Kistik ekinokokkozis hem insan hem de evcil hayvan sağlığını etkileyen önemli paraziter zoonoz hastalıklardan birisidir
8,9. Echinococcus granulosus’un larval formunun neden olduğu bu hastalık, özellikle hayvancılık yapılan bölgelerde sıklıkla görülmekle birlikte hem halk sağlığı hem de neden olduğu ekonomik kayıplardan dolayı önemini hala korumaktadır
10. TUİK verilerine göre Türkiye’de aktif nüfusun %18.4’ünün tarım ve hayvancılıkla uğraşması, özellikle kırsal bölgelerde kasaplık hayvan kesimlerinin kontrolsüz yapılması ve kistli organların başıboş köpeklere yedirilmesi nedeniyle ekinokokkozise günümüzde hala yaygın bir şekilde rastlanılmaktadır
8, 11, 12.
Dünyanın farklı ülkelerinde çiftlik hayvanlarında hidatik kist yaygınlığını belirlemeye yönelik birçok çalışma yapılmıştır. Yakın zamanlarda yapılan çalışmalara göre; Romanya’da koyunlarda %65.6, sığırlarda %40.1 oranında 13, Moldova’da koyunlarda %61.9, sığırlarda %59.3 oranında 14, Yunanistan’da, sığırlarda %4.8 oranında 15, Cezayir’de sığırlarda %23.3, koyunlarda %18.1 oranında 16, İran’da koyunlarda %2.9, sığırlarda ise %6.2 oranında 17, Etiyopya’da koyunlarda %10.6, sığırlarda %34.1 oranında 18, Çin’de koyunlarda %3.5, sığırlarda %4.1 oranında 19 kist tespit etmiştir.
Türkiye’nin farklı illerinde de çiftlik hayvanlarında hidatik kist yaygınlığını belirlemeye yönelik birçok çalışma yapılmıştır. Umur ve Aslantaş 20 yapmış oldukları araştırmada, Kars Belediye mezbahasında kesilen koyunlarda kist hidatiğin yayılışını %48.35, sığırlarda ise %26.65 olarak bildirmiş, Dik ve ark. 21 Konya EBK kombinasında koyunlarda %51.9, sığırlarda %11.2, Köse ve Kırcalı Sevimli 22 Afyonkarahisar’da kesilen sığırlarda %29.47, Oğuz ve Değer 4 Van Belediye Mezbahasında koyunlarda %46.4, sığırlarda %38.5, Zeybek ve Tokay 23 hayvan ayrımı yapmaksızın Ankara ve ilçelerinde kesilen ruminantlarda hidatidozun yayılışını %22, Avcıoğlu ve ark 24 Erzurum’da yaptıkları bir çalışmada koyunlarda %31.7, Kırıkkale’de Doğan ve Gazyağcı 25 2019 yılında yaptıkları bir çalışmada koyunlarda %4.9, sığırlarda %3.4 olarak kaydetmişlerdir. Literatürlere göre Hidatik kiste Türkiye’de koyunlarda %0.6-58.6, keçilerde %4.5-29.2 ve sığırlarda %8-39.7 oranında rastlanmıştır 4. Bu çalışmada hidatik kistin yayılışı koyunlarda %56.4 ve sığırlarda %49,63 olarak tespit edilmiştir. Yapılan tüm bu çalışmalar göz önüne alındığında, bu çalışmada tespit edilen kistik ekinokokkozisin koyun ve sığırlardaki varlığının (Tablo 1), özellikle Van, Kars ve Erzurum gibi çevre illerdeki yürütülen çalışmalarda tespit edilen kist sayılarından daha yüksek olduğu açıkça görülmektedir.
Sivas ilinde yürütülen bir çalışmada sığırların %15.63’ünün (175/1120) karaciğer ve/veya akciğerlerinde hidatik kistlere rastlanmıştır 26. Van ilinde yapılan bir çalışmada koyunların 65’inde (%26.6) sadece karaciğerde, 62’sinde (%25.4) ise sadece akciğerde hidatik kiste rastlanılmıştır 4. Aynı çalışmada 117 adet koyunda ise (%47.9) hem karaciğer hem de akciğerde hidatik kist görülmüştür. 11 adet sığırda (%15.4) yalnızca karaciğerde kist görülürken, 18 adet sığırda (%25.3) ise sadece akciğerde hidatik kiste rastlanılmıştır. Bununla birlikte 42 sığırda (%59.1) hem karaciğer hem de akciğerde hidatik kistler belirlenmiştir. Bu çalışmada da hidatik kistlerin organ yerleşimine göre dağılımlarına bakıldığında en çok hidatik kist varlığının sığırlarda ve koyunlarda hem akciğerlerde hem de karaciğerlerde birlikte görüldüğü tespit edilmiştir (Tablo 2).
Bu çalışmada, koyun ve sığırlarda tespit edilen kist sayılarının yüksek olarak tespit edilmesinin nedenlerinin; bölgede genellikle meraya dayalı bir hayvancılığın yapılmasından, son konak olan köpekler ile ara konak konumunda olan sığır, koyun ve keçi gibi çiftlik hayvanları ile aynı ortamlarda bulunmalarından, kistli organların köpeklere yedirilmesinden, yetiştiricilerin bu hastalıkla ilgili bilgi yetersizliğinden, kesilen hayvanların çoğunun yaşlı olmasından ve bölgede yeteri düzeyde çalışmaların yapılmamasından kaynaklandığı düşünülmektedir.
Türkiye’de çiftlik hayvanlarında hidatik kist prevalansı ile ilgili çok sayıda çalışma bulunmasına rağmen kistlerin fertilite ve sterilite durumlarını gösteren çalışmaların sınırlı olduğu görülmektedir. Manisa ilinde yapılan bir çalışmada sığır karaciğeri ve akciğerinden elde edilen 18 adet hidatik kistin 1’inin fertil ve 17’sinin steril kist olduğu belirlenmiştir 27. Kırıkkale ilinde sığırlar üzerinde yürütülen bir çalışmada incelenen organların %6.6'sında (iki akciğer ve bir karaciğer) bulunan hidatik kistlerin fertil olduğu görülmüştür 28. Aynı çalışmada muayenesi yapılan organların 42’sinde (%93.4) ise hidatik kistlerin steril olduğu saptanmıştır. Kayseri ilinde 3 farklı mezbahada kesilen koyun ve sığırlardan elde edilen organlar incelendiğinde; koyunlarda akciğerlerde saptanan toplam 113 (%59.5) kistin steril ve 45 (%23.7) kistin fertil olduğu görülmüştür 29. Karaciğerlerdeki 46 (%34.1) kistin steril ve 40 (%29.6) kistin ise fertil olduğu saptanmıştır. Aynı çalışmada sığırlarda görülen kistlerin tümünün steril olduğu belirlenmiştir. Güralp ve Doğru 30’nun Ankara mezbahasında kesilen değişik yaşlardaki koyun ve sığırların organlarında görülen ekinokok kistlerinin fertilite durumları ile ilgili yapmış oldukları bir çalışmada; sığırlardaki kistlerin %49.57’sinin fertil olduğu ve 5 yaş üzeri koyunlarda %98.4 oranda fertil kist olduğu tespit edilmiştir. İlgili çalışmadan elde edilen verilerin, Ağrı yöresinde yürütmüş olduğumuz bu çalışma ile paralellik gösterdiği görülmektedir.
Enfeksiyona sebep olan yegane neden; fertil kistlerin karnivorlar tarafından yenilmesine olanak sağlayacak ortamların oluşması ve bu sayede parazitin yaşam çemberinin tamamlanmasıdır. Bu durum hem hastalıkla mücadeleyi hem de eradikasyon programlarını oldukça zorlaştırmaktadır. Bu çalışmada yörenin coğrafik koşulları göz önünde bulundurulduğunda, daha çok koyun yetiştiriciliğinin yapıldığı görülmektedir. Bu nedenle koyunlarda tespit edilen kistlerin %88 gibi bir oranla fertil olması, Ağrı yöresinde kistik ekinokokkozis’in önemini ayrıca göstermektedir.
Sonuç olarak, Ağrı yöresinde sığır ve koyunlarda hidatik kist yaygınlığı diğer illerle karşılaştırıldığında daha yüksek bir oranda tespit edilmiştir. Bu durumun bölgedeki insan ve hayvan sağlığı açısından bir risk oluşturması ve aynı zamanda doğrudan ya da dolaylı olarak ekonomik kayıplara sebep olması göz ardı edilmemelidir. Hidatik kistin bulaşma yolları ve korunma önlemleri açısından hayvan yetiştiricilerinin bilgilendirilmesinin, başıboş köpekler için gerekli tedbirlerin alınmasının, hayvan kesimlerinin kontrollü yapılmasının, kistli organların yöntemine uygun şekilde imha edilmesinin ve bölgede daha kapsamlı çalışmaların yapılmasının hastalığın yaygınlığının azaltılmasında etkili bir eradikasyon programı olacağı kanaatindeyiz.