Bütün dünyada yaygın olarak ortaya çıkan, ekonomik kayıplara neden olan neonatal buzağı ishalleri sığır yetiştiriciliğinde başlıca problemler arasındadır
1,2.
Yangı, doku hasarı, enfeksiyon AFY'ye neden olmakta bu yanıt sonucunda da karaciğerde AFP'ler sentezlenmektedir. AFP'lerin bazılarının kan konsantrasyonu artarken bazılarının ise azalmaktadır8,9. Yapılan bu çalışmada da haptoglobin ve seruloplazmin konsantrasyonunun yükseldiği belirlendi. Haptoglobin, sağlıklı sığırların serumunda bulunmamakta veya çok az düzeyde (0.1 g/L) bulunmaktadır21. Birçok türde çalışılan önemli bir AFP olan haptoglobin; mastitis, pnömoni, enteritis, peritonitis, endokarditis, travmatik retiküloperitonitis, subakut ruminal asidozis, viral veya bakteriyel solunum sistemi enfeksiyonu gibi doğal ve deneysel birçok hastalıkta konsantrasyonunun arttığı bildirilmiştir22-27. AFP'ler doku hasarının nonspesifik belirtecidir ve haptoglobin konsantrasyonu enfeksiyonun şiddetini yansıtmaktadır19,25. Yapılan çalışmalarda serum haptoglobin konsantrasyonunun 0.2-0.4 g/L arası olması hafif, 1-2 g/L arası ise şiddetli enfeksiyon olarak tanımlanmıştır19. Ayrıca yapılan başka bir çalışmada da haptoglobin seviyesinin hayvanın prognozunu belirlemede kullanılabileceği ve haptoglobinin sığırlarda plazma seviyesi 0.1-1 g/L arasında olduğunda prognozun iyi, seviyenin >1 g/L olması durumunda prognozun olumsuz olduğu rapor edilmiştir21. Bu çalışmada da ishalli buzağılarda yapılan diğer çalışmalarla16,17 uyumlu olarak haptoglobin konsantrasyonu artmış ve yaklaşık olarak 0.4 g/L olarak tespit edilmiş olup, hastalık şiddetinin hafif ve prognozun iyi olduğu belirlenmiştir.
Sığırlarda haptoglobin ve SAA'ya göre daha az yaygın kullanılan seruloplazmin, enfeksiyon varlığının bir indikatörü olarak kabul edilmektedir9,10. Seruloplazmin, savunma sistemi hücreleri üzerine etki ederek bu hücrelerin fagositoz ve antimikrobiyel gücünün artmasının yanı sıra oksijen radikallerinin etkilerini azaltarak hücreleri oksidatif hasara karşı korumaktadır28. Bu çalışmada da seruloplazmindeki artışın sebebi olarak savunma sistemi üzerindeki etkisinden kaynaklanmış olabileceği düşünülmektedir.
AST'nin serum aktivitesi; karaciğer hasarı, pasif konjesyon, ön midelerde gerginlik ve kas yıkımlanmalarında artarken29, kolestasis, akut hepatik nekrozis ve böbrek yetersizliklerinde ise GGT aktivitesinin arttığı bildirilmiştir30. Çalışmada da AST ve GGT aktivitesi artmış olup bu sonuç ishalli buzağılarda oluşan endotoksemi sonucu oluşan karaciğer hasarı ve/veya böbrek yetersizliği ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir.
Total protein konsantrasyonu ishalli buzağılarda arttığı belirlenmiş olup, muhtemelen bunun nedeni globulin sentezindeki ve/veya karaciğerden siyaloprotein sentezindeki artıştan11 kaynaklanabilir. Renal fonksiyonların değerlendirilmesi için kullanılan serum üre ve kreatinin düzeyi29,30; enfeksiyon, iştahsızlık ve yüksek ateş durumunda oluşan protein katabolizmasındaki artışın sonucu olarak yükseldiği bildirilmektedir31. İshalli buzağılarda dehidrasyona bağlı olarak oluşan böbrek perfüzyonundaki azalmadan dolayı serum üre ve kreatinin düzeyinin arttığı bildirilmektedir14,32. Çalışmada da serum üre ve kreatinin düzeyinde diğer çalışmalarla11,13,15 uyumlu olarak önemli bir artış belirlendi. Muhtemelen üre ve kreatinin düzeyindeki bu artışın nedeni dehidrasyona bağlı olarak oluşan renal perfüzyonun azalması ve/veya protein katabolizmasındaki artış olabilir.
Sonuç olarak; yapılan bu çalışmada ishalli buzağılarda AFY'nin oluştuğu, bunun sonucu olarak da haptoglobin ve seruloplazmin düzeyinin arttığı, biyokimyasal parametrelerde önemli değişikliklerin oluştuğu belirlenmiş olup hastalığın patogenez, tanı ve prognozu için yararlı olabileceği düşünülmektedir.