Günlük canlı ağırlık artışını, Aydın ve Arık
1,
entansif şartlarda besiye aldıkları ve köy koşullarında
yetiştirdikleri Kıl keçisi oğlaklarında sırasıyla 0.128 ve
0.027 kg; Güney
8, Saanen x Kilis ve Saanen x Kıl (G1)
melezlerinde sırasıyla 0.127 ve 0.131 kg; Kor
16,
Damascus x Kıl (F1) melezlerinde teklerde 0.153,
ikizlerde 0.106 kg; Akman ve Tuncel
9, Ak keçilerde
0.100 kg; Çelik ve ark.
17, farklı miktarlarda sodyum
lasalosid içeren rasyonla besledikleri Alman Alaca x Kıl
(G1) melezlerinde 0.128, 0.108, 0.130 ve 0.140 kg; Kutlu
(10), Ak keçi x Kilis ve Saanen x Kilis melezlerinde
sırasıyla 0.131 ve 0.144 kg; Güney ve ark
18, Alman
Alaca x Kıl (G1) melezlerinde 0.202 kg; Yargıcı ve Yener
19, erken ve geç sütten kestikleri Ak keçi oğlaklarında
sırasıyla 0.182 ve 0.171 kg; Öztürk ve ark.
20, Ankara
keçisi çepiçlerinde 0.082 kg olarak bildirmişlerdir. Bu
çalışmada ise, besi boyunca (0-98 gün) günlük canlı
ağırlık artışı değerleri Kıl Keçileri için 0.123 kg, Saanen x
Kıl (F1) melezleri için ise 0.108 kg olarak tespit edilmiştir.
Yemden yararlanma değeri olarak bilinen bir kg canlı
ağırlık artışı için tüketilen yem miktarını, Güney ve ark.
18, Alman Alaca x Kıl (G1) melezlerinde 3.60 kg; Kor
16, Damascus x Kıl (F1) melezlerinde tek oğlaklarda
4.20, ikiz oğlaklarda 4.90 kg; Çelik ve ark 17, farklı
miktarda sodyum lasalosid içeren rasyonla besledikleri
Alman Alaca x Kıl (G1) melezlerinde 5.07, 5.94, 4.57,
4.49 kg olarak tespit etmişlerdir. Bu değerler Kıl Keçi ve
Saanen x Kıl (F1) melezlerinde tespit edilen yemden
yararlanma değerlerinden düşüktür. Kutlu 10’nun
Akkeçi x Kilis ve Saanen x Kilis oğlakları için bildirdiği
yemden yararlanma değeri sırasıyla 7.39 ve 7.30 kg
olup; Aydın ve Arık 1’ın Kıl keçileri için bildirdikleri
değer 7.35 kg’dır. Bu değerler, bu çalışmada 0-70. gün
için tespit edilen Kıl keçilerinin 7.21 kg’lık ve Saanen x Kıl
keçi (F1) melezlerinin 7.92 kg’lık değerlerine yakın, 0-98.
gün için bildirilen sırasıyla 8.84 ve 10.27 kg’lık yemden
yararlanma değerlerinden düşüktür. Öztürk ve ark 20
tarafından bildirilen Ankara keçisi erkek çepiçlerine ait
yemden yararlanma değeri ise çalışmada 0-98 gün için
tespit edilen değere yakın bulunmuştur.
Temmuz ayının ortaları itibarıyla 4.5-5 aylık iken
besiye alınan oğlaklarda yemden yararlanma oğlakların
yaşının ilerlemesiyle besi başı dönemine göre tedrici bir
azalma göstermiş, bu düşüş sıfat mevsimi olan Eylül ayı
ile birlikte daha belirgin hale gelmiştir. Sıfat dönemine
girilmesi ve çepiçlerin bulunduğu bölmelere yakın
yerlerde barındırılan dişi keçiler nedeniyle çepiçlerde
stres faktörleri artmış, buna bağlı olarak artan enerji
ihtiyacının besinin 70-84. günlerinde çepiçlerde canlı
ağırlık kaybına yol açtığı düşünülmüştür. Canlı ağırlık
kaybını önleyebilmek amacıyla dişi keçiler ortamdan
uzaklaştırılmış, neticede canlı ağırlık artışı sağlanmış
ancak yemden yararlanmadaki düşüş engellenememiştir.
Bu nedenle, erkek oğlakların mümkün olduğunca erken
yaşta besiye alınıp sıfat sezonuna girilmeden besinin
bitirilmesi gerektiği ve besi yapılacak yere yakın
bölmelerde dişi hayvanların bulunmamasının faydalı
olacağı söylenebilir. Bu görüş Kutlu 10’nun yapmış
olduğu çalışmanın sonuçlarıyla benzer bulunmuştur.
Aydın ve Arık. 1, Kıl keçileri için deri, baş, ayak ve
takım oranlarını sırasıyla % 8.40, 5.90, 3.00, 3.80; Güney
8, Saanen x Kıl (G1) melezlerinde baş, ayak ve takım
oranlarını sırasıyla % 6.45, 2.83 ve 4.32, Saanen x Kilis
(G1)’lerinde ise % 4.99, 2.62 ve 4.35; yine Güney ve ark.
18, Alman Alaca x Kıl (G1) oğlaklarında takım oranını
% 3.79 olarak bildirmişlerdir. Bu çalışmada, baş, deri,
ayak ve takım oranlarına ait değerler Kıl keçilerinde %
6.36, 9.50, 2.87 ve 3.90 olarak bulunmuş olup bu oranlar
Saanen x Kıl (F1) melezlerinde sırasıyla % 6.36, 8.23,
2.78 ve 4.16 olarak belirlenmiştir. Bu araştırmadaki
sonuçlar, birçok araştırmacının bildirdikleri değerlere
yakın bulunmuştur.
Soğuk karkas randımanını, Güney 8, Saanen x Kilis
ve Saanen x Kıl (G1) melezlerinde sırasıyla % 44.72 ve
% 45.80; Kutlu 10, Ak keçi x Kilis ve Saanen x Kilis (F1)
melezlerinde % 48.50; Güney ve ark. 18 Alman Alaca x
Kıl (G1) melezlerinde % 47.00; Kor 16, Damascus x Kıl
erkek oğlaklarında % 46.20; Aydın ve Arık 1, entansif
şartlarda besiye aldıkları Kıl keçi oğlaklarında % 46.00
olarak bulmuşlardır. Bu çalışmada, Kıl keçilerinden elde
edilen % 47.31’lik ve Saanen x Kıl (F1) melezlerinde elde
edilen % 48.38’lük soğuk randıman değerleri
araştırıcıların bildirdiği değerler ile benzer bulunmuştur.
Karkasın sol yarımının parçalanması sonucu elde
edilen parçaların sol yarım karkastaki oransal paylarına
bakıldığında, entansif ve ekstansif şartlarda yetiştirilen
Kıl keçilerinde sırasıyla kol oranının % 22.00 ve 24.10,
but oranının % 30.90 ve 32.70, boyun oranının % 10.40
ve 9.60, etek oranının % 9.80 ve 9.30, kaburga oranının
% 25.80 ve 24.20 olduğu 1; Alman Alaca x Kıl (G1)
melezlerinde ise bu oranların sırasıyla % 21.20, 31.60,
10.70, 13.00, 23.00 olduğu bildirilmiş 18, Damascus x
Kıl melezleri erkek oğlakları için ise kol oranının % 21.50,
kaburga oranının % 22.70 olarak belirtilmiştir 16. Bu
çalışmada ise Kıl ve Saanen x Kıl (F1) melezleri için elde
edilen % 24.03 ve 21.94’lük kol oranı, % 29.25 ve
28.76’lık but oranı, % 25.37 ve 27.05’lik kaburga oranı, %
11.20 ve 11.48’lik etek ve % 9.32 ve 8.80’lik boyun oranı
araştırmacıların bildirdikleri değerlere yakın bulunmuştur.
Aydın ve Arık 1, entansif şartlarda yetiştirdikleri Kıl
keçilerinde böbrek ve böbrek leğen yağları oranlarını % 2.80 olarak bildirmişlerdir. Bu değer, çalışmada saf ve
melez ırklara ait % 2.55 ve 2.54’lük böbrek ve böbrek
leğen yağları oranlarına yakın bulunmuş, sırasıyla %
1.92 ve 2.11’lik iç yağ oranları ise yine entansif şartlarda
yetiştirilen Kıl keçileri için bildirilen 1 % 1.50’lik iç yağına
göre kısmen fazla olup, farklılığın beslemeden
kaynaklandığı kanısına varıldı.
Karkas ağırlığının artmasıyla karkasa ait ölçülerden
uzunluk ve diğer ölçülerde oransal olarak artış
görülmektedir 16. Bu sebeple farklı karkas ağırlığına
sahip hayvanlar arasında karşılaştırma yapılmamıştır.
Karkas özelliklerinden karkas konformasyonu, but
konformasyonu ve karkas yoğunluğu ve but yoğunluğu
gibi değerler incelenmiş, daha önce Türkiye’de bu
değerler ile ilgili veri bulunmadığından yerli ırklar ile
direkt karşılaştırma yapılamamıştır.
Johnson ve Gowan 21’in entansif ve yarı entansif
şartlarda yetiştirdikleri 8 aylık çepiçlerde yaptıkları
araştırmada 1-8 arasında yapılan puanlama neticesinde
sululuğa 5.40 ve 5.60, lezzete 4.80 ve 4.90, yumuşaklığa
4.30 ile 4.50 puan vermişlerdir. Bu çalışmada ise Kıl ve
Saanen x Kıl (F1) melezlerine ait etlerin duyusal
muayenesinde 0-10 arasında yapılan puanlamada tüm
özellikler ortalama 7.5 ile 8 arasında puanlar almıştır.
Johnson ve Gowen 21’in bulduğu değerlerden
yüksektir. Bu farklılıkların; Arslan 22’ın da belirttiği gibi
genotip, besleme koşulları, kesim sırasında uygulanan
yöntemler ile etlerin pişirilmesi sırasında uygulanan
işlemlerden kaynaklanabileceği kanısına varılmıştır.
Sonuç olarak, araştırılan tüm özelliklerde genotiplerin
benzer olduğu görülmüştür.