[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Veteriner Dergisi
2024, Cilt 38, Sayı 1, Sayfa(lar) 040-046
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğrencilerinde Toxoplasma gondii Antikorlarının ELISA ile Araştırılması ve Risk Faktörlerinin Belirlenmesi
Figen ÇELİK1, Ertuğ YALÇINKAYA1, Savaş KARATEPE2, Sami ŞİMŞEK1
1Fırat Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Parazitoloji Ana Bilim Dalı, Elazığ, TÜRKİYE
2Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı, Elazığ, TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: Toxoplasma gondii, ELISA, öğrenci, risk faktörü, anket
Özet
Bu çalışma, Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğrencilerinde, ELISA ile anti-Toxoplasma gondii antikorlarının varlığı ve yaygınlığının araştırılması ve risk faktörlerinin belirlenmesi amacıyla yapıldı. Araştırmaya dahil edilecek öğrencilere öncelikle araştırma sırasındaki yaşlarını, cinsiyetlerini, çiğ et tüketim durumlarını, nadir veya orta derecede et tüketim sıklığını ve kedi sahipliği geçmişini belirtmelerinin istendiği bir anket uygulandı. Anketlerin ön değerlendirmesi sonucunda risk grubunda olduğu değerlendirilen 90 öğrenci seçilerek kan örnekleri alınıp, ticari bir ELISA kiti kullanılarak çalışıldı.

Serolojik olarak kanlarında anti-T. gondii antikorları araştırılan öğrencilerin 42’si kadın, 48’i erkek olup, ELISA sonucunda kadın öğrencilerin 11’inde (%26.2) ve erkek öğrencilerin 11’inde (%22.9) olmak üzere toplam 22 (%24.4) öğrencide seropozitiflik saptandı. Araştırmaya katılan 90 öğrencinin 29’u (%32) çiğ veya az pişmiş et tükettiğini ifade etti. Öğrencilerin 31’i (%34) sebze veya meyveleri yıkamadan tükettiklerini ve 34’ü (%37) de kontrolsüz, kaynağı belirsiz su tükettiğini bildirdi. Katılımcıların 49’unun (%54) (özellikle 1 ve 2. sınıf öğrencileri) T. gondii etkeni hakkında bilgisi bulunmamaktaydı. Yine katılımcı öğrencilerin 37’si (%41) etkenin gebelerde düşüğe sebep olduğunu bilmiyordu. Ankete katılan öğrencilerin 72’si (%80) etkene karşı bireysel bir önlem almadığını belirtti.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Toxoplasma gondii, Apicomplexa şubesi, Eucoccidiorida Eimeriorina takımı, Sarcocystidae ailesinde yer alan zorunlu hücre içi bir parazittir1, Toksoplazmozis, enfekte ara konak memeliler ve kanatlılar dahil tüm sıcak kanlı hayvanlarda2 takizoit veya bradzoitlerin veya son konak kedi ve diğer Felidae’lerin dışkıları ile tabiata atılan ve sporlanarak enfektif hale gelen ookistlerin oral yolla alınmasıyla insanlara bulaşan protozoer bir enfeksiyondur. Parazitin neden olduğu Toksoplazmozis doğuştan veya sonradan kazanılmış olabilir3. Gebelik esnasında enfeksiyona yakalanan kadınlarda birçok organ ve dokuda endodiyogeni yoluyla oluşan takizoitler transplasental yolla anneden fötüse geçerek kongenital enfeksiyona yol açabilir. Gebelik sırasında birincil enfeksiyondan sonra ortaya çıkan kongenital Toksoplazmozis anomali ve düşük yapma ile sonuçlanabilen bir enfeksiyondur4.

    Kongenital enfeksiyon yoluyla veya sonradan vücuda girebilen etkenler, bağışıklığı yeterli bireylerde çoğunlukla subklinik seyreder; ateş, halsizlik ve lenfadenopati dahil olmak üzere hafif ve kendi kendini sınırlayan şekilde ortaya çıkar5. Hastalık etkenini sonradan alan insanlarda genelde baş ağrısı, kırgınlık, hafif ateş, nodül oluşumu, ağrısız servikal lenfadenopati, hepato-splenomegali, miyalji ve atipik lenfositozis görülmektedir6. Bununla birlikte immun sistemi baskılayan ilaçlar veya geçirilen diğer hastalıklar neticesinde bağışıklığı baskılanmış kişilerde ve gebe kadınlarda fırsatçı bir patojen olan T. gondii genellikle daha şiddetli ve risklidir7. Bu gruplarda enfeksiyona ensefalit, retinokoriodit, abort, splenomegali ve pnömoni gibi daha fazla komplikasyon eşlik etmektedir2. Aynı zamanda böyle kişilerde, dokularda oluşmuş bradzoit içerikli kistler açılarak nüks enfeksiyonlara sebebiyet verebilmektedir. Bu gibi olaylar sonucunda göz bozuklukları ve öldürücü ensefalit geliştiği bildirilmiştir6.

    Toksoplazmozis’in tanısı etkenin ortaya konmasına yönelik direkt veya indirekt yöntemlerle yapılır8,9. Toksoplazmozis’te bulaşmayı takip eden 10. ile 30. günler arasında serumda IgM ve IgA antikorları ortaya çıkar. Akut enfeksiyonlarda birinci haftanın sonunda ortaya çıkan IgM antikorları, 2-3 hafta sonra en yüksek seviyeye ulaşır, 1-2 ay içerisinde IgM ve IgA seviyeleri düşer. IgA 3-6 ay arasında kaybolurken, IgM 10. aya kadar serumda varlığını sürdürür. IgG birinci ayın sonuna doğru yükselmeye başlar, 6-8 haftada en yüksek seviyeye ulaşır ve 6-8 ay yüksek titrede devam eder, 12-18 ay içinde titre düşer. T. gondii’ye özgü IgG antikorları, yıllarca varlığını sürdürmesi sebebi ile enfeksiyonun akut veya kronik olduğunu göstermez. IgG ELISA’nın duyarlığı ve özgüllüğü %100 olarak saptanmış, bununla beraber gebelerde pozitif IgG sonucunun, IgM, IgG avidite, IgA veya IgE antikorlarının araştırılmasından sonra yorumlanması gerektiği bildirilmiştir10

    Yapılan çalışmalarda meslek, coğrafya, beslenme kültürü, cinsiyet, yaş ve sosyokültürel yapının T. gondii’nin yayılışı üzerinde büyük etkilerinin olduğu gösterilmiştir. Sıcak ve nemli yerlerde, kuru yerlere oranla daha sık görüldüğü belirlenmiştir11. Dünya nüfusunun %30-65’inin T. gondii ile enfekte olabileceği kuvvetli bir tahmindir12. Avrupa, Amerika ve Türkiye’de etken prevalansı sırasıyla %30, %15,8 ve %29 civarındadır13.

    Bu çalışma, Elazığ ilindeki Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğrencilerinde, ticari ELISA kitiyle T. gondii antikorlarının varlığı ve yaygınlığının araştırılması ve risk faktörlerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Araştırma ve Yayın Etiği: Çalışma için Fırat Üniversitesi Girişimsel Olmayan Araştırmalar Etik Kurul Başkanlığından 07.06.2022 tarih ve 2022 / 08-10 sayılı karar ile etik kurul izni alındı.

    Anket Uygulaması: Araştırmaya dahil edilecek Veteriner Fakültesi öğrencilerine öncelikle araştırma sırasındaki yaşlarını, cinsiyetlerini, çiğ et yiyip yemediklerini, nadir veya orta derecede et tüketim sıklığını ve kedi sahipliği geçmişini belirtmelerinin istendiği bir anket uygulandı.

    Kan Örneklerin Toplanması ve Serum Eldesi: Anket formlarının, Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi’ndeki 878 öğrencinin birçoğuna ulaştırılmaya çalışıldı. Anketlerin ön değerlendirmesi sonucunda risk grubunda olduğu değerlendirilen (kedi sahibi olma, çiğ et tüketimi alışkanlığı vs) 90 öğrenci seçildi. Bu yolla her sınıftan 18 öğrenci seçilerek örneklerin toplanması aşamasına geçildi. Öğrencilere çalışma hakkında kısa bilgi verilip, gönüllü onam formu doldurulduktan ve herhangi bir allerjik durumu veya kan sulandırıcı kullanıp kullanmadıkları sorgulanan ve gerekli koşulları (açlık, tokluk, alkol alımı, kemoterapi) sağlayan öğrencilerden 5 ml kan örnekleri alındı. Takiben öğrenciler doktor gözetiminde belli bir süre bekletildi. Kan alınan tüpler, laboratuvara getirildikten sonra 3000 rpm'de 10 dakika santrifüj edilip serumlar ayrıldıktan sonra 1.5 ml’lik eppendorf tüplere porsiyonlanarak çalışılıncaya kadar -20 ºC’de saklandı.

    ELISA: Çalışma günü -20ºC’den çıkarılıp oda ısısında çözdürülen serumlar, ticari bir ELISA kiti (Human Toxoplasma gondii ELISA Kit; SunRed, İzmir, Türkiye) kullanılarak üretici firmanın önerileri doğrultusunda çalışıldı. Çalışmada serumlar 1/100 oranında sulandırıldı, kit içeriğindeki substrat ve konjugat da eklendikten sonra 100 μL Sülfürik Asit eklenip reaksiyon durduruldu. Pleytler ELISA okuyucuda (BioTek ELX800G Microplate Reader, WA, USA) 450 nm dalga boyunda okutuldu. Sonuçlar pleyt okuyucu tarafından hesaplanan absorbans değerleri olarak alınıp, negatif kontrollerin absorbans değerlerinin aritmetik ortalaması +2 standart sapma (X+3SD) değerinin (eşik değer=cut-off) üstü pozitif olarak kabul edildi.

    İstatiksel Analiz: İncelenen katagorik verilerin karşılaştırılmasında x2 analizi kullanıldı. Anlamlı olan parametreler anlamlılığın hangi gruptan kaynaklandığını tespit etmek amacıyla x2- değeri hesaplandı. En büyük x2 değerini alan gruptan itibaren ileri analizler yapıldı. Veriler arasındaki ilişkilerin tespitinde spearman’s korelasyon testi kullanıldı. Analizlerin yapılmasında SPSS 22 paket programından faydanıldı. P>0,05 olduğunda gruplar arasındaki farklılıklar önemli değerlendirildi.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Araştırmaya dahil edilen öğrencilerin okudukları sınıfları ve cinsiyet dağılımları Tablo 1’de gösterilmiştir. Ankete her sınıftan 18 olmak üzere toplamda 90 öğrenci katıldı. Katılan öğrencilerin %53’ü erkek %47’si kadındı.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Ankete katılan öğrencilerin sınıflara ve cinsiyete göre dağılımları

    Öğrencilerin anket sorularına verdikleri cevaplar Tablo 2’de gösterilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Öğrencilerin anket sorularına verdikleri yanıtlar ve sınıflara göre dağılımları

    Araştırmaya katılan 90 öğrencinin 29’u (%32) çiğ veya az pişmiş et tükettiğini ifade etmiştir. Öğrencilerin 31’i (%34) sebze veya meyveleri yıkmadan tükettikleri ve 34’ ü (%37) kontrolsüz, kaynağı belirsiz su tükettiğini bildirmiştir. Öğrencilerin 27’si (%30) ailesinde düşük doğum geçmişi bulunduğunu ifade etmiştir.

    Öğrencilerin 87’si (%96) sokak hayvanlarının yoğun olduğu bölgelerde yaşadığını belirtirken, 78’i (% 86) sokak kedilerini düzenli olarak beslemekte olup, 22’si (%24) evinde kedi beslediğini beyan etmiştir. Evinde kedi besleyen 22 öğrenciden yalnızca biri (%4.5) kedisinde abort geçmişinin olduğunu belirtti. Evinde kedi besleyen 22 kişiden 13’ü (%59.1) kedi kum kabını 1-3 gün içerisinde temizlediğini söylerken, 5 öğrenci (%22.7) kabını 3-7 günde, 4 öğrenci (%18.2) ise kum kabını 7 günden daha fazla sürede bir temizlediğini belirtmiştir.

    Araştırmaya dahil edilen 63 (%70) öğrenci ev/sokak kedilerine temastan hemen sonra ellerini yıkadığını belirtmiştir. Öğrencilerin Fırat Üniversitesi Hayvan Hastanesi’ne gitme sıklığı ile ilgili soruya gelen cevaplarda ise; 58 öğrenci Hayvan Hastanesi’nde henüz çalışmamış olup, 30 öğrenci ise haftada 1-2 gün çalıştığını belirtmiştir. Hayvan hastanesine haftada 3 gün ve daha fazla giden öğrenci sayısı ise 2 olarak tespit edilmiştir. Öğrencilerin 48’i (%53) ise pet kliniklerinde çalışma geçmişi olduğunu belirtmiştir.

    Katılımcıların 49’unun (%54) T. gondii etkeni hakkında (kedilerden bulaştığını) bilgisi bulunmamaktaydı. Yine katılımcı öğrencilerin 37’si (%41) etkenin gebelerde düşüğe sebep olduğunu bilmiyordu. Ankete katılan öğrencilerin 72’si (%80) etkene karşı bireysel bir önlem almadığını belirtmiştir.

    ELISA Bulguları: Serolojik olarak kanlarında anti-T. gondii antikorları araştırılan öğrencilerin 42’si kadın, 48’i erkek olup, ELISA sonucunda kadın öğrencilerin 11’inde (%26.2) ve erkek öğrencilerin 11’inde (%22.9) olmak üzere toplam 22 (%24.4) öğrencide seropozitiflik saptanmıştır (P>0.05). Pozitif çıkan öğrencilerden ikişer tanesi birinci (2 kız) ve ikinci (1 erkek ve 1 kadın) sınıf öğrencisi, dört tanesi üçüncü (3 erkek ve 1 kadın) sınıf öğrencisi, yedişer tanesi de dördüncü (2 erkek ve 5 kadın) ve beşinci (5 erkek ve 2 kadın) sınıflarda olduğu tespit edilmiştir.

    Seroloji ve anket sonuçları birlikte değerlendirildiğinde (Tablo 3), araştırmaya katılan 90 öğrencinin 29’u çiğ veya az pişmiş et tükettiğini ifade etmiş olup bu kişilerin 10’u (%34.48) ELISA ile pozitif olarak tespit edilmiş (P>0.05), sebze veya meyveleri yıkmadan tüketen 31 öğrencinin 9’unda (%29) da pozitiflik gözlenmiştir (P>0.05). Öğrencilerin 34’ü kontrolsüz, kaynağı belirsiz su tükettiğini bildirirken, bu öğrencilerin 10’u (%29.4) pozitif çıkmıştır (P>0.05). Ailesinde düşük doğum geçmişi bulunan 27 öğrencinin 12’si (%44) pozitif bulunmuştur (P<0.01).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğrencilerine uygulanan anketin sonuçları

    Sokak hayvanlarının yoğun olduğu bölgelerde yaşayan 87 öğrencinin 21’i (%24) pozitif olarak tespit edilirken (P>0.05), sokak kedilerini düzenli olarak besleyen öğrencilerin (78 öğrenci) 20’si (%25) pozitif bulunmuştur (P>0.05). Evinde kedi besleyen 22 öğrencinin 6’sı (%27.2) seropozitifken (P>0.05), evinde kedi besleyen 22 öğrenciden yalnızca biri kedisinde yavru atma geçmişinin olduğunu belirtmiş ve bu öğrencinin test sonucu negatif bulunmuştur.

    Evinde kedi besleyen 22 kişiden 13’ü (%59.1) kedi kum kabını 1-3 gün içerisinde temizlerken bunların ikisi (%15.4); 3-7 günde bir temizleyen 5 öğrencinin ise ikisi (%40) pozitif bulunmuştur. Dört öğrenci ise kedi kum kabını 7 günden daha fazla sürede bir yıkadığını belirtirken bu öğrencilerin ikisi (%50) pozitif olarak tespit edilmiştir (P>0.05). Katılımcıların 63’ü ev/sokak kedilerine temastan hemen sonra ellerini yıkadığını belirtmiş, bu katılımcıların sadece 13’ü (%20.63) ELISA ile pozitif olarak tespit edilmiştir (P>0.05).

    Öğrencilerin Hayvan Hastanesi’ne gitme sıklığı ve pozitiflik durumları incelendiğinde ise Hayvan Hastanesi’nde henüz çalışmamış olan 58 öğrencinin 11’i (%18.9); haftada 1-2 gün çalışan 30 öğrencinin ise 11’i (%36.66) seropozitif bulunmuştur. Hayvan Hastanesi’ne haftada 3 gün ve daha fazla giden 2 öğrencinin ikisi de seronegatiftir (P>0.05). Pet kliniklerinde çalışma geçmişi olan 48 öğrencinin 16’sı (%33.33) seropozitif olarak belirlenmiştir (P<0.05).

    Toxoplasma gondii etkeni hakkında bilgisi olan 49 öğrencinin 18’i (%36.7) seropozitif olarak belirlenmiştir. Gebelerde düşük doğuma sebep olduğunu bilen 37 öğrencinin 15’i (%40.54) pozitif bulunurken (P<0.01), etkene karşı önlem almadığını söyleyen 72 öğrencinin 16’sı (%22.22) pozitif olarak tespit edilmiştir.

    Seropozitif olan öğrencilerin etken hakkında bilgi sahibi olmalarına rağmen korelasyon çalışmasında dikkate değer kısmının etkenden korunmak için tedbir almadığı ortaya çıkmıştır. Ayrıca, hayvan hastanesinde eğitim alma ve pet kliniğinde staj geçmişi olan öğrencilerin bir kısmının etkene karşı herhangi bir tedbir almadığı ortaya çıkmıştır. Öte yandan, çiğ sebze tüketen öğrencilerin, kaynağı belirsiz kaynaklardan su içen öğrencilerin ve evinde kedi besleyen öğrencilerin etkenle enfekte olma konusunda kayda değer bir korelasyon değeri ortaya çıkmamıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Toxoplasma gondii insan dahil hemen hemen tüm memelileri ve kuşları enfekte etmekte olup Antartika hariç tüm kıtalarda görülmektedir. Serolojik çalışmalar, enfeksiyonun prevalansının farklı ülke ve bölgelerde önemli değişiklikler gösterdiğini ortaya koymuştur6. Hayvanlarla yakın temas halinde olan profesyonellerin T. gondii ile enfekte olma riski daha yüksektir11. Veteriner Fakültesi öğrencileri de özellikle ileri sınıflarda hayvanlarla yakın temasları bakımından risk grubunda yer almaktadırlar. Nitekim bu çalışmada kan serumu ELISA ile analiz edilen 90 öğrencinin %24.44’ünde (11 kadın, 11 erkek) seropozitiflik saptanmış, üst sınıflara gelindikçe seropozitiflik oranının da arttığı görülmüştür.

    Toxoplasma gondii seroprevalansı üzerine İran’da yapılan bir meta analizde kadınlarda etkenin görülme sıklığı %42, erkeklerde ise %4412, benzer şekilde Türkiye’de Trabzon ilinde kadınlarda %58.9 erkeklerde %59 olarak tespit edilmiştir13. Erzurum ilinde aile hekimliğine çeşitli nedenlerle başvuran toplam 8617 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen çalışmada ise kadınlarda %20.8 ve erkeklerde %26.1 oranında seropozitiflik bulunmuştur14. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Laboratuvarı’nda anti-T. gondii seropozitifliği kadınlarda %29, erkeklerde %31.3 olarak saptanmıştır15. Elazığ ı̇linde hastane çalışanları ve sağlık yüksekokulu öğrencilerinde 47 kadının 10’unda (%21.2) ve 53 erkeğin 16’sında (%30.1) IgG pozitifliği belirlenmiştir16. Bu çalışmada ise 42 kadın öğrencinin 11’i (%26.19), 48 erkek öğrencinin 11’inde (%22.91) seropozitiflik saptanmıştır. Daha önce yapılan çalışmalarda istatistiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte erkeklerde kadınlara oranla daha yüksek seropozitiflik tespit edilirken bizim çalışmamızda kadın öğrencilerde daha yüksek seropozitiflik tespit edilmiştir.

    Fransa’da gebe kadınların %80’inde, ABD ve İngiltere’de ise gebe kadınların %16-40’ında antikor pozitifliği olduğu bildirilmektedir 17. Avrupa ve ABD’de korioretinitli olguların %35’inde T. gondii’nin etken olduğu bildirilmektedir18,19. İran’da bir Veteriner Laboratuvarında çalışan 80 erkek öğrencinin 29'unda (%36.2)20, Amerika’da 336 öğrencinin %4.8’inde anti-T. gondii antikorları belirlenmiştir21. Çin'in Anhui eyaletindeki 2704 üniversite öğrencisiyle yapılan araştırmada öğrencilerin 310’u (%11.5) seropozitif çıkmıştır22. Irak’taki Basra Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okuyan 177 kadın öğrenci üzerinde yapılan bir çalışmada 20 öğrencinin (%11.3) T. gondii antikoru taşıdığı belirlenmiştir23. 2022 yılında Şili’de bir Veteriner Fakültesi’nde kemilüminesan immünoassay tekniği kullanılarak yapılan bir çalışmada 74 öğrencinin 16’sı (%21.6) T. gondii IgG seropozitif bulunmuştur24. Hindistan’da 2017-2018 yıllarında hayvanlarla ilgilenen bazı meslek gruplarında yapılan bir çalışmada 62 Veteriner Hekim’in %6.45’inde, 36 Veteriner Eczacısı’nın %5.56’sında, 25 hayvan bakıcısının %16’sında, 52 Veteriner Fakültesi öğrencisinin %5.50’sinde, 21 Veteriner Akademisyenin %19.05’inde toplamda 205 kişinin %8.78’inde IgG anti-T. gondii antikorlarının varlığı saptanmıştır25.

    Şanlıurfa’da 2586 kadının %3’ünde T.gondii IgM, %69.5’inde ise T. gondii IgG antikoru saptanmıştır26. Elazığ Fırat Üniversitesi Eğitim Araştırma hastanesinde T. gondii yönünden incelenen 100 örneğin 27’sinde IgG, 14’ünde ise IgM pozitifliği belirlenmiştir. IgG seropozitifliği oranı sırasıyla en yüksek hemşirelerde (%68), sonra aşçılar (%32) ve doktorlarda (%8) görülmekle beraber, stajyer öğrencilerde pozitiflik saptanmamıştır. IgM seropozitifliğinin ise doktor ve öğrenciler (%20) ile aşçı ve hemşireler (%8) şeklinde sıralandığı görülmüştür16. Malatya ili belediye çalışanlarında yapılan araştırma sonucunda çalışan 150 personelin 37'sinde (%24.6) T. gondii antikoru tespit edilmiştir. Çöp toplayıcı, süpürgeci ve şoförleri barındıran bu grupta süpürgeci olarak çalışanlarda sero-pozitiflik %56.25 ile diğer gruplara göre daha yüksek çıkmıştır 27. Hatay ilinde 21'i Veteriner Hekim, 43'ü Veteriner Fakültesi öğrencisi ve 43'ü de mezbaha işçisine ait 107 serum örneği ile yapılan bir çalışmada T.gondii antikorları yönünden mezbaha işçilerinin %53.5'i, Veteriner Hekim’lerin %42.9'u ve Veteriner Fakültesi öğrencilerinin ise %20.9'u seropozitif olarak bulunmuştur 28. Mersin’de yapılan bir çalışmada yaş arttıkça etkenlerle karşılaşma ihtimalinin artmasına paralel olarak etken seroprevalansının da arttığı gösterilmiştir29. Elazığ’da yapılan bir çalışmada T.gondii’ye karşı 18-25 yaş arası 27 kişiden birinin, 26-30 yaş arası 23 kişiden 11’inin, 31 yaş ve üzeri 50 kişinin 14’ünün IgG pozitif olduğu bulunmuştur16. Bu çalışmada Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesinde her sınıftan 18 öğrenci olmak üzere toplamda 90 öğrenci ile yapılan çalışmada 22 öğrencinin T. gondii IgG pozitif çıktığını ve seropozifiliğin öğrencinin sınıf artışına paralel olarak (1.Sınıf: %11.11; 2.Sınıf: %11.11; 3.Sınıf: % 22.22; 4.Sınıf: %38.8; 5.Sınıf: %38.8) arttığı gözlendi. Bu da özellikle klinik derslerinin başladığı 3. sınıfla birlikte seropozitifliğin artmaya başladığı ve bu nedenle hayvanlarla yakın temas nedeniyle enfeksiyona maruz kalmaların arttığına işaret etmektedir. Bu nedenle özellikle Veteriner Fakültesi öğrencilerinin hayvanlarla olan yakın temaslarında daha dikkatli olmaları, korunma yöntemlerine dikkat etmeleri ve etkenin bulaş yolları ve korunma yöntemleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmaları önerilmektedir.

    Etiyopya’da gebe kadınlar arasında toksoplazmoz prevalansını belirlemek ve enfeksiyonla ilişkili olası risk faktörlerini değerlendirmek için yürütülen bir çalışmada 288 serum örneği lateks aglütinasyon testi ile anti-T.gondii antikorlarının varlığı yönünden test edilmiştir. Neticede test edilen gebelerin %85.4'ü anti-T. gondii antikoru yönünden pozitif iken, seroprevalans ile yaş, gebelik yaşı, sosyodemografik özellikler, kürtaj öyküsü, çiğ veya az pişmiş et tüketimi, çiğ sebze tüketimi, kedi sahibi olma ve kan transfüzyonu arasında anlamlı bir ilişki gözlenmemiştir30. Brezilya’daki Para Federal Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğrencilerinde yapılan bir çalışmada 22’si kadın 29’u erkek 51 öğrencinin %43.14’ünde (13 erkek, 9 kadın)11 anti-T. gondii antikorları belirlenirken, seropozitiflik ile güçlü istatistiksel ilişkiye sahip değişkenler şunlardı: evde kedi varlığı, sokak kedilerinin ev bahçesine kolaylıkla erişmesi, sokaklarda kaynağı bilinmeyen su veya meyve suyu tüketimi, restoranlarda çiğ salata tüketimi ve sokaklarda çiğ sebze içeren sandviçlerdir. Bu sonuçlar neticesinde hijyenik standartların olmadığı gıdaların tüketilmesinin T. gondii bulaşını kolaylaştırdığı sonucuna varılmıştır. Bu çalışmada ise pozitif çıkan öğrencilerin önemli kısmının ailesinde düşük doğum geçmişi, dikkate değer bir kısmında ise pet kliniklerinde staj geçmişi varken, çiğ sebze tüketmek, kaynağı belirsiz kaynaklardan su içmek ve evinde kedi beslemekle seropozitiflik arasında anlamlı bir korelasyon belirlenmemiştir. Seropozitif olan öğrenciler etken hakkında bilgi sahibi olmasına rağmen korelasyon çalışmasında dikkate değer kısmının etkenden korunmak için tedbir almadığı ortaya çıkmıştır. Ayrıca üst sınıflara gelindikçe kliniklerde ve hayvan hastanesinde çalışma süresinin artmasına bağlı olarak etken ile temas oranının artmasıyla beraber pozitiflik oranının da arttığı görülmüştür.

    Toksoplazmozis’in kedi sahibi olanlarda olmayanlara göre, Kuzeydoğu Brezilya’da 1540 kişi ile yapılan bir çalışmada 1,6 kat, Doğu Çin’de gebe kadınlarla yapılan vaka kontrol çalışmasında 3.45 kat, Gana’da yapılan bir çalışmada ise 7.7 kat fazla görüldüğü saptanmıştır31. Gana’da yapılan çalışmada kedi kumu temizleyenlerde de yüksek seropozitiflik saptanmıştır32. Bizim çalışmamızda ise evinde kedi besleyen 22 öğrencinin 6’sı (%27.2) pozitif olarak tespit edilmiştir. Evinde kedi beslemeyen 68 öğrencinin 16’sı (%23.52) pozitif olarak saptanmış olup doğru orantı belirlenmiştir. Ancak bu durum istatiksel açıdan önemsiz bulunmuştur (P>0.05).

    Sonuç olarak, Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğrencilerinde T. gondii antikorlarının seropozitifliğinin yüksek olduğu sonucuna varılabilir. Üst sınıflarda kliniklerde ve hayvan hastanesinde çalışma süresinin artmasına bağlı olarak etken ile temas riskinin yükselmesiyle beraber pozitiflik oranının da arttığı görülmüştür. Ayrıca seropozitif olan öğrenciler etken hakkında bilgi sahibi olmasına rağmen dikkate değer kısmının etkenden korunmak için tedbir almadığı ortaya çıkmıştır. Bu sebeple, Veteriner Fakültesi öğrencilerine daha birinci sınıfta iken T. gondii etkeni hakkında bilgilendirme seminerlerinin yanında klinik derslerinin başladığı dönemde ise bu etkene karşı alınması gereken önemler ile ilgili seminerlerinin yapılması hastalığın yaygınlığının azaltılmasına katkı sağlayabilir.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Taylor MA, Coop RL, Wall RL. Veterinary Parasitology, John Wiley and Sons, 2015.

    2) Tenter AM, Heckeroth AR, Weiss LM. Toxoplasma gondii: From animals to humans. Int J Parasitol 2000; 30: 1217-1258.

    3) Dubey J. Advances in the life cycle of Toxoplasma gondii. Int J Parasitol 1998; 28: 1019-1024.

    4) Lindsay D. Dubey J. Toxoplasma gondii: The changing paradigm of congenital toxoplasmosis. Parasitol 2011; 138: 1829-1831.

    5) Dreesen D, Lubroth J, The Life Cycle of Toxoplasma gondii an illustrative view. Compend Contin Educ Vet 1983; 5: 456.

    6) Dumanlı N, Aktaş M. Toxoplasmatidae (Toxoplasma, Neospora). In: Dumanlı N, Karaer Z. (Editörler). Veteriner Protozooloji. 2. Baskı, Ankara: Medisan Yayınevi, 2015: 133-150.

    7) Mandell G, Bennett J, Dokin R. Toxoplasma gondii In: Principles and practice of infectious disease. 6th Edition, Philadelphia: Churchill Livingstone, 2005.

    8) Niemand HG, Arnold-Gloor, S. Praktikum der Hundeklinik. Georg Thieme Verlag. 2006.

    9) Ustaçelebi Ş. Temel ve Klinik Mikrobiyoloji. Birinci Baskı, Ankara: Güneş Kitabevi, 1999.

    10) Woldemichael T, Fontanet AL, Sahlu T, et al. Evaluation of the Eiken latex agglutination test for anti-Toxoplasma antibodies and seroprevalence of Toxoplasma infection among factory workers in Addis Ababa, Ethiopia. Trans R Soc Trop Med Hyg 1998; 92: 401-403.

    11) Paz G, Moraes C, Silva E, et al. Seroepidemiologic profile of antibodies against Toxoplasma gondii in veterinary medicine students. Biota Amazon 2018; 8: 33-35.

    12) Daryani A, Sarvi S, Aarabi M, et al. Seroprevalence of Toxoplasma gondii in the Iranian general population: A systematic review and meta-analysis. Acta Trop 2014; 137: 185-194.

    13) Karakullukçu S, Beyhun NE, Kaklıkkaya N, ve ark. Trabzon’da 20 Yaş ve Üzeri Bireylerde Toksoplazmoz Seroprevalansı. Mikrobiyol Bul 2021; 55: 233-247.

    14) Yılmaz A, Vural M, Bozlak ÇEB, Özhan ME, Özmen E. Farklı cinsiyet ve yaş gruplarında Toxoplasma gondii serolojisinin araştırılması. Journal of Nursology 2022; 25: 50-53.

    15) Sağlık İ, Çolak D. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Laboratuvarı’nda anti-Toxoplasma gondii IgG, IgM ve IgG avidite sonuçlarının retrospektif olarak değerlendirilmesi. Türk Mikrobiyoloji Cem Derg 2019; 49: 92-97.

    16) İrtegün S, Dumanlı N. Elazığ ilinde hastane çalışanları ve sağlık yüksekokulu öğrencilerinde Toxoplasma gondii yaygınlığının Elisa yöntemi ile belirlenmesi. Eurasian J Vet Sci 2018; 34.

    17) Adler SP. Toxoplasma gondii, In: Jenson HB, Baltimore RS (eds). Pediatric Infectious Diseases, 2nd Edition, Philadelphia: WB Saunders Company 2002; 114-117.

    18) Roberts F, Boyer K, McLeod R. Toxoplasmosis. In: Katz SL, Gershon AA, Hotez PJ, (Editors). Krugman’s Infectious Disease of Children. 10th Edition, St Louis: Mosby, 1998; 538-570.

    19) Boyer KM, Remington JS, Mcleod RL. Toxoplasmosis. In: Feigin RD, Cherry JD, (Editors). Textbook of Pediatric Infectious Diseases, 4th Edition, Philadelphia: WB Saunders, 1998; 2473-2490.

    20) Sadaghian M, Jafari R. Prevalence of Toxoplasma infection in veterinary laboratory sciences students comparing to ordinary people: A case–control study. J Parasit Dis 2016; 40: 768-771.

    21) Rosypal A, Houk A, Zajac A, Lindsay D. Prevalence of IgG antibodies to Toxoplasma gondii in veterinary and undergraduate students at Virginia Tech, Blacksburg, Virginia. Zoonoses Public Health 2015; 62: 553-556.

    22) Cai J, Sheng Z, Jin Y, et al. Potential linkage between Toxoplasma gondii infection and physical education scores of college students. Plos One 2021; 16: 0241653.

    23) AL-Sadoon MA, Nasir MA, Yasir ET, Khalaf AO, Kadim SJ. Toxoplasmosis and risk factors among female students of medical colleges at Basra University, Iraq. BPJ 2018; 11: 2117-2122.

    24) Troncoso T, Fischer W, Cuevas H, et al. Seroprevalence of Toxoplasma gondii in students with occupational risk. Rev Chilena Infectol 2022; 39: 260-264.

    25) Thakur R, Sharma R, Aulakh R, Gill J, Singh B. Seroprevalence and risk factor investigation for the exposure of Toxoplasma gondii among veterinary personnel in Punjab, India. Comp Immunol Microbiol Infect Dis 2022; 80: 101739.

    26) Tekay F, Özbek E. Çiğ köftenin yaygın tüketildiği Şanlıurfa ilinde kadınlarda Toxoplasma gondii seroprevalansı. Türkiye Parazitol Derg 2007; 31: 176-179.

    27) Çelik T, Karaman Ü, Çelebi B, Turan A, Babür C, Daldal N. Malatya ilinde belediyede çalışan temizlik işçilerinin Toxoplasmosis ve Listeriosis seropozitifliği yönünden değerlendirilmesi. Turk Hij Deney Biyol Derg 2008; 65: 81-85.

    28) Kılıç S, Aslantaş Ö, Çelebi B, Pınar D, Babür C. Hatay ilinde risk gruplarında Q ateşi, bruselloz ve toksoplazmoz seroprevalansının araştırılması. Turk Hij Deney Biyol Derg 2007; 61: 16-21.

    29) Gonca S, Serin MS, Halepliler S, Ertürk SE. Mersin’de bir devlet hastanesine başvuran gebelerde Toxoplasma gondii seroprevalansı, 2019. Türkiye Parazitol Derg 2021; 45: 176.

    30) Gelaye W, Kebede T, Hailu A. High prevalence of anti-toxoplasma antibodies and absence of Toxoplasma gondii infection risk factors among pregnant women attending routine antenatal care in two Hospitals of Addis Ababa, Ethiopia. Int J Infect Dis 2015; 34: 41-45.

    31) Aloise DdA, Vital WC, Carneiro M, et al. Seroprevalence and risk factors for human toxoplasmosis in northeastern Brazil. Rev Patol Trop Vol 2018; 46: 307-320.

    32) Abu E, Boampong J, Ayi I, et al. Infection risk factors associated with seropositivity for Toxoplasma gondii in a population-based study in the Central Region, Ghana. Epidemiol Infect 2015; 143: 1904-1912.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]