Türkiye'de gittikçe yaygınlaşan düzeyde eti ve yumurta verimi için Japon bıldırcını yetiştiriciliği yapılmaktadır. Bu ırk içerisinde farklı varyetelerin varlığından söz edilse de bıldırcınların kan yakınlığına duyarlılığının fazla olması nedeniyle üretici elinde hat ayrımı yapılmamakta karma olarak yetiştirilmektedir. Tüy rengine göre selekte edilen bıldırcınlarda farklı fenotipik özelliklerden bahsedilebilir. Yapılan araştırmalarda tüy renginin yumurta iç ve dış kalite özelliklerini etkileyen önemli bir faktör olduğu tespit edilmiştir
1,2,9. Sarı ve ark.
2 gri, kahverengi, beyaz ve sarı varyeteler oluşturarak yaptıkları araştırmada, en yüksek yumurta ağırlığı en düşük kabuk ağırlığının gri varyetede, en düşük yumurta ağırlığının sarı ve en iyi kabuk kalitesinin ise beyaz varyetede olduğunu tespit etmişlerdir. Aynı çalışmada yumurta iç kalite özelliklerinden sarı ağırlığı, ak ağırlığı, sarı oranının ve sarı/ak oranının en yüksek gri varyetede olduğu belirtilmiştir. Yılmaz ve ark.
9 sarı, kahverengi ve gri tüy renkli varyetelerde yaptıkları araştırmada benzer şekilde yumurta ağırlığı ve iç kalite özelliklerini en yüksek, kabuk oranı ve ak kalitesini en düşük gri varyetede saptamışlardır. Bu araştırmada, başlangıç yumurta ağırlıkları eşitlenerek kalite özellikleri karşılaştırılan gri ve sarı varyetelerin yumurtalarında sarı, ak ve kabuk ağırlıkları ile sarı, ak ve kabuk oranları benzer bulunmuştur. Yumurta ağırlığı ile yumurta kalite özellikleri arasındaki yüksek ilişkinin
13,14, araştırma sonuçlarını etkileyen önemli bir faktör olduğu düşünülmektedir. Her iki varyetenin besin madde analizleri incelendiğinde benzer yumurta ağırlığına sahip gruplarda kuru madde, yumurtadaki inorganik madde oranını gösteren ham kül değerinin, ham protein ve ham yağ oranlarının benzer olduğu görülmüştür (Tablo
1). Prelipcean ve ark.
15 bıldırcın yumurtası akının %87.48'ini su, %0.82'sini mineral maddeler, %9.91'ni protein, %0.32'sini yağ ve %1.74'ünü karbonhidrat; yumurta sarısının %49.79'unu su, %2.16'sını mineral maddeler, %16.64'ünü protein, %29.45'ini yağ ve %1.96'sını karbonhidrat olarak tespit etmişlerdir. Tolik ve ark.
4 bıldırcın yumurtası için akın %87.8'ini su, %10.4'ünü protein ve %1'ini kül; sarının %49.7'sini su, %16'sını protein, %31.5'ini yağ ve %1.8'ini kül olarak bildirmişlerdir. Bu araştırmadan elde edilen bulgular yumurta ak ve sarısı için bildirilen kuru madde, kül, protein ve yağ değerlerine benzerdir. Küçük farklılıkların beslenme ve barınma şartlarından kaynaklanabileceği düşünülmektedir.
Tablo 2'de sunulan veriler incelendiğinde yumurta ağırlıkları eşitlenerek kuluçkaya konulan yumurtalarda 15. gün ortalama ağırlık kaybı ortalaması %10.91 civarındadır. Kuluçkanın 15. günündeki yumurta ağırlığının ortalama 6.12 g'nı embriyo, 2.18 g'nı sarı kesesi, 1.71 g'nı kabuk oluşturmaktadır. Yaklaşık 1.2 g'lık kan ve embriyonik sıvılardan kaynaklı kayıp söz konusudur. 15 günlük süre içerisinde embriyo yumurta akının tamamını kullanmıştır. Taze yumurta kabuğu ile karşılaştırıldığında kabuk yaklaşık %19 ağırlık kaybetmiştir. Besin madde öğeleri açısından yapılan karşılaştırmada bu süre içerisinde kabuk ham kül değeri %1.42, sarı ham kül değeri %10.40 azalmıştır. Ham kül değerlerindeki farklılığın embriyonun gelişimi sırasında kullandığı mineral maddelerle ilişkili olduğu düşünülmektedir. Zira yumurta sarısı ve kabuğunun embriyo için önemli bir mineral kaynağı olduğu çeşitli araştırmalarda vurgulanmıştır5. Kuluçkanın ilk on beş günlük gelişim periyodunda embriyo yumurta sarı proteinlerinin %38.87'sini, yağın ise %8.71'ini kullanmıştır. Bu bulgu embriyo gelişiminin erken ve orta dönemlerinde enerji kaynağı olarak daha çok proteinleri tercih ettiği bulgusuyla örtüşmektedir5. Bu dönemde sarı kesesinin embriyonun yaklaşık %35.62'si kadar olduğu ve içeriye alınarak yüksek yağ içeriği ile embriyonun çıkışa ve kuluçka sonrası çevresel şartlara adaptasyonunda kullanılacağı düşünülmektedir16. İncelenen özelliklerde her iki varyetenin birbirine benzer değerler gösterdiği ve farklılıkların istatistiki olarak önemli olmadığı tespit edilmiştir.
Tablo 3'de sunulan bulgular incelendiğinde, bıldırcın yumurtalarında döllülük oranının %96.49 gibi yüksek bir değer gösterdiği saptanmıştır. Bu yumurtaların kuluçka randımanı %80.18, çıkım gücü %83.01 ve embriyonal ölüm oranı ise %16.52 olarak tespit edilmiştir. Elde edilen döllülük oranları Oral Toplu ve ark.17 ile Kaya ve Aktan18'ın bildirdiği değerlerden yüksek, Silici ve ark.19 ile Adıyaman ve ark.20'nın bildirdiği değerlere benzer bulunmuştur. Damızlık materyalin yaşı dikkate alındığında kuluçka randımanı ve çıkım gücü değerlerinin Kaya ve Aktan18 ile Silici ve ark.19'ın bildirdiği değerlere benzer bulmuşlardır. Oral Toplu ve ark.17 çıkım gücünü %90'ın üzerinde bildirmiş ve bu durumu da düşük düzeydeki embriyonal ölümlerle ilişkilendirmişlerdir. Adıyaman ve ark.20'nın Japon bıldırcınlarında yüksek döllülük oranı bildirmelerine rağmen (%95.26), kuluçka randımanı ortalamasını %69.75 ve çıkım gücünü ortalamasını %73.09 düzeyinde belirtmişlerdir. Kuluçka şartları ve hijyen araştırmacıların sonuçlarını etkileyen faktörler olabilir21. Araştırmada kuluçkalanan yumurta ağırlığının civciv ağırlığına dönüşüm oranı gri varyetede rakamsal olarak yüksek bulunmuştur. Bu bulgunun diğer araştırmacıların belirttiği gibi gri varyetenin genel olarak yumurta ağırlığı, ak ve sarı ağırlığı gibi özelliklerde iyi olmasından kaynaklanabileceği düşünülmektedir1,10.
Sonuç olarak, yumurta ağırlıkları eşitlenen gri veya sarı tüylü Japon bıldırcınlarında yumurta besin madde özellikleri, iç ve dış kalite özellikleri ve kuluçka performansı ortalamaları bakımından benzer sonuçlar gösterdiği tespit edilmiştir.