[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Veteriner Dergisi
2010, Cilt 24, Sayı 3, Sayfa(lar) 143-147
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Aksaray Koçaş Tarım İşletmesinde Yetiştirilen Holştayn Düve ve İneklerde Tohumlama Yaşı ile Gebelik Oranı Arasındaki İlişki
Gaffari TÜRK
Fırat Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Dölerme ve Suni Tohumlama Anabilim Dalı, Elazığ, TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: Yaş, gebelik, suni tohumlama, inek, düve
Özet
Bu çalışma değişik yaş gruplarındaki sağlıklı Holştayn inek ve düvelerde tohumlama yaşı ile gebelik oranları arasındaki ilişkiyi tespit etmek amacıyla yapıldı. Çalışmada Aksaray Koçaş Tarım İşletmesi bünyesinde yetiştirilen Holştayn inek ve düvelere ait kayıtlar kullanıldı. Kayıtların incelenmesi sonucunda; üreme problemi olmayan ve herhangi bir reprodüktif ilaç uygulaması yapılmamış, sağlıklı 100 baş düve ve 900 baş inek yaşlarına göre 4 gruba ayrıldı. Grup 1'de 15 aylık 100 düve; grup 2'de 2-3 yaşları arasında 300 inek; grup 3'de 3-4 yaşları arasında 300 inek ve grup 4'de ise 4-5 yaşları arasında 300 inek kızgınlığın ikinci yarısında dondurulmuş-çözdürülmüş boğa sperması ihtiva eden 0.25 ml'lik mini payetler kullanılarak rektovajinal yöntemle tohumlandı. Hayvanların gebelik teşhisleri tohumlamalardan sonraki 50. günlerde rektal muayene ile yapıldı. Grup 1, 2, 3 ve 4'den elde edilen gebelik oranları sırasıyla %51, %45, %38 ve %21 olarak tespit edildi. Ayrıca tüm gruplardan elde edilen ortalama gebelik oranı ise %36,3 olarak bulundu. Hayvan yaşı ile ilk tohumlamada gebe kalma oranı arasında önemli düzeyde (r= -0,914, P<0,001) negatif bir ilişki bulundu. İşletme kayıtlarının sonuçlarına göre 15 aylık ile 5 yaş arası Holştayn sığırlarda yaş ilerledikçe gebe kalma oranında bir azalma meydana geldiği kanısına varıldı.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    Evcil hayvanlar içerisinde sığır, dünya süt üretiminin neredeyse tamamını (%86,3- %89,5), et üretiminin ise yaklaşık %25'ini tek başına karşılamaktadır. Dünya besin maddesi üretiminde bu denli büyük paya sahip olması, sığırın biyolojik avantajından kaynaklanmaktadır1. Sığır yetiştiriciliğinde kârlılığın sağlanması ve sürdürülmesinde, süt ve et üretiminin yanında döl verimi de önemli bir ölçüttür. Bu nedenle insanlar, hayvansal ürünlerin arttırılmasına yönelik çalışmalarda, hayvanlardan fizyolojik sınırlar içerisinde maksimum sayıda yavru elde etmeyi hedeflemektedirler2.

    Sığır ırkları içerisinde Holştayn dünyanın en sütçü ırkı olarak tanınmakta ve yetiştirilmektedir. Süt ve yağ verim düzeyleri yetiştirildikleri bölgenin coğrafi, ekonomik kültürel durumuna göre değişebilir3. Holştayn düveler ortalama 306 günlük olduklarında ve yaklaşık 288 kg ağırlığa ulaştıklarında pubertasa erişmektedirler. Düveler pubertasa eriştikten sonra yetiştirmede kullanılabilmeleri için vücut gelişiminin devam etmesi gereklidir. Erken yaşta tohumlanan düvelerde süt verimi ve canlı ağırlık artışı, gelişmesini normal olarak tamamladıktan sonra tohumlanan düvelere göre daha düşük kalmaktadır. Ayrıca yine erken yaşta tohumlanan düvelerde, pelvis gelişiminin tamamlanamaması nedeniyle güç doğumlara daha sık rastlanmaktadır. Holştayn düvelerin yetiştirmede kullanılabilmeleri için ortalama 340 kg ağırlığa ulaşmaları gerekmektedir. Düvelerin yetiştirme ağırlıklarına ulaşmaları, bakım ve beslenme şartlarına göre 13-17 ay arasında değişmektedir. Buna bağlı olarak ilk doğumlarını ortalama olarak 2 yaşından itibaren yapabilmeleri mümkündür. İdeal olanı düvelerin doğumlarını 26 ay içerisinde yapmalarıdır. Holştayn düvelerde ilk doğum yaşı 2,4 yıl ve ilk doğum ağırlığı da yaklaşık 512 kg olarak bildirilmektedir4.

    İnfertilite, döl veriminin aksaması, yani doğum ile yeni bir gebeliğin şekillenmesi arasındaki sürenin uzaması ve dolayısıyla zaman ve ekonomik yönlerden kayıp anlamına gelmektedir. Bu olgu bir takım parametrelerle örneklenirse; doğumlar arasındaki süre 400 günü aşıyorsa, buzağılama-gebe kalma aralığı 120 günden uzun ise, ilk tohumlamada gebelik oranı %50'den düşük ise, buzağı başına düşen tohumlama sayısı 2'den fazla ise, sürüdeki hayvanların en az üçte birine buzağı başına üçten fazla tohumlama gerekiyorsa, anılan yetiştirmede infertilite sorunu baş göstermiş demektir. Bakım ve besleme yetersizlikleri, yaşın ilerlemesi, doğmasal ve edinsel yapı bozuklukları, ovaryum kistleri, anöstrüs, ovulasyon mekanizmasındaki aksaklıklar, genital organ enfeksiyonları ve repeat breeder sorunları sütçü inek yetiştirmelerinde döl verimi düşüklüklerine sebep olan sorunlar arasında yer almaktadır. Sütçü inek yetiştirmelerinde ilk tohumlamada gebelik oranı, bazı koşullara göre küçük farklılıklar göstermesine rağmen, ortalama %50 civarındadır. Çeşitli araştırma bulguları bu oranı %26-53 oranında göstermektedir. Döl tutmama oranını temel olarak fertilizasyonun şekillenememesi ve erken embriyonik ölümler etkilese de inek, boğa, bakım ve besleme ile yaşın da etkili olduğu bildirilmektedir5.

    Yaşlı ineklerde gebe kalmanın zor olduğu ve gebelik oranının da düşük olduğu bildirilmektedir6. Virginia'da yapılan bir çalışmada ilk 3 laktasyon boyunca ilk tohumlamada gebelik oranının %50 civarında olduğu ve bu süre boyunca böyle devam ettiği, düvelerde bu oranın %10 daha fazla olduğu ancak 4. laktasyondaki ve daha yaşlı olan ineklerde de çok daha düşük olduğu bildirilmektedir7. Macfarlane ve Goldchild8 düvelerden ilk tohumlama sonucu elde edilen buzağı oranının ineklere göre %15-20 daha az olduğunu, bu azlığın da düvelerde erken embriyonik ve fötal ölümlerin ineklere göre %15 daha fazla olmasından kaynaklandığını ileri sürmektedirler. Ayrıca, araştırıcılar8 ineklerde 4 yaşına kadar fertilitenin arttığını, 4-6 yaş arası sabit kaldığını ve daha ileriki yaşlarda ise düştüğünü iddia etmektedirler. Osoro ve Wright9 7 yaşından daha büyük Hereford x Friesian ineklerde gebelik oranının düşmeye başladığını bildirmektedirler. Sönmez ve ark.10 2-5 yaşlarında ortalama 25 kg süt veren Holştayn ineklerde ilk tohumlama gebelik oranını ilkbahar mevsiminde %78,9, yaz mevsiminde %47,9, sonbahar mevsiminde %68,9 ve kış mevsiminde de %73,3 olarak tespit etmişlerdir.

    Bu çalışma farklı yaş gruplarındaki Holştayn sığırlarda yaş ile gebelik oranı arasındaki ilişkiyi araştırmak amacıyla yapıldı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Bu çalışma T.C. Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü, Aksaray Koçaş Tarım İşletmesi Müdürlüğü bünyesinde yetiştirilen Holştayn inek ve düvelere ait kayıtlar incelenerek gerçekleştirildi. Genel Müdürlüğün izniyle alınan kayıtlardan 2007-2009 yılları arasında tohumlanan 100 baş Holştayn düve ve 900 baş Holştayn inek seçildi. Çalışmaya alınan hayvanlar, aşağıda belirtilen kriterlere göre belirlendi.

    -Herhangi bir reprodüktif hastalık geçirmemiş olmak,
    -Daha önce üreme ile ilgili herhangi bir ilaç uygulanmasına maruz kalmamış olmak,
    -Normal doğum yapmış ve pospartum en geç 50. günde ilk belirlenebilir kızgınlığını göstermiş olmak,
    -Herhangi bir senkronizasyon protokolü uygulanmamış olmak,
    -Düzenli siklus aralığına sahip olmak,
    -En az 3 vücut kondisyon skoruna (VKS) sahip olmak.

    Ayrıca çalışmada kullanılan ineklerin günlük süt verimleri 20-30 kg arasında değişmekteydi. İnek ve düvelere verilen günlük rasyonun içeriği Tablo 1'de sunulmuştur.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Holştayn inek ve düvelere günlük verilen yemin cinsi ve miktarları.

    Hayvanların gruplandırılması: Çalışmada kullanılan hayvanlar suni tohumlama zamanındaki yaş aralıklarına göre 4 gruba ayrıldı.

    Grup 1: 15 aylıkken tohumlanan düveler (n=100),
    Grup 2: 2-3 yaşları arasında doğum sonrası ilk kez tohumlanan inekler (n=300),
    Grup 3: 3-4 yaşları arasında doğum sonrası ilk kez tohumlanan inekler (n=300),
    Grup 4: 4-5 yaşları arasında doğum sonrası ilk kez tohumlanan inekler (n=300).

    Östrüslerin tespiti: Hayvanlarda gözlenen östrüslerin tespiti amacıyla takvim yöntemi (21 gün ara ile), gözlem yöntemi ve rektal muayene yöntemi kullanıldı. Buna göre gözlem yönteminde huzursuzluk, kabul refleksi, başka hayvanlar üzerine atlama davranışı gösteren, nemli, hiperemik ve şişkin vulva ile berrak çara akıntısına sahip, rektal muayenede ise uterus ve servikal tonus artışı olan ve ovaryumlardan birinde Graaf folikülü bulunan inek ve düvelerin kesin olarak östrüste olduklarına karar verildi. Bu semptomları gösteren hayvanlara, östrüsün 2. yarısında suni tohumlama yapıldı.

    Suni tohumlama yöntemi: Östrüste olduklarına karar verilen inek ve düveler rektovajinal yöntemle dondurulmuş-çözdürülmüş sperma kullanılarak tohumlandı. Tohumlama amacıyla progeny teste tabii tutulmuş, ekonomik, verim ve tip özellikleri iyi, TPI puanı yüksek olan, en az 10 milyon motil spermatozoon içeren ve çözdürme sonrası motilitesi en az %60 olan 0.25 ml'lik mini payetlerdeki dondurulmuş Holştayn boğa spermaları kullanıldı.

    Gebeliklerin tespiti: Bütün gruplarda ineklerin kızgınlıkları, tohumlamayı izleyen 19-23. günler arasında takip edildi ve kızgınlık göstermeyen hayvanlar muhtemel gebe olarak kaydedildi. Bu hayvanların gebelikleri tohumlama sonrası 50. günlerde rektal muayene ile doğrulandı.

    Veri analizi: Çalışma sonunda elde edilen veriler SPSS istatistik programı (Versiyon 10,0) kullanılarak analiz edildi. Veriler arasındaki farklılıklar p<0,05 düzeyinde önemli olarak kabul edildi. Gebelik oranları açısından yaş grupları arasındaki farklılıkların tespitinde ki-kare testi kullanıldı. Gebelik oranları ve yaş arasındaki ilişkinin tespitinde de Pearson korelasyon testi kullanıldı.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    Değişik yaş gruplarına göre tohumlanan, ilk tohumlamada gebe kalan ve gebe kalmayan hayvan sayıları ile gebelik oranları Tablo 2'de verilmiştir. Tabloya göre grup 1, 2, 3 ve 4'den elde edilen gebelik oranları sırasıyla %51, %45, %38 ve %21 olarak tespit edildi. Ayrıca tüm gruplardan elde edilen ortalama gebelik oranı ise %36,3 olarak bulundu. Yapılan istatistikî analizler sonucunda gebelik oranları açısından gruplar arasında anlamlı bir fark olduğu tespit edildi (P=0,000). Pearson korelasyon analizi sonucunda hayvan yaşı ile ilk tohumlamada gebe kalma oranı arasında çok önemli düzeyde (r= -0,914; P<0,001) negatif bir ilişki bulundu (Şekil 1).


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Gruplara göre tohumlanan hayvan sayıları ve ilk tohumlamadaki gebelik oranları.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Şekil 1: Hayvan yaşı ve ilk tohumlamada gebe kalma oranlarının serpme grafiği.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Hayvanlarda döl verimi, fertilizasyon, implantasyon, gebelik ve yavru verimi deyimlerini kapsayan geniş bir kavramdır. İneklerde döl verimi yönünden hedef her yıl bir canlı buzağı elde etmektir. İneklerde döl veriminin fizyolojik ve ekonomik sınırlar içerisinde devamlılığının sürdürülebilmesi için buzağılama aralığının 365 gün, doğum-ilk östrüs aralığının 60 günden az, doğum-gebelik aralığının 90 günden az, ilk tohumlama gebelik oranının en az %50, v.b. gibi fertilite parametrelerinin sağlanması gereklidir5. Bu çalışmada kullanılan hayvanlara ait fertilite parametreleri ineklerdeki ilk tohumlama gebelik oranları hariç belirtilen fertilite parametrelerine yakın bulunmuştur.

    Yeni doğan bir buzağıda her iki ovaryumda ortalama 75.000 adet potansiyel oosit (yani primer folikül) bulunmaktadır11. Bu oositler hayvanın yaşamı boyunca artmamakta veya sabit kalmamakta aksine yaşla birlikte azalmaktadır. Embriyo transfer sistemlerinde oositleri elde edilen hayvan veya insanın yaşı oositlerin gelişimsel yeteneğini etkileyen önemli bir faktör olarak kabul edilmektedir. Fertilizasyonla sonuçlanmayan tamamlanmamış oosit maturasyonu, embriyoda genetik anomalilere yol açan oosit meyozisindeki hatalar, fertilizasyondan önce veya sonra oositin bazı gelişim safhalarında ortaya çıkabilen sitoplazmik yetersizlikler gibi bozukluklar oositi alınan hayvan veya insanın yaşı ile ilgili anomaliler arasında sayılabilir. Genel olarak dişilerde fertilite yaşlanma ile birlikte düşmektedir. Yapılan çalışmalarda azalmış oosit kalitesi yaşla ilgili azalan fertilitenin en önemli sebebi olarak görülmektedir. Ayrıca anne yaşının artmasıyla embriyo ve fötusta meydana gelebilecek kromozomal anomaliler de artmaktadır12.

    Yüksek süt verimi ile gebelik oranı arasında negatif bir ilişki bulunmaktadır7. Süt üretimi enerji dengesinin belirleyicilerinden olup yüksek süt verimli ineklerde negatif enerji dengesi oluşmakta ve mineral madde eksikliğine sebebiyet vermektedir. Laktasyon sayısının artmasıyla da süt verimi arasında pozitif bir ilişki bulunmaktadır13. Negatif enerji dengesi ise plazma insulin ve glukoz düzeylerinin azalmasına o da folikülogenesisde aksaklıklara neden olmaktadır10,14. Diğer taraftan artan süt verimi ile birlikte prolaktin düzeyinde bir artış şekillenmekte, bu artış da gonadotropinleri olumsuz etkilemektedir. Negatif enerji dengesi ve prolaktin artışına bağlı olarak yüksek süt verimli ineklerde reprodüktif parametreler aksamakta ve ilk tohumlama gebelik oranlarında düşüşler meydana gelmektedir2. Spalding ve ark.15 düşük, orta ve yüksek süt veren Holştayn ineklerde ilk tohumlama gebelik oranlarını sırasıyla %54, %50 ve %40 olarak tespit etmişlerdir.

    Macfarlane ve Goldchild8 düvelerden ilk tohumlama sonucu elde edilen buzağı oranının ineklere göre %15-20 daha az olduğunu, bu azlığın da düvelerde erken embriyonik ve fötal ölümlerin ineklere göre %15 daha fazla olmasından kaynaklandığını ileri sürmektedirler. Osoro ve Wright,9 7 yaşından daha büyük Hereford x Friesian ineklerde gebelik oranının düşmeye başladığını bildirmektedir. Trimberger ve Davis16 ilk tohumlama gebelik oranlarını düvelerde %57,5 ve ineklerde de %61,7 olarak tespit etmişlerdir. Tanabe ve Salisbury17 1-4 yaş arası ineklerde yaşla birlikte fertilitede uniform bir artış olduğunu iddia etmektedirler. Olds18 1265 düvede yapmış olduğu çalışmada Holştayn ve Guernsey düvelerde yaşın ilerlemesi ile fertilite arasında bir ilişki olmadığını, bununla birlikte 12- 15 aylıkken ilk defa tohumlanan Jersey düvelerdeki %64,2'lik gebelik oranının 24 aylık ya da daha büyük yaşta ilk defa tohumlananlardan elde ettiği %46,1'lik gebelik oranından önemli derecede daha yüksek olduğunu tespit etmiş ve yaşla birlikte ırkın da gebelik oranı üzerinde etkili bir faktör olduğunu bildirmiştir. Olds ve ark.19 15-17 aylık Holştayn düvelerde ilk tohumlama gebelik oranını %68,3 olarak tespit etmişlerdir.

    Bu çalışmada Grup 1, 2, 3 ve 4'den elde edilen gebelik oranları sırasıyla %51, %45, %38 ve %21 olarak tespit edildi. En yüksek gebelik oranı Grup1'de, en düşük gebelik oranı da Grup 4'de elde edildi. Gebelik oranları açısından gruplar arasında da anlamlı farklılıklar bulundu. Ayrıca hayvan yaşı ile ilk tohumlamada gebe kalma oranı arasında da çok önemli düzeyde negatif bir ilişki olduğu gözlendi. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar, Tanabe ve Salisbury17'nin 1-4 yaş arası ineklerde yaşla birlikte fetilitede uniform bir artış olduğunu, Macfarlane ve Goldchild8'in Zebu ineklerinde 4 yaşına kadar fertilitenin arttığını, 4-6 yaş arası sabit kaldığını ve daha ileriki yaşlarda ise düştüğünü bildirdikleri bulgularıyla uyum göstermemektedir. Bu durumun sebebi çalışmalarda kullanılan hayvan ırklarının farklı olmasına, hayvanların bakım ve beslenmesine, yetiştirildiği yerin iklim koşullarına, hayvanların doğurma şekline, tohumlamayı yapan kişiye ve sperma kalitesine bağlı olabilir. Bu çalışmada yaşla birlikte ilk tohumlama gebelik oranında meydana gelen azalma artan yaş gruplarındaki artan süt veriminin neden olduğu negatif enerji dengesi ile prolaktin düzeyinde meydana gelen artıştan kaynaklanan folikülogenesisteki aksaklıklar ve artan yaşa bağlı olarak üretilen oosit kalitesinin zayıflamasıyla izah edilebilir. Bununla birlikte suni tohumlamayı yapan veteriner hekimin tecrübesi de elde edilen gebelik oranlarını etkileyebilmektedir.

    Sonuç olarak, Aksaray Koçaş Tarım İşletmesi kayıtlarından elde edilen verilerin değerlendirilmesinde, 15 ay ile 5 yaş arası Holştayn sığırlarda ilk tohumlama sonrası gebe kalma oranlarının yaşın artmasıyla birlikte azaldığı gözlenmiştir.

    Teşekkür
    Bu çalışma Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi son sınıf öğrencilerinden Fatih ÖZTÜRK'ün bitirme tezinden özetlenmiştir. Tez ve çalışmada kullanılan verilerin sağlanması konusunda yardımlarını esirgemeyen T.C. Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM)'ne ve Aksaray Koçaş Tarım İşletmesi Müdürlüğü'ne teşekkür ederim.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Akman N, Özkütük K, Kumlu S, Yener SM. Türkiye'de sığır yetiştiriciliği ve sığır yetiştiriciliğinin geleceği. http://www.zmo.org.tr/resimler/ekler/71c50ad1a156d72_ek. pdf?tipi=14&sube=. 02.06.2010.

    2) Demirci E. Evcil Hayvanlarda Reprodüksiyon, Suni Tohumlama ve Androloji Ders Notları. Ders Teksiri No:57, Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dölerme ve Suni Tohumlama Anabilim Dalı: Elazığ, 2007.

    3) Alpan O. Sığır Yetiştiriciliği ve Besiciliği. 4. Baskı, Ankara: Şahin Matbaası, 1994.

    4) Çoyan K. İneklerde Suni Tohumlama El Kitabı. 1. Baskı, Konya: S Ü Basımevi, 2005.

    5) Alaçam E. İnekte infertilite sorunu. In: Alaçam E. (Editör). Evcil Hayvanlarda Doğum ve İnfertilite. 6. Baskı, Ankara: Medisan Yayınevi, 2007: 267-290.

    6) Fuerst-Waltl B, Reichl A, Fuerst C, Baumung R, Sölkner J. Effect of maternal age on milk production traits, fertility and longevity in cattle. J Dairy Sci 2004; 87: 2293-2298.

    7) Smith RD. Factors affecting conception rate. Dairy Integrated Reproductive Management. IRM-10: 1-6. www.wvu.edu/~agexten/forglvst/Dairy/dirm10.pdf. 03.06.2010.

    8) Macfarlane JS, Goldchild A. The effect of age of female on fertility of Zebu cattle. Trop Anim Health Prod 1973; 5: 128-132.

    9) Osoro K, Wright A. The effect of body condition, live weight, breed, age, calf performance, and calving date on reproductive performance of spring-calving beef cows. J Anim Sci 1992; 70: 1661-1666.

    10) Sönmez M, Demirci E, Türk G, Gür S. Effect of season on some fertility parameters of dairy and beef cows in Elazığ province. Turk J Vet Anim Sci 2005; 29: 821-828.

    11) Jainudeen MR, Hafez ESE. Reproductive cycles, cattle and buffalo. In: Hafez B, Hafez ESE. (Editors). Reproduction in Farm Animals. 7th Edition, Philadelphia: Lippincott Williams & Vilson, 2000: 157-171.

    12) Armstrong DT. Effects of maternal age on oocyte developmental competence. Theriogenology 2000; 55: 1303-1322.

    13) Westwood CT, Lean IJ, Garvin JK. Factors influencing fertlity of Holstein dairy cows: a multivariate description. J Dairy Sci 2002; 85: 3225-3237.

    14) Jonsson NN, McGowan MR, McGuigan K, Davison TM, Hussain, AM, Kafi M. Relationship among calving season, heat load, energy balance and postpartum ovulation of dairy cows in a subtropical environment. Anim Reprod Sci 1997; 47: 315-326.

    15) Spalding RW, Everett RW, Foote RH. Fertility in New York artificially inseminated Holstein herds in dairy herd improvement. J Dairy Sci 1975; 58: 718-723.

    16) Trimberger GW, Davis HP. Predictability of breeding efficiency in dairy cattle from their previous conception rate and from their heredity. J Dairy Sci 1945; 28: 659-669.

    17) Tanabe TY, Salisbury GW. Influence of age on breeding efficiency. J Dairy Sci 1946; 29: 337-344.

    18) Olds D. Some factors influencing breeding efficiency being bred artificially. Proc Assoc Sou Agr Work 1950; 78-79.

    19) Olds D, Troutman EC, Sheath DM. The effect of age and size on the fertility of dairy heifers. Ky Agr Expt Sta Bull 1952; 620-622.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]