[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Veteriner Dergisi
2006, Cilt 20, Sayı 5, Sayfa(lar) 351-356
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Boğaların Potansiyel Fertilitelerinin Belirlenmesinde Yeni Bir Servikal Mukus Penetrasyon Test Tekniği (Payet Yöntemi
Muzaffer TAŞ1, Ümit CİRİT2, Süleyman BACINOĞLU2, Kemal AK2, İrfan Kamuran İLERİ2
1Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesi Doğum ve Reprodüksiyon Anabilim Dalı Diyarbakır-TÜRKİYE
2İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dölerme ve Sun'i Tohumlama Anabilim Dalı İstanbul-TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: Boğa Sperması, Fertilite, Servikal Mukus, Penetrasyon Testi, CMPT
Özet
Bu çalışmada boğaların potansiyel fertilitelerinin belirlenmesinde kullanılabilecek yeni bir servikal mukus penetrasyon test (CMPT) tekniği geliştirildi.

Araştırmanın ilk aşamasında 10 Holstein boğanın dondurulmuş spermaları ile suni tohumlamalar yapıldı. Ortalama non return rate (NRR) değerleri arasında istatistiksel farklılık bulunan ilk 3 ve son 3 sıradaki boğalar sırasıyla yüksek ve düşük fertilite gruplarını oluşturdu ve dondurulmuş spermaları çalışmanın 2. aşamasında (CMPT) kullanıldı. Yaygın olarak kullanılan CMPT yöntemlerinden farklı olarak servikal mukus 0.25 ml’lik şeffaf payetlere çekildi. Daha sonra eritilmiş sperma ile 3 farklı ısı (37, 39 ve 41ºC) ve iki farklı sürede (15 ve 45 dakika) inkübasyona tabi tutuldu. İnkübasyonlardan sonra payetler, sıvı azot buharında dondurularak -20ºC’de saklandı. İnceleme gününde payetlerin uç kısmından itibaren ölçülerek 15–17.5 mm (1. penetrasyon aralığı; PA1), 32.5–35 mm (PA2) ve 50–52.5 mm’ler (PA3) arasındaki 2.5’er mm’lik parçalar kesilerek ayrıldı. Daha sonra kesilen parçalar içerisindeki mukus bir tel vasıtasıyla itilerek donmuş halde lamlar üzerine aktarıldı ve lamel kapatılarak faz-kontrast mikroskop (200x) spermatozoonlar sayıldı.

Boğaların bireysel NRR skorları ile PA 3’te saptanan spermatozoon sayıları (P<0.05) ve motilite (P<0.01) arasında önemli derecede pozitif, akrozomal bozukluk (P<0.01), diğer morfolojik bozukluk (P<0.01) ve toplam morfolojik bozukluk oranları (P<0.01) arasında negatif korelasyon bulundu. Ayrıca 41ºC ısı ve 15 dakika sürede yapılan inkübasyonda düşük fertilite grubuna oranla yüksek fertilite grubunda PA 3’te önemli derecede daha fazla sayıda spermatozoon saptandı (P<0.01).

Bu çalışmadan, (a) rutin spermatolojik testlerle kombine bir şekilde bu yeni CMPT yönteminin boğaların potansiyel fertilitelerinin belirlenmesinde kullanılabileceği ve (b) uzak bölgedeki penetrasyon aralığının (PA3), yüksek inkübasyon ısısının (41ºC) ve kısa inkübasyon süresinin (15 dk) test sonuçlarını daha da belirginleştirdiği sonuçları çıkarıldı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Suni tohumlama endüstrisinin en önemli sorunlarınd an biri eritme sonrası spermanın değerlendirilmesidir 1. Boğaların potansiyel fertilitelerinin belirlenmesi ve/veya düşük ısılarda saklanmaları sonrası spermaların değerlendirmesi büyük önem taşır. Spermanın değerlendirilmesinde kullanılan testlerin pek çoğu spermatozoonların canlılık oranı, motilitesi ve morfolojisi ile ilgilidir 2. Günümüzde bu analizlerin tek başına yeterli olamadıkları bildirilmekte ve fertilitenin belirlenmesine yönelik yeni yöntemlerin geliştirilmesine çalışılmaktadır 3,4,5.

    Ejakule olmuş spermanın, vaginadan tuba uterina’ya doğru olan yolculuğunda karşılaştığı ilk fiziksel engel servikstir 6. Servikal mukusun (CM) anormal morfolojiye sahip spermatozoonları elimine eden bir bariyer gibi görev yaptığı ve mukusa nüfuz edemeyen (penetre olamayan) spermatozoonların ovumu dölleme yeteneğinden de yoksun oldukları gösterilmiştir 6,7. Bu nedenle sperma ile CM arasındaki ilişki 35 yılı aşkın bir süredir araştırıcıların ilgisini çekmiş ve bu ilişkiyi değerlendirmek amacıyla içi CM ile dolu cam kapillar tüpler sperma ile belirli ısı ve sürelerde inkübasyona tabi tutulmuştur 8,9,10,11. Kapillar tüp yöntemi olarak adlandırılan bu tekniğin temeli, inkübasyon sonrasında tüplerin doğrudan mikroskop altına yerleştirilerek mukusa penetre olan spermatozoonların değerlendirilmesi esasına dayanmaktadır. Zamanla, kapillar tüp yöntemi ile ilgili farklı değerlendirme kriterleri ortaya çıkmıştır 12. En çok kullanılan yöntemlerden olan Penetrak testinde 90 dakikalık inkübasyon sonucunda kapillar tüp içerisinde en uzağa giden spermatozoonun kat ettiği mesafe ölçülürken, Kremer testinde 60 dakikalık bir inkübasyon sonrasında 3 cm mesafedeki motil spermatozoa sayısı belirlenmektedir 12. Ne var ki, kapillar tüpler içerisindeki sıvı derinliği değişkendir. Bunun da, spermatozoonların mukusa nüfuz etme (penetrasyon) derecesinin mikroskop altında objektif olarak değerlendirilememesine ve spermatozoon sayılarının tam olarak belirlenememesine sebep olabileceği bildirilmektedir 13. Bu nedenle, kapillar tüp metotlarındaki gelişmelere rağmen, sonuçlar laboratuarlara ve kişilere göre farklılık gösterebilmekte ve yöntemin standardize edilememesi gibi sakıncaları bulunmaktadır.

    İnsan hekimliğinde birbirinden bağımsız olarak yapılan pek çok çalışmada, spermatozoonların fertilizasyon kapasitesi ile servikal mukusa nüfuz etme yeteneğinin korelasyon gösterdiği belirtilmiştir 14,15. Ne var ki yapılan sınırlı sayıdaki çalışmada, boğalarda spermatozoonların mukus içerisindeki göç yeteneği ile fertilite arasında pozitif bir ilişkinin bulunamadığı ileri sürülmüştür 9,10,16. Bu çalışmaların büyük çoğunluğunda spermatozoonların penetrasyon mesafeleri değerlendirmeye alınmıştır 17,18. Fakat in-vitro servikal mukus penetrasyon testinde (CMPT) yalnızca spermatozoonların penetrasyon mesafelerinin değerlendirilmesinin fertilitenin belirlenmesinde yetersiz kalabileceği bildirilmiştir 6. Eritme sonrasında yüksek ısılara maruz bırakılan spermada, bütün biyolojik olayların ve spermatozoonların hızı artmaktadır 19. Bu nedenle, spermanın yüksek ısıda kısa süreli inkübasyonu prensibine dayanan Thermal Stress Test (TST) geçmiş yıllarda spermatozoonların dayanıklılığını belirlemek amacıyla kullanılmış ve motiliteyi etkileyerek hücrelerin in vivo ortamdaki yaşam gücünü saptayabileceği ileri sürülmüştür 20,21. İn-vitro CMPT çalışmalarında ise inkübasyonlar çoğunlukla 37 ºC 22 veya oda ısısında 1 yapılmıştır.

    Bu çalışmada; boğaların potansiyel fertilitelerinin belirlenmesinde kullanılabilecek, standardize edilmeye uygun ve pratik bir CMPT tekniği geliştirilmesi amaçlanmıştır. Kapillar tüp metodundan farklı olarak CM 0.25 ml’lik şeffaf payetlere çekilmiş ve önceden belirlenmiş mesafelere (penetrasyon aralıkları, PA) ulaşan toplam spermatozoon sayıları (lam-lamel arasında) değerlendirilmiştir. Böylece CMPT’nin daha kolay uygulanır hale getirilmesi ve sonuçların değerlendirilmesinde insana bağlı farklılıkların ortadan kaldırılması hedeflenmiştir. Ayrıca farklı inkübasyon sürelerinin (15 ve 45 dk), spermatozoon sayılarının belirlendiği farklı penetrasyon aralıklarının (payetlerin açık uçlarından itibaren PA1: 15.0-17.5, PA2: 32.5-35.0 ve PA3: 50.0-52.5 mm’ler arasındaki bölgeler) ve geleneksel inkübasyon ısılarına nazaran nispeten daha yüksek ısıların (39 ve 41ºC) test sonuçları üzerindeki etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Suni Tohumlama Uygulamaları: Bu çalışmada, İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dölerme ve Suni Tohumlama Anabilim Dalı’nda aynı bakım ve besleme koşullarında barındırılan ve bir progeny testing çalışmasında “aday boğa” statüsündeki Holstein ırkı 10 boğanın 0.25 ml payetlerde dondurulmuş spermaları kullanıldı. Çalışmanın ilk aşamasını 12 ay boyunca süren suni tohumlama uygulamaları oluşturdu. İnekler östrus belirtilerinden 10–12 saat sonra rekto-vaginal yöntemle intra-uterin olarak bir kez tohumlandı. Bir, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10 numaralı boğaların sperması ile sırasıyla 423, 387, 576, 164, 341, 262, 260, 418, 272 ve 434 (toplam 3537) adet inek tohumlandı.

    Fertilite Gruplarının Oluşturulması: Non return rate (NRR) ilk tohumlamadan sonraki 60-90 günde tekrar östrus göstermeyen ineklerin tohumlanan toplan inek sayısına oranı olarak belirlendi. Fertilite grupları boğaların NRR sonuçlarına göre oluşturuldu. Non return rate sonuçlarına göre yapılan sıralamaya göre ilk 3 boğanın (%77.6) ve son 3 boğanın (%67.0) ortalama NRR skoru arasında önemli derecede farklılık bulundu (P<0.05) ve bu boğalar sırasıyla “yüksek” ve “düşük” fertilite gruplarını oluşturdu. Fertilite grupları CMPT sonuçların daha belirgin açığa çıkarılması amacıyla oluşturulduğundan orta düzeyde NRR skorlarına (%71.4) sahip olan 4 boğa çalışmanın ikinci aşamasına (CMPT bölümüne) dahil edilmedi.

    Servikal Mukusun Toplanması ve Değerlendirilmesi: İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi çiftliğinde östrustaki sağlıklı düvelerden düzenli olarak mukus alındı. Bu amaçla, vulva ve perianal bölge nemli bir sünger yardımı ile temizlendi. Elli ml’lik enjektöre adapte edilmiş bir kateter aracılığı ile mukus serviksin kaudalinden veya vaginanın kranialinden aspire edilerek steril bir cam küvete aktarıldı 23. Toplanan mukus örnekleri +4°C’lik ortamda 2 saat içinde laboratuara ulaştırıldı. Servikal mukustaki hücresel birikintiler ve lökositler spermatozoonların göçünü engellediğinden, toplanmış olan mukusun enfekte olup olmadığını belirlemek amacıyla çalışmada kullanılmadan önce mukus White-Side testine tabi tutuldu 17.

    Spermatolojik Özelliklerin İncelenmesi: Her bir incele-me gününde her inkübasyon grubu için her boğaya ait 5 adet payet 37°C’de 30 saniye sürede eritildi. İnkübasyonlardan hemen önce eritilmiş spermadan örnekler alınarak spermatolojik muayeneler yapıldı. Motilite ısıtma tablalı (+38ºC) faz-kontrast mikroskop aracılığı ile (400x) aynı araştırıcı tarafından değerlendirildi. Morfolojik değerlendirme için Hancock solüsyonu kullanıldı. Faz-kontrast mikroskop altında (1000x) 200 hücre incelenerek akrozom bozuklukları ve diğer morfolojik bozukluklar kaydedildi.

    Servikal Mukus Penetrasyon Testi: Test için kulanı-lacak servikal mukus 0.25 ml hacmindeki şeffaf payetlere çekildi (Şekil 1) ve 37ºC’de 5 dakika dik olarak bekletildi. Bekletme sonrasında içinde hava kabarcığı oluşan payetler kullanılmadı. İnkübasyon öncesinde mukusun payetin ucundan 1 mm kadar çıkıntı yapması sağlandı. Payetten taşan mukusun toksik olmayan bir küvet içerisinde bulunan 0.4 ml eritilmiş spermayla teması sağlanarak (90 derecelik açı ile dik bir şekilde ve payetin plastik kısmı spermaya değmeksizin) etüv içerisinde inkübasyona bırakıldı (Şekil 2). On beş ve 45 dakika süren inkübasyonlar, 37, 39 ve 41ºC’lik üç farklı ısıda gerçekleştirildi. İnkübasyon sonrasında spermatozoonları bulundukları noktada tespit etmek amacıyla örnekler sıvı azot buharında (sıvı azottan 5 cm yükseklikte) dondu-ruldu ve inceleme gününe kadar - 20ºC’de saklandı. Donmuş haldeki payetlerin uç kısımlarından itibaren milimetrik cetvel yardımıyla ölçülerek 15.0-17.5 mm (PA1), 32.5–35 mm (PA2) ve 50,0-52.5 mm’ler (PA3) arasındaki 2.5’er mm’lik parçalar kesilerek ayrıldı. Daha sonra kesilen parçalar içerisindeki mukus steril bir tel vasıtasıyla itilerek donmuş halde lamlar üzerine aktarıldı. Sıvı hale geldikten sonra örneklerin üzerine lamel kapatılarak faz-kontrast mikroskop altında (200x) spermatozoonlar sayıldı. Her grupta belirtilen tüm işlemler 10 kez tekrarlandı.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: Mukusun Payete Çekilmesi


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 2: Mukus Penetrasyon Testinde İnkübasyonlar
    Verilerin Değerlendirilmesi: Fertilite gruplarının NRR skorları arasındaki farklılıklar Chi-square ile analiz edildi. Eritme sonrası spermatolojik özelliklerin ve penetrasyon aralıklarındaki spermatozoon sayılarının fertilite grupları arasında karşılaştırılmasında Independent Samples T-Test kullanıldı. Veriler arasındaki korelasyon Pearson Correlation Test ile değerlendirildi. Bütün istatistiksel analizler SPSS paket programı (versiyon 10.0) kullanılarak yapıldı. Sonuçlar ortalama ±standart sapma olarak ifade edildi.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Farklı inkübasyon ısı ve sürelerinde penetrasyon aralıklarında saptanan spermatozoon sayılarının fertilite gruplarına göre karşılaştırılması Tablo 1’de gösterilmiştir. Bütün inkübasyon ısı ve sürelerinde fertilite grupları arasında PA1 ve PA2’deki spermatozoon sayıları benzer bulundu (P>0.05). Üçüncü penetrasyon aralığında ise, 41ºC ısı ve 15 dakika sürede yapılan inkübasyonda düşük fertilite grubuna oranla yüksek fertilite grubunda önemli derecede daha fazla sayıda spermatozoon saptandı (sırasıyla 6.0±1.74 ve 15.9±5.73 adet, P<0.01). Ayrıca, 41ºC ve 45 dakika haricinde geriye kalan bütün inkübasyon ısı ve sürelerinde, istatistiksel açıdan önemsiz olsa da, yüksek fertilite grubunda PA3’teki spermatozoon sayıları daha yüksek bulundu (P>0.05).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Farklı inkübasyon ısı ve sürelerinde 3 değişik penetrasyon aralığında saptanan spermatozoon sayılarının fertilite grupları arasında karşılaştırılması.

    Fertilite gruplarının eritme sonrası motilite ve akrozomal bozukluk oranları benzer bulunurken, yüksek fertilite grubuna nazaran düşük fertilite grubunda ‘diğer’ ve ‘toplam’ morfolojik bozukluk oranları önemli derecede daha yüksek bulundu (Tablo 2, P<0.05). İnkübasyon ısı ve süreleri göz ardı edilerek yapılan analizde, boğaların bireysel NRR skorları ile 3. penetrasyon aralığındaki spermatozoon sayıları (r=+0.117, P<0.05) ve motilite (r=+0.328, P<0.01) arasında önemli derecede pozitif, akrozomal bozukluk (r=-0.192, P<0.01), diğer morfolojik bozukluk (r=-0.407, P<0.01) ve toplam morfolojik bozukluk oranları (r=-0.426, P<0.01) arasında önemli derecede negatif korelasyon bulundu. Her bir inkübasyon ısı ve süre grubu için ayrı ayrı yapılan analizlerde ise sadece 41ºC ısı ve 15 dakika sürede yapılan inkübasyonda fertilite grupları ile 3. penetrasyon aralığındaki spermatozoon sayısı arasında önemli derecede pozitif korelasyon bulundu (r= +0.262, P<0.05).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Eritme sonrası spermatolojik özellilerin ve NRR skorlarının fertilite grupları arasında karşılaştırılması.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    İnsanlarda yapılan çalışmaların aksine 7,14,15, boğa spermatozoonlarının mukusa penetre olma yetenekleri ile fertilite arasında pozitif ilişki bulunamadığı bildirilmektedir 9,10,16. İnsanlardaki CMPT çalışmalarında genellikle fertil ve infertil erkeklerin test sonuçları karşılaştırılmaktadır 7. İnsanların aksine, boğalardaki CMPT çalışmaları çoğunlukla suni tohumlamada kullanılan boğaların spermaları ile yapılmaktadır 9. Ön seçimden geçirildikten sonra spermaları üretildiğinden, ticari boğa istasyonlarındaki boğaların sahadaki fertilite oranları arasındaki fark az olmaktadır 24. Son derece dikkatli planlanan bir çalışmada bile CMPT sonuçlarının, yalnızca fertiliteleri arasında oldukça farklılık bulunan boğalar arasında değişkenlik göstereceği ileri sürülmüştür 16. Sonuçları belirginleştirmek amacıyla çalışmamızda boğalar “yüksek” ve “düşük fertiliteli” olarak gruplandırılmıştır. Fakat gerçekte, bütün boğaların NRR sonuçları yeterli düzeydeydi ve sıralamadaki sonuncu boğa bile %67.1’lik NRR skoruna sahipti. Bu nedenle, diğer araştırıcılardan farklı olarak, çalışmamızda boğaların “bireysel NRR değerleri” ile PA3’teki spermatozoon sayıları arasında önemli derecede (P<0.05) pozitif ilişki bulunması kıymetli bir veridir. Bu farklılığın nedeni kullanılan test metotlarındaki farklılık ile açıklanabilir. Kapillar tüp yönteminde belirli süreler içerisinde genellikle ya en uzağa giden spermatozoonun kat ettiği mesafe ölçülmekte, ya da 3cm mesafedeki motil spermatozoon sayısı belirlenmektedir. Fakat kapillar tüplerdeki sıvı derinliğinin değişken olması, spermatozoonların mukusa nüfuz etme derecesinin objektif olarak değerlendirilemem esine ve spermatozoon sayılarının tam olarak belirlenememesine sebep olabilmektedir. Çalışmamızda ise belirli ısı ve sürelerde, belirli mesafelere kadar ulaşabilen toplam spermatozoon sayısı değerlendirilmiş ve sayım işlemi payet dışında (lam-lamel arasında) yapılmıştır. İnsana bağlı farklılıkları oldukça azaltması ve basit olması gibi nedenlerle, bu yeni CMPT yönteminin standardize edilmeye oldukça yatkın olduğu söylenebilir. Metot’taki tek değişken servikal mukustur. Servikal mukus yerine kullanılabilecek içeriği sabit sentetik medyumların kullanılması durumunda bu yöntem belki daha da standart hale getirilebilir. Fakat bunun ortaya konabilmesi için yeni çalışmalara ihtiyaç vardır.

    Donmuş boğa sperması kullanılarak CM içerisinde en uzağa giden spermatozoonun kat ettiği mesafenin ölçüldüğü çalışmalarda, farklı araştırıcılar 14 ile 58.7 mm arasında değişen sonuçlar rapor edilmiştir 9,10,11,18. Ayrıca in-vitro koşullarda boğa spermatozoonlarının CM içerisindeki ortalama hızlarının 48.6–62.6 µm/sn olduğu bildirilmiştir 17. Bu veriler ışığında, PA3’ün oldukça uzak mesafeleri (50–52.5 mm) kapsadığı söylenebilir. Bunun yanında PA3’e en son ulaşan spermatozoonun 50. mm’ye 15 dakikada ulaştığı düşünülürse, PA3’teki spermatozoonların ortalamanın üzerinde bir hıza (>55.6 µm/sn) sahip oldukları söylenebilir. Yüksek ısının spermatozoonların hızını ve bütün biyolojik olayların hızını arttırdığı 20,21 ve inkübasyon esnasında 2ºC gibi küçük ısı değişikliklerinin bile spermatozoonların mukusa penetrasyon yeteneklerini önemli derecede etkilediği bildirilmiştir 1. Penetrasyon aralıklarındaki spermatozoon sayıları genel olarak incelendiğinde (Tablo 1), inkübasyon ısısı arttıkça PA1’deki spermatozoon sayısının arttığı, PA2’deki spermatozoon sayısının 39°C’de artma, 41ºC’de ise azalma eğiliminde olduğu, PA3’te ise her iki fertilite ve inkübasyon süre grubunda ısı arttıkça spermatozoon sayısının azaldığı görülmektedir. Bu da, muhtemelen ısı artışı ve buna bağlı hareket artışı nedeniyle, spermatozoonların büyük çoğunluğunun PA3’e ulaşamadan enerji rezervlerini tükettiklerini düşündürmektedir. Dolayısıyla, 41ºC gibi yüksek sayılabilecek bir ısıda 15 dakikada PA3’e ulaşabilen spermatozoonların doğrusal ve güçlü bir harekete, yüksek hızlara ve yeterli enerji rezervlerine sahip oldukları söylenebilir.

    Dişi genital kanalında yapılan eliminasyon neticesinde, sadece yüksek kalitedeki çok az sayıda spermatozoon fertilizasyon bölgesine ulaşabilmektedir 25. Çalışmamızda, 41ºC ısı ve 15 dakika sürede yapılan inkübasyonda düşük fertilite grubuna oranla yüksek fertilite grubunda PA3’te önemli derecede daha fazla sayıda spermatozoon saptandı (P<0.01). Bu ve diğer veriler, yüksek ısı ve kısa süreli inkübasyon uygulanarak yapılan CMPT’de uzak mesafelere kadar ulaşabilen spermatozoon oranının, fertilizasyon bölgesine ulaşabilecek kapasitedeki spermatozoon oranını yansıtabileceğini akla getirmektedir. Daha önceki bir çalışmada, in-vitro olarak CM içerisindeki sperm göçünün keçilerde tuba uterina’ya ulaşabilme kapasitesine sahip spermatozoon oranını yansıtabileceği gösterilmiştir 26.

    Sonuç olarak bu çalışmadan; geliştirilen bu yeni CMPT yönteminin standardize edilmeye elverişli olduğu ve boğaların potansiyel fertilitelerinin belirlenmesinde rutin testlerle (motilite, morfoloji vb) birlikte kullanılabileceği kanaatine varılmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Paul G, Stumpf PG., Lloyd T. In vitro penetration of human sperm into bovine cervical mucus: effects of sperm washing and exposure to low temperature. Obstetrics and Gynecology 1985; 65(1): 42–45.

    2) Correa JR, Pace MM, Zavos PM. Relationships among frozen-thawed spermcharacteristics assessed via the routine semen analysis, sperm functional tests and fertility of bulls in an artificial insemination program. Theriogenology 1997; 48: 21–731.

    3) Graham EF, Schmehl MKL, Nelson DS. Problems with laboratory assays. Proc 8th Tech Conf AI Reprod NAAB 1980; 1–8.

    4) Stålhammar EM, Janson L, Philipsson J. The impact of sperm motility on non-return rate in preselected dairy bulls. Reprod Nutr Dev 1994; 34: 37–45.

    5) Hirano Y, Shibahara H, Obara H, et al. Relationships between sperm motility characteristics assessed by the computer-aided sperm analysis (CASA) and fertilization rates in vitro. J Assist Reprod Genet 2001;18: 213–8.

    6) Eggert-Krause W, Gerhard I, Tilgen W, et al. Clinical Significance of crossed in vitro sperm-cervical mucus penetration test in infertility investigation. Fertil Steril 1989; 52 (6): 1032–1040.

    7) Keel BA, Schalue TK. Correlation of the bovine cervical mucus penetration test with human sperm characteristics in 1406 ejaculates. Arch Androl 2000; 44: 109–115.

    8) Kremer J. A simple sperm penetration test. Int J Fertil 1965; 10 (3): 209–215.

    9) Matousek J, Říha J, Sršeň V, et al. Penetration of cervical mucus and other body fluids by bull sperm in capillary tubes. Anim Reprod Sci 1989; 18: 161–166.

    10) Galli A, Basetti M, Balduzzi D, et al. Frozen bovine semen quality and bovine cervical mucus penetration test. Theriogenology 1991; 35 (4, abst.): 837–844.

    11) Anilkumar R, Devanathan TG, Pattabiraman SR, et al. Correlation between the spermatozoal characteristics and sperm penetration distance in polyacrylamide gel and bovine cervical mucus. Theriogenology 2001; 55: 685–691.

    12) Yogev L, Gamzu R, Paz G., et al. Improvement in the cervical mucus penetration test by using standart sperm control. Arch Androl 1999; 43: 253–257.

    13) Pandya IJ, Mortimer D, Sawers RSA. Standardized approach for evaluating the penetration of human spermatozoa into cervical mucus in vitro. Fertil Steril 1986; 45 (3): 357-365.

    14) Alexander NJ. Evaluation of male infertility with an in vitro cervical mucus penetration test. Fertil Steril 1981; 36: 201–

    15) Hull MGR, McLeod FN, Joyce DN, et al. Human in vitro fertilization, in vivo sperm penetration of cervical mucus and unexplained infertility. Lancet 1984; 2: 245–248.

    16) Verberckmoes S, Van Soom A, De Pauw I, et al. Migration of bovine spermatozoa in Synthetic medium and its relation to in vivo bull fertility. Theriogenology 2002; 58: 1027– 1037.

    17) Anilkumar R, Devanathan TG. Correlation between white side test for quality of cervıcal mucus and sperm penetration test. Indian Vet J 1996; 73: 1099-1100.

    18) Okuda K, Murase S, Sato K, et al. Penetration ability of bull spermatozoa into bovine cervical mucus. 11th International Congress on Animal Reproduction and Artificial Insemination 1988; 3: 279–280.

    19) Herman HA, Madden FW. Evaluation of semen-incubation test. In: The artificial insemination of dairy and beef cattle (including techniques for goats, sheep, horses and swine), Fourth Edition. Sherman, Texas, 1972.

    20) Fiser PS, Hansen C, Underhill L, et al. New thermal stress test to assess the viability of cryopreserved boar sperm. Cryobiology 1991; 28: 454–459.

    21) Tardif S, Laforest JP, Cormier N, et al. The importance of porcine sperm parameters on fertility in vivo. Theriogenology 1999; 52: 447–458.

    22) Doğan, İ. Döl Tutmayan inek ve düvelerde penetrasyon testinin kullanım olanakları. Uludağ Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, Bursa 1994.

    23) Dabas VPS, Maurya SN. A field method of collection of bovine cervical mucus for microbiological studies. Indian J Anim Reprod 1988; 9: 138–139.

    24) Hallap T, Hård M, Jaakma Ü, et al. Does cleansing of frozen-thawed bull semen before assessment provide samples that relate better to potential fertility. Theriogenology 2004; 62: 702–713.

    25) Saacke RG. Components of semen quality. J Anim Sci 1982; 55 (Suppl 2):1–13.

    26) Cox JF., Martínez C., Lagos S, et al. Sperm migration in cervical mucus in goats. II relationship with colonization of the oviduct and fertilization efficiency. Theriogenology, 1997; 47 (Abst.): 254.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]