Traveller, 2014.

    7) Falke TH, Zweypfenning-Snijders MC, Zweypfenning RC, et al. Computed tomography of an ancient Egyptian cat. of Computer Assisted Tomography, 1987; 11: 745-747.

    8) Bierbrier ML. Historical Dictionary of Ancient Egypt. 2nd Edition, USA: Scarecrow Press, 2008.

    9) Pettigrew TJ. A History of Egyptian Mummies: And an Account of the Worship and Embalming of the Sacred Animals by the Egyptians. First Edition, London: Cambridge University Press, 2013.

    10) İkram S. Animals in ancient Egyptian religion: Belief, identity, power, and economy. In: Albarella U, Rizzetto M, Russ H, et al. (Editors). The Oxford Handbook of Zooarchaeology. First Edition, USA: Oxford University Press, 2017: 452-466.

    11) Velde HT. A few remarks upon the religious significance of animals in ancient Egypt. Numen 1980; 27: 76-82.

    12) Cardin M. Mummies around the World: An Encyclopedia of Mummies in History, Religion, and Popular Culture. First Edition, California: ABC-CLIO, 2015.

    13) Wilcox C. Animal Mummies: Preserved Through the Ages. First Edition, Minnesota: Capstone Press, 2003.

    14) İkram, S. Animal Mummies in Ancient Egypt and South America. İn: Bianucci R. Shin DH. (Editors). The Handbook of Mummy Studies: New Frontiers in Scientific and Cultural Perspectives. First Edition. USA: Springer Press, 2020: 1-24.

    15) Klys M, Lech T, Zieba-Palus J, et al. A chemical and physicochemical study of an Egyptian mummy ‘Iset Iri Hetes’ from the Ptolemaic period III–I B.C., Forensic Science International 1999; 99: 217-228.

    16) İkram S. The loved ones: Egyptian animal mummies as cultural and environmental indicators. In: Proceedings of the Sixth International Symposium on the Archaeozoology of Southwestern Asia and Adjacent Areas, 2005: 240-248.

    17) İkram S. Beloved Beasts: Animal Mummies from Ancient Egypt. First Edition. American Univ in Cairo Press, 2006.

    18) Trumble K. Cat Mummies. First Edition. USA: University of Michigan Press, 1996.

    19) İnan A. Eski Mısır ve Medeniyeti. 3. Baskı. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1992.

    20) Dodson A. Rituals Related to Animal Cults. In: Wendrich W, Dieleman J, Frood E, et al. (Editors). UCLA Encyclopedia of Egyptology. First Edition, Los Angeles, 2009.

    21) Richardin P, Porcier S, İkram S, et al. Cats, Crocodiles, Cattle, and More: Initial Steps Toward Establishing a Chronology of Ancient Egyptian Animal Mummies. Radiocarbon. 2017; 59: 595–607.

    22) Dunand F, Lichtenberg R. Mummies and Death in Egypt. First Edition. USA: Cornell University Press, 2006.

    23) Buckley SA, Clark KA, Evershed RP. Complex organic chemical balms of Pharaonic animal mummies. Nature, 2004; 431: 294-299.

    24) McKnight LD, Atherton-Woolhman SE, Adams J. Imaging of Ancient Egyptian Animal Mummies. RadioGraphics, 2015; 35: 2108-2120.

    25) İkram S. Divine Creature: Animal Mummies in Ancient Egypt. Second Edition. Egypt: The American University in Cairo Press, 2005.

    26) Flores DV. The Funerary Sacrifice of Animals during the Predynastic Period. Thesis of Doctor. Canada: University of Toronto, 1999.

    27) Kurushima JD, İkram S, Knudsen J, et al. Cats of the pharaohs: genetic comparison of Egyptian cat mummies to their feline contemporaries. Journal of Archaeological Science 2012; 39: 3217-3223.

    28) İkram S. The Animal Mummy Project at the Egyptian Museum, Cairo. In: Hawass Z. (Editors). Egyptology at the Dawn of the Twenty-first Century: Language, conservation, museology (Vol. 3). Egypt: American Univ in Cairo Press, 2000.

    29) Wilkinson TA. The Nile: Downriver through Egypt's Past and Present. First Edition. USA: Bloomsbury Press, 2014.

    30) İkram S. Choice cuts: meat production in ancient Egypt. First Edition. Leuven: Peeters Press, 1995.

    31) David R. Egyptian Mummies and Modern Science. First Edition. Cambridge: Cambridge University Press, 2008.

    32) Selin H. Encyclopaedia of the history of science, technology, and medicine in non-westen cultures. 2nd Edition. USA: Springer Press, 2013.

    33) McKnight L, Bibb R, Mazza R, et al. Appearance and reality in ancient Egyptian votive animal mummies. Journal of Ancient Egyptian Interconnections 2018; 20: 52-57.

    34) Morgan L, McGovern-Huffman S, French-Kreigh P. Comparison of two falconid mummies from the late period of ancient Egypt using noninvasive techniques. Journal of Raptor Research 2011; 45: 357-361.

    35) Porcier SM, Berruyer C, Pasquali S, et al. Wild crocodiles hunted to make mummies in Roman Egypt: Evidence from synchrotron imaging. Journal of Archaeological Science 2019; 110: 1-8.

    36) Woodman N, Wilken AT, İkram S. See how they ran: morphological and functional aspects of skeletons from ancient Egyptian shrew mummies (Eulipotyphla: Soricidae: Crocidurinae). Journal of Mammalogy 201; 100: 1199-1210.

    37) Johnston R, Thomas R, Jones R, et al. Evidence of diet, deification, and death within ancient Egyptian mummified animals. Scientific Reports 2020; 10: 1-14.

    38) İkram, S. Speculations on the role of animal cults in the economy of Ancient Egypt. Appriv Sauvag Wild CENiM 2015; 11: 211-228.

    39) Nicholson P, İkram S, Mills, S. The Catacombs of Anubis at North Saqqara. Antiquity 2015; 89: 645-661.

    40) Atherton S, Brothwell D, David R, et al. A healed femoral fracture of Threskiornis aethiopicus (Sacred Ibis) from the Animal Cemetery at Abydos, Egypt. International Journal of Paleopathology 2012; 2: 45-47.

    41) Gnudi G, Volta A, Manfredi S, et al. Radiological investigation of an over 2000-year-old Egyptian mummy of a cat. Journal of Feline Medicine and Surgery 2012; 14: 292-294.

    42) McKnight LM, Adams JE, Chamberlain A, et al. Application of clinical imaging and 3D printing to the identification of anomalies in an ancient Egyptian animal mummy. Journal of Archaeological Science: Reports, 2015; 3: 328-332.

    43) Gaugne R, Porcier S, Nicolas T, et al. A digital introspection of a mummy cat. In: 3rd Digital Heritage International Congress (DigitalHERITAGE) held jointly with 2018 24th International Conference on Virtual Systems & Multimedia, 2018: 1-8.

    44) Cosmacini P, Piacentini P. Notes on the history of the radiological study of Egyptian mummies: from X-rays to new imaging techniques. La Radiologia Medica 2008; 113: 615-626.

    45) Atherton-Woolham SD, McKnight LM. Post-mortem restorations in ancient Egyptian animal mummies using imaging. Papers on Anthropology 2014; 23: 9-17.

    46) Malgora S, Gibelli D, Floridi C, et al. CT examination and 3D analysis of Egyptian animal mummies. La Radiologia Medica 2020; 125: 943-950.

    47) Porcier S, İkram S, Pasquali S. Creatures of Earth, Water, and Sky: Essays on Animals in Ancient Egypt and Nubia. First Edition, Leiden, 2019.

    48) Jackowski C, Bolliger S, Thali MJ. Common and unexpected findings in mummies from ancient Egypt and South America as revealed by CT. Radiographics 2008; 28: 1477-1492.

    49) Atherton-Woolham S, McKnight L, Price C, Adams J. Imaging the gods: animal mummies from Tomb 3508, North Saqqara, Egypt. Antiquity 2019; 93: 128-143.

    50) Chhem RK, Brothwell DR. Paleoradiology: Imaging Mummies and Fossils. First Edition, Germany: Springer, 2008.

    51) Wendrich W. Egyptian archaeology. First Edition. USA: Wiley-Balckwell Press, 2010.

    52) Otranto D, Huchet JB, Giannelli A, et al. The enigma of the dog mummy from Ancient Egypt and the origin of ‘Rhipicephalus sanguineus’. Parasites & Vectors 2014; 7: 1-6.

    53) Huchet JB, Callou C, Lichtenberg R. et al. The dog mummy, the ticks and the louse fly: archaeological report of severe ectoparasitosis in Ancient Egypt. International Journal of Paleopathology 2013; 3: 165-175.

    54) Dittmar K, Mamat U, Whiting M, et. al. Techniques of DNA-studies on prehispanic ectoparasites (Pulex sp., Pulicidae, Siphonaptera) from animal mummies of the Chiribaya culture, Southern Peru. Memórias do Instituto Oswaldo Cruz 2003; 98: 53-58.

    55) Ribbeck R, Daugschies A. Palaeoparasitological analysis of guinea pig mummies of the Chiribaya culture, Moquegua Valley, Peru. Berliner und Munchener Tierarztliche Wochenschrift 2003; 116: 45-49.

    56) Araujo A, Reinhard KJ, Ferreira LF. The role of mummy studies in paleoparasitology. Chungará (Arica) 2000; 32: 111-115.

    57) Cockburn A, Cockburn E, Reyman TA. Mummies, Disease and Ancient Cultures. 2nd Edition. Cambridge: Cambridge University Press, 1998.

    58) Bruschi F, Masetti M, Locci MT, et al. Short report: cysticercosis in an Egyptian mummy of the late Ptolemaic period. The American Journal of Tropical Medicine and Hygiene 2006; 74: 598-599.

    59) Zink AR, Sola C, Reischl U, et. al. Characterization of Mycobacterium tuberculosis complex DNAs from Egyptian mummies by spoligotyping. Journal of Clinical Microbiology 2003; 41: 359-367.

    60) Nerlich AG, Parsche F, Von Den Driesch A, et al. Osteopathological findings in mummified baboons from ancient Egypt. International Journal of Osteoarchaeology 1993; 3: 189-198.

    61) Goudsmit J, Brandon-Jones D. Mummies of olive baboons and Barbary macaques in the Baboon Catacomb of the Sacred Animal Necropolis at North Saqqara. The Journal of Egyptian Archaeology 1999; 85: 45-53.

    62) Rowling JT. Pathological changes in mummies. Section of the History of Medicine 1961; 54: 409-415.

    63) Armitage PL, Clutton-Brock J. A radiological and histological investigation into the mummification of cats from Ancient Egypt. Journal of Archaeological Science 1981; 8: 185-196.

    64) McKnight LD, Atherton-Woolhman SE, Adams J. Imaging of Ancient Egyptian Animal Mummies. RadioGraphics 2015; 35: 2108–2120.

    65) Osypinska M, Skibniewski M, Osypinski P. Ancient Pets. The health, diet and diversity of cats, dogs and monkeys from the Red Sea port of Berenice (Egypt) in the 1st-2nd centuries AD. World Archaeology, 2021; 1-15.

    66) Smithcors JF. Evolution of the Veterinary Art. A narrative account to 1850. USA: Bailliere, 1958.

    67) McKnight LM., Atherton SD, David AR. Introducing the Ancient Egyptian Animal Bio Bank at the KNH Centre for Biomedical Egyptology, University of Manchester. Antiquity 2011; 85: 1-5.

    68) T.C. Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı. "Topkapı Sarayı Müzesi". https://www.millisaraylar.gov.tr/saraylar/topkapi-sarayi / 28.10.2021.

    69) T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı. "İstanbul Arkeoloji Müzeleri". https://muze.gov.tr/müzeler / 28.10.2021.

    70) T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı. "Aksaray Müzesi". https://aksaray.ktb.gov.tr/TR-243000/aksaray-muzesi.html / 20.10.2021.

    71) Herodot: Herodot Tarihi. Ökmen M (Çeviren). Üçüncü Baskı. İstanbul: Remzi, 1991.

    72) Capriles JM, Santoro CM, George RJ, Bedregal EF, Kennett DJ, Kistler L, Rothhammer F: Pre-Columbian transregional captive rearing of Amazonian parrots in the Atacama Desert. Proceedings of the National Academy of Sciences 2021; 118: 1-8.

    73) Erk N. Veteriner Tarihi. Ankara: Ankara Üniversitesi Basımevi, 1966.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Sonuç
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]