Doğumdan hemen sonra akyuvar sayısının, yetişkin referans değerlerin üzerinde olduğu, fakat bu zamandan sonra referans değer sınırları içine düşeceği çeşitli araştırıcılar tarafından rapor edilmiştir
11,12. Bir stres lökogram olarak değerlendirilebilecek olan bu duruma bizim çalışmamızda da rastlanmıştır. Total kan sayımı içerisinde, diğer parametrelerde istatistiki olarak anlamlı bir farklılık tespit edilmemiş, fakat akyuvar sayısında 0 ve 1. günler arasında önemli bir farklılık oluşmuş ve doğum sonrası alınan numunelerde referans değerlerin oldukça üzerinde akyuvar sayısı kaydedilmiştir.
Çalışmada her iki örneklemeden elde edilen serum AP ve total protein düzeyleri arasında herhangi bir farklılık saptanmamış ve her iki parametrenin de referans değerler içerisinde olduğu tespit edilmiştir13.
Morin ve ark.'larının14, sütçü ineklerin kolostral spesifik gravitelerini etkileyen ırk, laktasyon sayısı, doğum ayı ve yılı gibi faktörleri inceledikleri çalışmada, sonbahar aylarında buzağılayan, üçüncü veya sonraki laktasyondaki Holstein ve Jersey ırkı ineklerin en yüksek kolostral spesifik ağırlıklarına sahip olduklarını ortaya koymuşlardır. Buna karşın, yaz aylarında buzağılayan, birinci veya ikinci laktasyondaki, İsviçre esmeri ve Ayrshire ırkı ineklerin ise kolostral spesifik ağırlıklarının en düşük seviyede olduğu tespit edilmiştir. Bu ve benzeri literatürlere dayanılarak, çalışmamızda mevsim etkisinin bertaraf edilmesi amacıyla numunelerin hepsi Temmuz ve Ağustos ayları içerisinde toplanmıştır.
Araştırmamızda, immunoglobulin M ve immunoglobulin G düzeyleri açısından 0. gün ve 1. günlerde istatistiki olarak önemli bir farklılık gözlenmiştir. Bu durum kolostrum alındığının ve herhangi bir absorbsiyon bozukluğu olmadığının bir göstergesidir. Genel kanı, kolostrumdaki azami immunoglobulin düzeyine 24-48 saat içinde ulaşıldığıdır15. Benzer olarak bu çalışmada da 24 saat sonra yapılan ölçümlerde kolostrumla alınan immunglobulinlerin serum yansıması açık bir şekilde görülmektedir.
GGT, başka pek çok organın yanı sıra meme bezlerindeki duktil hücrelerden de üretilir ve bundan dolayı kolostrumda bulunur. Serum GGT düzeyi ile immunglobulin seviyeleri arasındaki ilişki çeşitli ruminant türlerinde incelenmiştir. Lombardi ve ark., buffaloda GGT ve gammaglobulin konsantrasyonu arasında önemli bir korelasyon gözlemiştir. Pauli16, ise kolostrum alan normal kuzuların serum GGT seviyelerinin, yetişkin koyunlardan 140 kat fazla olduğunu, buna karşın kolostrum almayan kuzuların serum GGT aktivitesinin erişkin koyunlara eşdeğer olduğunu ortaya koymuştur.
Buzağılarda da benzer bir durum izlenmektedir. Genel olarak serum GGT düzeyi, yeni doğan buzağılarda immunoglobulin absorbsiyonu açısından bir indikatör olarak kabul edilmektedir9,17,18. Çünkü, bu enzim kolostrumda konsantre olarak bulunur. Kolostrum almış danalarda serum GGT aktivitesi erişkin sığırlardan 60-160 kat fazladır. Kolostrum almayan danalarda serum GGT aktivitesi erişkin sığırlara benzer, bu nedenle pasif transferin ölçülmesinde GGT enzim aktivitesi önemli rol oynar19. Bu çalışmada elde edilen bulgular da, yukarıdaki araştırıcıların sonuçlarıyla benzerlik göstermekte olup, kolostrum alınmasını takiben serum immunoglobulin seviyelerindeki yükselmeye paralel olarak, serum GGT seviyesinde de önemli bir artış tespit edilmiştir.
Buna karşın Perino ve ark.'ları20, kolostrumu sindiren 48 buzağıda serum GGT aktivitelerinde artış şekillendiğini göstermiştir, fakat serum GGT aktiviteleri ile IgG seviyeleri arasındaki ilişkinin düşük düzeyde olduğu gözlemlemiştir. Ayrıca Wilson ve ark.'nın21 69 etçi buzağıda yapmış oldukları çalışmada serum GGT aktivitesinin pasif transfer yetmezliğini ortaya koymada faydalı olduğu doğrulanamamıştır. Bu sonuçlarda, immunoglobulin ölçüm metodundaki farklılıkların yanı sıra, kolostrum emilmesinde oluşması muhtemel sorunlar rol oynayabilir.
Sonuç olarak, bu araştırmanın verileri, serum GGT düzeyinin yeni doğan buzağılarda immunoglobulin absorbsiyonu açısından bir indikatör olarak kabul edilebileceği görüşünü destekler niteliktedir. Bu nedenle, güvenilirliği yüksek fakat maliyetli laboratuar testleri veya kolostrumdaki immunoglobulin seviyesini belirleyen fakat pasif transfer yetmezliği açısından bir yansıma elde edilemeyen sahada uygulanan testlere alternatif olarak5,6, uygun maliyetli ve güvenilir bir indikatör olarak yeni doğan buzağılarda serumda GGT seviyesi belirlenmesi yönteminin göz önünde tutulması gerekliliği kanaatindeyiz.