İnsanlarda yapılan çalışmaların aksine
7,14,15,
boğa spermatozoonlarının mukusa penetre olma yetenekleri
ile fertilite arasında pozitif ilişki bulunamadığı
bildirilmektedir
9,10,16. İnsanlardaki CMPT çalışmalarında
genellikle fertil ve infertil erkeklerin test sonuçları
karşılaştırılmaktadır
7. İnsanların aksine, boğalardaki
CMPT çalışmaları çoğunlukla suni tohumlamada
kullanılan boğaların spermaları ile yapılmaktadır
9. Ön
seçimden geçirildikten sonra spermaları üretildiğinden,
ticari boğa istasyonlarındaki boğaların sahadaki fertilite
oranları arasındaki fark az olmaktadır
24. Son derece
dikkatli planlanan bir çalışmada bile CMPT sonuçlarının,
yalnızca fertiliteleri arasında oldukça farklılık bulunan
boğalar arasında değişkenlik göstereceği ileri
sürülmüştür
16. Sonuçları belirginleştirmek amacıyla
çalışmamızda boğalar “yüksek” ve “düşük fertiliteli”
olarak gruplandırılmıştır. Fakat gerçekte, bütün boğaların
NRR sonuçları yeterli düzeydeydi ve sıralamadaki
sonuncu boğa bile %67.1’lik NRR skoruna sahipti. Bu
nedenle, diğer araştırıcılardan farklı olarak,
çalışmamızda boğaların “bireysel NRR değerleri” ile
PA3’teki spermatozoon sayıları arasında önemli
derecede (P<0.05) pozitif ilişki bulunması kıymetli bir
veridir. Bu farklılığın nedeni kullanılan test metotlarındaki
farklılık ile açıklanabilir. Kapillar tüp yönteminde belirli
süreler içerisinde genellikle ya en uzağa giden
spermatozoonun kat ettiği mesafe ölçülmekte, ya da 3cm
mesafedeki motil spermatozoon sayısı belirlenmektedir.
Fakat kapillar tüplerdeki sıvı derinliğinin değişken olması,
spermatozoonların mukusa nüfuz etme derecesinin
objektif olarak değerlendirilemem esine ve spermatozoon
sayılarının tam olarak belirlenememesine sebep olabilmektedir.
Çalışmamızda ise belirli ısı ve sürelerde, belirli
mesafelere kadar ulaşabilen toplam spermatozoon sayısı
değerlendirilmiş ve sayım işlemi payet dışında (lam-lamel
arasında) yapılmıştır. İnsana bağlı farklılıkları oldukça
azaltması ve basit olması gibi nedenlerle, bu yeni CMPT
yönteminin standardize edilmeye oldukça yatkın olduğu
söylenebilir. Metot’taki tek değişken servikal mukustur.
Servikal mukus yerine kullanılabilecek içeriği sabit
sentetik medyumların kullanılması durumunda bu yöntem belki daha da standart hale getirilebilir. Fakat bunun
ortaya konabilmesi için yeni çalışmalara ihtiyaç vardır.
Donmuş boğa sperması kullanılarak CM içerisinde en
uzağa giden spermatozoonun kat ettiği mesafenin
ölçüldüğü çalışmalarda, farklı araştırıcılar 14 ile 58.7 mm
arasında değişen sonuçlar rapor edilmiştir 9,10,11,18.
Ayrıca in-vitro koşullarda boğa spermatozoonlarının CM
içerisindeki ortalama hızlarının 48.6–62.6 µm/sn olduğu
bildirilmiştir 17. Bu veriler ışığında, PA3’ün oldukça
uzak mesafeleri (50–52.5 mm) kapsadığı söylenebilir.
Bunun yanında PA3’e en son ulaşan spermatozoonun
50. mm’ye 15 dakikada ulaştığı düşünülürse, PA3’teki
spermatozoonların ortalamanın üzerinde bir hıza (>55.6
µm/sn) sahip oldukları söylenebilir. Yüksek ısının
spermatozoonların hızını ve bütün biyolojik olayların
hızını arttırdığı 20,21 ve inkübasyon esnasında 2ºC
gibi küçük ısı değişikliklerinin bile spermatozoonların
mukusa penetrasyon yeteneklerini önemli derecede
etkilediği bildirilmiştir 1. Penetrasyon aralıklarındaki
spermatozoon sayıları genel olarak incelendiğinde (Tablo 1), inkübasyon ısısı arttıkça PA1’deki spermatozoon
sayısının arttığı, PA2’deki spermatozoon sayısının
39°C’de artma, 41ºC’de ise azalma eğiliminde olduğu,
PA3’te ise her iki fertilite ve inkübasyon süre grubunda
ısı arttıkça spermatozoon sayısının azaldığı
görülmektedir. Bu da, muhtemelen ısı artışı ve buna
bağlı hareket artışı nedeniyle, spermatozoonların büyük
çoğunluğunun PA3’e ulaşamadan enerji rezervlerini tükettiklerini düşündürmektedir. Dolayısıyla, 41ºC gibi
yüksek sayılabilecek bir ısıda 15 dakikada PA3’e
ulaşabilen spermatozoonların doğrusal ve güçlü bir
harekete, yüksek hızlara ve yeterli enerji rezervlerine
sahip oldukları söylenebilir.
Dişi genital kanalında yapılan eliminasyon
neticesinde, sadece yüksek kalitedeki çok az sayıda
spermatozoon fertilizasyon bölgesine ulaşabilmektedir
25. Çalışmamızda, 41ºC ısı ve 15 dakika sürede
yapılan inkübasyonda düşük fertilite grubuna oranla
yüksek fertilite grubunda PA3’te önemli derecede daha
fazla sayıda spermatozoon saptandı (P<0.01). Bu ve
diğer veriler, yüksek ısı ve kısa süreli inkübasyon
uygulanarak yapılan CMPT’de uzak mesafelere kadar
ulaşabilen spermatozoon oranının, fertilizasyon
bölgesine ulaşabilecek kapasitedeki spermatozoon
oranını yansıtabileceğini akla getirmektedir. Daha önceki
bir çalışmada, in-vitro olarak CM içerisindeki sperm
göçünün keçilerde tuba uterina’ya ulaşabilme
kapasitesine sahip spermatozoon oranını yansıtabileceği
gösterilmiştir 26.
Sonuç olarak bu çalışmadan; geliştirilen bu yeni
CMPT yönteminin standardize edilmeye elverişli olduğu
ve boğaların potansiyel fertilitelerinin belirlenmesinde
rutin testlerle (motilite, morfoloji vb) birlikte kullanılabileceği kanaatine varılmıştır.