Toxoplasma gondii insan dahil hemen hemen tüm memelileri ve kuşları enfekte etmekte olup Antartika hariç tüm kıtalarda görülmektedir. Serolojik çalışmalar, enfeksiyonun prevalansının farklı ülke ve bölgelerde önemli değişiklikler gösterdiğini ortaya koymuştur
6. Hayvanlarla yakın temas halinde olan profesyonellerin T. gondii ile enfekte olma riski daha yüksektir
11. Veteriner Fakültesi öğrencileri de özellikle ileri sınıflarda hayvanlarla yakın temasları bakımından risk grubunda yer almaktadırlar. Nitekim bu çalışmada kan serumu ELISA ile analiz edilen 90 öğrencinin %24.44’ünde (11 kadın, 11 erkek) seropozitiflik saptanmış, üst sınıflara gelindikçe seropozitiflik oranının da arttığı görülmüştür.
Toxoplasma gondii seroprevalansı üzerine İran’da yapılan bir meta analizde kadınlarda etkenin görülme sıklığı %42, erkeklerde ise %4412, benzer şekilde Türkiye’de Trabzon ilinde kadınlarda %58.9 erkeklerde %59 olarak tespit edilmiştir13. Erzurum ilinde aile hekimliğine çeşitli nedenlerle başvuran toplam 8617 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen çalışmada ise kadınlarda %20.8 ve erkeklerde %26.1 oranında seropozitiflik bulunmuştur14. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Laboratuvarı’nda anti-T. gondii seropozitifliği kadınlarda %29, erkeklerde %31.3 olarak saptanmıştır15. Elazığ ı̇linde hastane çalışanları ve sağlık yüksekokulu öğrencilerinde 47 kadının 10’unda (%21.2) ve 53 erkeğin 16’sında (%30.1) IgG pozitifliği belirlenmiştir16. Bu çalışmada ise 42 kadın öğrencinin 11’i (%26.19), 48 erkek öğrencinin 11’inde (%22.91) seropozitiflik saptanmıştır. Daha önce yapılan çalışmalarda istatistiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte erkeklerde kadınlara oranla daha yüksek seropozitiflik tespit edilirken bizim çalışmamızda kadın öğrencilerde daha yüksek seropozitiflik tespit edilmiştir.
Fransa’da gebe kadınların %80’inde, ABD ve İngiltere’de ise gebe kadınların %16-40’ında antikor pozitifliği olduğu bildirilmektedir 17. Avrupa ve ABD’de korioretinitli olguların %35’inde T. gondii’nin etken olduğu bildirilmektedir18,19. İran’da bir Veteriner Laboratuvarında çalışan 80 erkek öğrencinin 29'unda (%36.2)20, Amerika’da 336 öğrencinin %4.8’inde anti-T. gondii antikorları belirlenmiştir21. Çin'in Anhui eyaletindeki 2704 üniversite öğrencisiyle yapılan araştırmada öğrencilerin 310’u (%11.5) seropozitif çıkmıştır22. Irak’taki Basra Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okuyan 177 kadın öğrenci üzerinde yapılan bir çalışmada 20 öğrencinin (%11.3) T. gondii antikoru taşıdığı belirlenmiştir23. 2022 yılında Şili’de bir Veteriner Fakültesi’nde kemilüminesan immünoassay tekniği kullanılarak yapılan bir çalışmada 74 öğrencinin 16’sı (%21.6) T. gondii IgG seropozitif bulunmuştur24. Hindistan’da 2017-2018 yıllarında hayvanlarla ilgilenen bazı meslek gruplarında yapılan bir çalışmada 62 Veteriner Hekim’in %6.45’inde, 36 Veteriner Eczacısı’nın %5.56’sında, 25 hayvan bakıcısının %16’sında, 52 Veteriner Fakültesi öğrencisinin %5.50’sinde, 21 Veteriner Akademisyenin %19.05’inde toplamda 205 kişinin %8.78’inde IgG anti-T. gondii antikorlarının varlığı saptanmıştır25.
Şanlıurfa’da 2586 kadının %3’ünde T.gondii IgM, %69.5’inde ise T. gondii IgG antikoru saptanmıştır26. Elazığ Fırat Üniversitesi Eğitim Araştırma hastanesinde T. gondii yönünden incelenen 100 örneğin 27’sinde IgG, 14’ünde ise IgM pozitifliği belirlenmiştir. IgG seropozitifliği oranı sırasıyla en yüksek hemşirelerde (%68), sonra aşçılar (%32) ve doktorlarda (%8) görülmekle beraber, stajyer öğrencilerde pozitiflik saptanmamıştır. IgM seropozitifliğinin ise doktor ve öğrenciler (%20) ile aşçı ve hemşireler (%8) şeklinde sıralandığı görülmüştür16. Malatya ili belediye çalışanlarında yapılan araştırma sonucunda çalışan 150 personelin 37'sinde (%24.6) T. gondii antikoru tespit edilmiştir. Çöp toplayıcı, süpürgeci ve şoförleri barındıran bu grupta süpürgeci olarak çalışanlarda sero-pozitiflik %56.25 ile diğer gruplara göre daha yüksek çıkmıştır 27. Hatay ilinde 21'i Veteriner Hekim, 43'ü Veteriner Fakültesi öğrencisi ve 43'ü de mezbaha işçisine ait 107 serum örneği ile yapılan bir çalışmada T.gondii antikorları yönünden mezbaha işçilerinin %53.5'i, Veteriner Hekim’lerin %42.9'u ve Veteriner Fakültesi öğrencilerinin ise %20.9'u seropozitif olarak bulunmuştur 28. Mersin’de yapılan bir çalışmada yaş arttıkça etkenlerle karşılaşma ihtimalinin artmasına paralel olarak etken seroprevalansının da arttığı gösterilmiştir29. Elazığ’da yapılan bir çalışmada T.gondii’ye karşı 18-25 yaş arası 27 kişiden birinin, 26-30 yaş arası 23 kişiden 11’inin, 31 yaş ve üzeri 50 kişinin 14’ünün IgG pozitif olduğu bulunmuştur16. Bu çalışmada Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesinde her sınıftan 18 öğrenci olmak üzere toplamda 90 öğrenci ile yapılan çalışmada 22 öğrencinin T. gondii IgG pozitif çıktığını ve seropozifiliğin öğrencinin sınıf artışına paralel olarak (1.Sınıf: %11.11; 2.Sınıf: %11.11; 3.Sınıf: % 22.22; 4.Sınıf: %38.8; 5.Sınıf: %38.8) arttığı gözlendi. Bu da özellikle klinik derslerinin başladığı 3. sınıfla birlikte seropozitifliğin artmaya başladığı ve bu nedenle hayvanlarla yakın temas nedeniyle enfeksiyona maruz kalmaların arttığına işaret etmektedir. Bu nedenle özellikle Veteriner Fakültesi öğrencilerinin hayvanlarla olan yakın temaslarında daha dikkatli olmaları, korunma yöntemlerine dikkat etmeleri ve etkenin bulaş yolları ve korunma yöntemleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmaları önerilmektedir.
Etiyopya’da gebe kadınlar arasında toksoplazmoz prevalansını belirlemek ve enfeksiyonla ilişkili olası risk faktörlerini değerlendirmek için yürütülen bir çalışmada 288 serum örneği lateks aglütinasyon testi ile anti-T.gondii antikorlarının varlığı yönünden test edilmiştir. Neticede test edilen gebelerin %85.4'ü anti-T. gondii antikoru yönünden pozitif iken, seroprevalans ile yaş, gebelik yaşı, sosyodemografik özellikler, kürtaj öyküsü, çiğ veya az pişmiş et tüketimi, çiğ sebze tüketimi, kedi sahibi olma ve kan transfüzyonu arasında anlamlı bir ilişki gözlenmemiştir30. Brezilya’daki Para Federal Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğrencilerinde yapılan bir çalışmada 22’si kadın 29’u erkek 51 öğrencinin %43.14’ünde (13 erkek, 9 kadın)11 anti-T. gondii antikorları belirlenirken, seropozitiflik ile güçlü istatistiksel ilişkiye sahip değişkenler şunlardı: evde kedi varlığı, sokak kedilerinin ev bahçesine kolaylıkla erişmesi, sokaklarda kaynağı bilinmeyen su veya meyve suyu tüketimi, restoranlarda çiğ salata tüketimi ve sokaklarda çiğ sebze içeren sandviçlerdir. Bu sonuçlar neticesinde hijyenik standartların olmadığı gıdaların tüketilmesinin T. gondii bulaşını kolaylaştırdığı sonucuna varılmıştır. Bu çalışmada ise pozitif çıkan öğrencilerin önemli kısmının ailesinde düşük doğum geçmişi, dikkate değer bir kısmında ise pet kliniklerinde staj geçmişi varken, çiğ sebze tüketmek, kaynağı belirsiz kaynaklardan su içmek ve evinde kedi beslemekle seropozitiflik arasında anlamlı bir korelasyon belirlenmemiştir. Seropozitif olan öğrenciler etken hakkında bilgi sahibi olmasına rağmen korelasyon çalışmasında dikkate değer kısmının etkenden korunmak için tedbir almadığı ortaya çıkmıştır. Ayrıca üst sınıflara gelindikçe kliniklerde ve hayvan hastanesinde çalışma süresinin artmasına bağlı olarak etken ile temas oranının artmasıyla beraber pozitiflik oranının da arttığı görülmüştür.
Toksoplazmozis’in kedi sahibi olanlarda olmayanlara göre, Kuzeydoğu Brezilya’da 1540 kişi ile yapılan bir çalışmada 1,6 kat, Doğu Çin’de gebe kadınlarla yapılan vaka kontrol çalışmasında 3.45 kat, Gana’da yapılan bir çalışmada ise 7.7 kat fazla görüldüğü saptanmıştır31. Gana’da yapılan çalışmada kedi kumu temizleyenlerde de yüksek seropozitiflik saptanmıştır32. Bizim çalışmamızda ise evinde kedi besleyen 22 öğrencinin 6’sı (%27.2) pozitif olarak tespit edilmiştir. Evinde kedi beslemeyen 68 öğrencinin 16’sı (%23.52) pozitif olarak saptanmış olup doğru orantı belirlenmiştir. Ancak bu durum istatiksel açıdan önemsiz bulunmuştur (P>0.05).
Sonuç olarak, Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğrencilerinde T. gondii antikorlarının seropozitifliğinin yüksek olduğu sonucuna varılabilir. Üst sınıflarda kliniklerde ve hayvan hastanesinde çalışma süresinin artmasına bağlı olarak etken ile temas riskinin yükselmesiyle beraber pozitiflik oranının da arttığı görülmüştür. Ayrıca seropozitif olan öğrenciler etken hakkında bilgi sahibi olmasına rağmen dikkate değer kısmının etkenden korunmak için tedbir almadığı ortaya çıkmıştır. Bu sebeple, Veteriner Fakültesi öğrencilerine daha birinci sınıfta iken T. gondii etkeni hakkında bilgilendirme seminerlerinin yanında klinik derslerinin başladığı dönemde ise bu etkene karşı alınması gereken önemler ile ilgili seminerlerinin yapılması hastalığın yaygınlığının azaltılmasına katkı sağlayabilir.