[ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]
Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Veteriner Dergisi
2017, Cilt 31, Sayı 2, Sayfa(lar) 081-086
[ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
Kırsal Yoksullukla Mücadelede Hayvansal Üretim Desteği Uygulaması ve İllere Göre Dağılımı
Emin Ertan GÖKHAN
Fırat Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Hayvan Sağlığı Ekonomisi ve İşletmeciliği Anabilim Dalı, Elazığ, TÜRKİYE
Anahtar Kelimeler: Kırsal kalkınma, kırsal üretim, kırsal yoksulluk, sosyal destekler
Özet
Yoksullukla mücadele ve yoksulların refah düzeyini artırmak her dönemde kamu politikalarının temel amaçlarından biri olmuştur. Ekonomik ve toplumsal dönüşüm süreci ile birlikte artan bölgesel eşitsizlikler ve gelir dağılımındaki dengesizlikleri azaltmaya yönelik projelerden biride “Kırsal Alanda Sosyal Destek Projesi” (KASDP)’dir. Bu çalışmada, 2003-2010 yılları arasında uygulanan, kırsal alanda yoksul kesimlerin üretime katılmalarına yönelik finansal desteklemenin hedef alındığı KASDP kapsamında kullandırılan kredilerin, iller bazında dağılımı ve bu dağılım üzerinde etkili olan faktörlerin analizi amaçlanmıştır. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 1. Düzeye göre, KASDP kapsamında sağlanan toplam 650.688.320 TL kredi içerisinde; Güneydoğu Anadolu Bölgesi %16.41’lik payla ilk sırada yer alırken, en düşük paya sahip Doğu Karadeniz Bölgesi’nin kredilerden yararlanma oranı %3.12 olduğu tespit edilmiştir. KASDP kapsamında kullanılan desteklerin bölgesel dağılımında etkili olan faktörleri belirlemek amacıyla yapılan regresyon analizinde; işsizlik, yeşil kart, yoksul sayısı, belde ve köy nüfusu değişkenleri anlamlı bulunurken, net göç ve kişi başı gayri safi katma değer değişkenleri istatistiksel açıdan anlamsız bulunmuştur. Desteklerden en yüksek miktarda yararlanan 10 ilin, toplam destekler içindeki payı %39 iken, geri kalan 71 ilin desteklemelerden almış olduğu pay %61’dir. Bölgesel düzeyde bütüncül yaklaşımla anlamlı olan desteklerin dağılımı, iller düzeyinde aynı özelliği göstermemektedir.
  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Giriş
    İnsanlık tarihi kadar eski bir yaşamsal sorun olan yoksullukla mücadele, her toplumun farklı koşullarında farklı biçimlerde üstesinden gelmeye çalıştığı sürekliliği olan bir olgudur. Yoksullukla mücadele kapsamında önemli değişim ve gelişmelerin yaşandığı günümüzde toplum ve devlet açısından risk faktörü olma niteliği taşıyan yoksullukla mücadelede geleneksel sosyal politikaların karşılıksız destek sağlama yaklaşımı dışındaki yöntemlerle de bu soruna çözüm aranmaktadır.

    Türkiye’de yoksulluk sorununun çözümünde son yıllara kadar, dolaylı yaklaşım ağırlıklı olarak benimsenmiş, işsizlik sorunuyla mücadelede olduğu gibi, yoksullukla mücadelede ekonomik büyümeye havale edilmiş ve beş yıllık kalkınma planlarında hızlı ekonomik büyümenin, işsizlik ve yoksulluk gibi sorunları kendiliğinden çözeceği gibi iyimser bir yaklaşım benimsenmiştir. Bu yaklaşım tarzının işsizlik sorununu çözemediği ve nasıl ki bu sorunun çözülebilmesi için özel politikaların, yani istihdam politikalarının gerekliliği gerçeği ortaya çıkmışsa, aynı şekilde, mülkiyetin ve üretim araçlarının bu denli eşitsiz dağılımının bulunduğu ülkemizde, büyümenin kendiliğinden yoksulluk sorununu çözmeyeceği geç de olsa anlaşılmış ve böylece dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasında yer alan Türkiye’de yoksullukla mücadelede büyümenin yanında doğrudan mücadele yöntemlerinin de uygulanması, bir zorunluluk olarak ortaya çıkmıştır 1.

    Yoksulluğu azaltmak için kullanılacak araçların seçimi ve bunların uygulanmasında benzerliklerle birlikte, ülkelere göre çeşitli farklılıklarda söz konusudur. Yoksulluğun azaltılması için uygulanan benzer politikalardan en yaygın olanı kamu harcamalarıdır. Kamu harcamalarıyla, doğrudan gelir transferi yoksulluk grubundakilerin harcama bütçesine katkı yapmak veya mesleki becerilerin kazandırılması ve kişisel yeteneklerin geliştirilmesi (girişimcilik vb.) gibi uygulamalarla yoksulluk sınırının altındaki kişilerin yaşam düzeylerinin bu sınırın üzerine çıkarılması amaçlanmaktadır. Kamu harcamaları yoluyla yoksulluğun mutlak surette ortadan kaldırılması mümkün olmamakla birlikte, bu yolla yoksulluğun belli oranda azaltılması imkânı vardır 2

    Yoksulluğun sonucu olan yoksunluk ve sosyal dışlanma, toplumda yanlızca sonuçlar bakımından, yani gelir dağılımı bakımından değil, daha önemlisi, yoksullara açık olan ekonomik, toplumsal ve siyasal fırsatlar bakımından da eşitsizliklerin ortaya çıkması ve bu eşitsizliklerin kendi kendini sürdürecek biçimde yaygınlaşmasınıda beraberinde getirmektedir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki gibi piyasaların işleyişinde ortaya çıkan sorunların ve piyasa başarısızlıklarının varlığında, gelir, servet ve güç dağılımındaki eşitsizlikler, yatırım olanaklarını da etkilemektedir. Gelişmekte olan ülkelerde daha çok rastlanan, kredi, sigorta, toprak ve beşeri sermaye alanlarındaki piyasa başarısızlıkları, yoksullara açık olan yatırım fırsatlarının önünü ciddi biçimde tıkamaktadır 3.

    veya küçük bir yardımla topluma faydalı hale getirilecek, üretken duruma geçirilebilecek durumda olan kişilerin işgücü piyasasına girmeleri ve burada kalmalarının sağlanması amacıyla; bu kişilerin içerisinde yer aldığı gelir getirici projeler, meslek edindirmeye yönelik istihdam amaçlı eğitim projeleri ve işbirliğine dayalı sosyal yardım ve sosyal hizmet projelerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (ASPB) tarafından destek sağlanmaktadır. Bu amaçla yürütülen proje destek programlarından olan gelir getirici projeler; yoksul birey veya hanelerin kendi geçimlerine yetecek düzeyde düzenli bir gelir elde etmelerini sağlayacak bir iş kurmaları ve kurdukları işi uzun vadede devam ettirebilmelerine yöneliktir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı (GTHB) ile birlikte yürütülen Kırsal Alanda Sosyal Destek Projesi bu tür projelerdendir 4.

    Kırsal Alanda Sosyal Destek Projesi (KASDP), kendi işini kurmak isteyen ancak yoksulluk koşulları nedeniyle kurumsal finansal kaynaklardan destek alamayan kişilerin finansmanının kamusal desteklerden sağlanmasını hedef alan, kırsal alana yönelik bir finansal destek uygulamasıdır. Uygulama; ASPB ile GTHB arasında yoksullukla mücadele kapsamında, ekonomik ve sosyal yoksunluk içinde bulunan kişi ve ailelerin gelir seviyesini yükseltmek, istihdamı arttırmak, tarımsal ürünleri mahallinde değerlendirmek, pazarlamak ve köyden kente göçü önlemek amacıyla, 16.08.2003 tarihinde imzalanan protokolle hayata geçirilmiş ve 29.07.2010 tarihi itibari ile sona erdirilmiştir. 3294 sayılı kanun kapsamında olan kişi ve ailelere yönelik uygulamaya konulan KASDP uygulama esasına göre bu desteklerden yararlanacak olan proje çeşitleri, en az 50 aile x 2 baş süt sığırcılığı, 50 aile x 25 baş koyunculuk ve Bakanlığın teklifi ASPB’nın uygun görmesi koşuluyla uygulanacak olan kırsal ve tarımsal amaçlı diğer projelerdir. Proje kredisi kooperatif şeklinde bir araya gelmiş gruplara kullandırılmıştır.

    Ekonomik ve sosyal dönüşümün hızlı yaşandığı günümüzde, geleneksel aile ve akraba dayanışmalarının etkinliğinin azalması sonucunda, resmi ve kurumsal sosyal destek uygulamalarına duyulan gereksinim artmıştır. Son yıllarda yoksullukla mücadelede öne çıkan yaklaşımlardan biride gelir getirici projelerdir. Doğrudan destek kapsamında uygulanan bu tür projelerin en önemli fonksiyonu, kırsal alanda desteğe muhtaç olan dezavantajlı grupların ekonomik ve sosyal yoksunluğunu giderme anlamında katkı sağlayacak finansal fırsatları oluşturmasıdır. Kamusal kaynaklardan sağlanan KASDP türü uygulamaların bölgesel anlamdaki dağılımının bilinmesi, politika yapanların destekleme kararlarında etkili olabileceği gibi, bu konuda çalışma yapacak olanlara da analiz yapabilme fırsatı sağlayacaktır.

    Bu çalışmada; Türkiye’de 2003-2010 yılları arasında kamusal kaynaklardan sağlanan KASDP türü uygulamaların iller ve bölgesel anlamdaki dağılımı ve bu dağılım üzerine etki eden faktörlerin analizi amaçlanmıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Materyal ve Metot
    Araştırmanın materyalini; Türkiye’de 2003-2010 yılları arasında KASDP kapsamında sağlanan kredilerin illere ve bölgelere göre dağılımı, net göç, işsizlik, kişi başı gayri safi katma değer, yoksul sayısı, belde ve köy nüfusu değerleri ve Türkiye’de aktif olarak kullanılan yeşil kart miktarı ve illere göre dağılımını gösteren değerler oluşturmuştur 5-7. Çalışmada ayrıca dağıtılan krediler; ekonomik, sosyal göstergeler ve işgücü kriterlerinden oluşan, İllerin Gelişmişlik Endeksi (İGE) değerleri ile karşılaştırılmıştır 8.

    Elde edilen verilerin analizinde tek değişkenli regresyon analizi SPSS (Statistical Program of Scientific Search) 15.0 istatistik programından yararlanılarak değerlendirilmiştir. Olaylar ya da durumlar arasındaki ilişkinin ortaya çıkarılması olarak özetleyebileceğimiz regresyon analizi, oldukça geniş bir kullanım alanına sahiptir. İlişki, bir fonksiyonla ifade edilmekte ve bu fonksiyon yorumlanarak ilişkinin gücü, yönü hakkında yorum yapılıp, gelecekle ilgili politikalar belirlenmektedir 9. Bağımlı değişkeni KASDP kapsamında verilen krediler, bağımsız değişkenleri ise net göç, işsizlik, kişi başı gayri safi katma değer, yoksul sayısı, belde ve köy nüfusu değerleri ve yeşil kart sayısı oluşturmuştur.

    Tek değişkenli regresyon analizi; bir bağımlı değişken ve bir bağımsız değişken arasındaki ilişkiyi inceleyen analiz tekniğidir. Bu analizle bağımlı ve bağımsız değişkenler arasındaki doğrusal (lineer) ilişkiyi temsil eden bir doğru denklemi formüle edilmektedir. Regresyon analizinde üzerinde durulan ilişki, değişkenler arasındaki doğrusal ilişkidir. Bu doğrunun hesaplanması ise en küçük kareler metodu yardımıyla yapılmaktadır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Bulgular
    TÜİK verilerine göre kırsal yerlerde yaşayanların yoksulluk riski, kentsel yerlerde yaşayanlardan fazladır. Yoksulluk sınırı yöntemlerine göre fertlerin 2002-2009 yılları arası (Gıda/Gıda dışı) yoksulluk oranları Tablo 1’de sunulmuştur.

    Tablo 1 incelendiğinde, 2002 yılında %21.95 olan kentlerdeki yoksulluk sınırı yöntemlerine göre fertlerin yoksulluk oranı, 2009 yılında %8.86’ya düşerek %13.09’luk azalma gösterirken, aynı yıllar arasında kırsal alandaki yoksulluk oranı %24.21’lik artış göstermekle birlikte, 2009 yılı verilerine göre kırsal alandaki yoksulluk oranı aynı yılda kentsel alandaki yoksulluk oranının yaklaşık 4.3 katı olduğu tespit edilmiştir.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 1: Yoksulluk sınırı yöntemlerine göre fert yoksulluk oranları (%)

    Türkiye’de KASDP kapsamında toplam kredilendirme miktarının İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) -1 düzeyine göre dağılımı Tablo 2’de sunulmuştur.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 2: Türkiye’de KASDP kredilerinin İBBS-1 düzeyine göre dağılımı (2003-2010)

    Tablo 2’de görüldüğü üzere İBBS-1 düzeyine göre, KASDP kapsamında sağlanan toplam 650.688.320 TL kredi içerisinde Güneydoğu Anadolu Bölgesi %16.41’lik payla ilk sırada yer alırken, en düşük paya sahip Doğu Karadeniz Bölgesi’nin kredilerden yararlanma oranı %3.12 olduğu tespit edilmiştir.

    KASDP kredilerinin dağılımını etkileyen faktörlerin regresyon analizi sonuçları Tablo 3’de sunulmuştur.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 3: KASDP kredilerinin dağılımını etkileyen faktörlerin regresyon analizi sonuçları

    Tablo 3 incelendiğinde, KASDP kapsamında kullanılan desteklerin bölgesel dağılımında etkili olan faktörleri belirlemek amacıyla yapılan regresyon analizinde; işsizlik, yeşil kart, yoksul sayısı, belde ve köy nüfusu değişkenleri anlamlı bulunmasına rağmen net göç ve kişi başı gayri safi katma değer değişkenleri anlamsız bulunmuştur.

    Kırsal alanda yoksullukla mücadele kapsamında uygulanan, kırsal alanda sosyal destek projesinin iller bazında almış olduğu proje destekleri miktarı ve İllerin Gelişmişlik Endeksi (İGE) değerleri Tablo 4’de sunulmuştur.


    Büyütmek İçin Tıklayın
    Tablo 4: KASDP uygulamasında kredi desteği alan iller ve İGE sıralamaları

    Tablo 4 incelendiğinde, KASDP uygulamasının iller bazında kredilerden yararlanma miktarı göz önüne alındığında, en yüksek miktarda yararlanan on ilin almış olduğu destek miktarı, toplam desteklerin %39’unu oluşturmasına rağmen en düşük düzeyde kredi desteği alan on ilin toplam destekler içerisindeki %009’dur. Diğer taraftan Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinin almış olduğu kredi miktarı, toplam kredilerin %9.30’dur. Ardahan ve Rize illeri ise bu desteklerden yararlanamamıştır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Tartışma
    Kırsal ekonominin geleneksel üretim modeli sonucunda elde edilen düşük gelir düzeyi, bu alanda yaşayan toplulukların yaşam kalitesinin dolayısıyla refah düzeyinin mevcut standartların altında oluşmasına yol açmıştır. Yeterli ekonomik ve sosyo-kültürel fırsatların oluşturulamadığı alanlarda yaşamı sürdürmenin zorluğu, kırsal alanda yaşayan ekonomik ve sosyal açıdan dezavantajlı grupları göçe zorlamakta, gittikleri yerde istihdam ve yaşama tutunma sorunlarıyla baş başa bırakılmaktadır.

    Gerek gelir yoksulluğu ve gerekse insani yoksulluk açısından bakıldığında ülkemizin Doğu Anadolu, Güney Doğu Anadolu ve Karadeniz Bölgelerinin göreli olarak yoksul olduğu görülmektedir. Bu bölgelerde yaşanan yoksulluk, iç göçü tetiklemekte ve bu yolla da yoksulluk büyük kentlere taşınmaktadır 1. 2010 yılında bölgelerin aldığı ve verdiği göç rakamları göz önüne alındığında, genel olarak net göç rakamı pozitif yönlü olan iller Ege ve Marmara bölgesindeki illerden oluşmaktadır 6.

    Bölgeler arası gelişmişlik farklarını vurgulayan önemli parametrelerden biri de, illerin gelişmişlik endeksidir. İllerin ekonomik, sosyal ve işgücü kriterlerinin bir arada değerlendirildiği illerin gelişmişlik endeksi değerlerine göre Türkiye’de bölgeler arasında önemli farklılıklar vardır. Ülkemizin batısında yer alan bölgeler, doğusunda yer alan bölgelere göre daha yüksek endeks değerlerine sahiptirler. En yüksek illerin gelişmişlik endeksi değerlerinde; Doğu Marmara, Ege, Batı Marmara Bölgeleri ilk sırada yer alırken, Güneydoğu, Ortadoğu ve Kuzeydoğu Anadolu Bölgeleri son sıralarda yer almaktadır 10.

    Tarımsal üretimin geleneksel üretim modeli dışında mesleki becerileri olmayan, kırsal alanda yaşayanların karşı karşıya kaldığı önemli sorunlardan biri de, mesleki çeşitliliğin sınırlı olduğu, işgücü piyasalarının oluşmadığı alanlarda istihdam edilebilme olanaklarının güçlülüğüdür. Kırsal alanda yaşayanların tarım dışı istihdam olanakları oldukça kısıtlı olup, kırsal alanda tarımda istihdam edilen kadınların çoğunun ücretsiz aile işçisi, erkeklerin de kendi hesabına çalışıyor olması, bu sektörde çalışanların %85’i gibi büyük bir çoğunluğunun sosyal güvenlikten yoksun olması sonucunu doğurmaktadır. Kırsal alanda tarım dışı iş olanaklarının sınırlı olması ve sektörün kendi kısıtları nedeni ile kırsal alanda yoksulluk yaygın durumdadır 11. Nitekim 2009 yılı verilerine göre kırsal alandaki yoksulluk oranı kentsel alandaki yoksulluk oranının 4,3 katı düzeyindedir.

    Ekonomik ve toplumsal dönüşüm süreci ile birlikte artan bölgesel eşitsizlikler ve gelir dağılımındaki dengesizlikleri azaltmaya yönelik projelerden biri de, 2003-2010 yılları arasında uygulanan Kırsal Alanda Sosyal Destek Projesidir. Yoksul kesimlerin üretime katılmalarına yönelik finansal desteklemenin hedef alındığı KASDP kapsamında kullandırılan kredilerin, bölgesel anlamda dağılımı incelendiğinde, İBBS 1. düzey’e göre, KASDP kapsamında sağlanan 650.688.320 TL kredi toplamı içinde Güneydoğu Anadolu Bölgesi %16.41’lik payla ilk sırada yer alırken, bunu %15.11’lik payla Ege Bölgesi ve %12.65’lik payla Akdeniz Bölgesi izlemektedir. KASDP kapsamında kullanılan desteklerin bölgesel dağılımında etkili olan faktörleri belirlemek amacıyla yapılan regresyon analizinde; işsizlik, yeşil kart, yoksul sayısı, belde ve köy nüfusu değişkenleri anlamlı bulunurken (P<0.05), net göç ve kişi başı gayrisafi katma değer değişkenleri istatistiksel açıdan anlamsız bulunmuştur. Bölgesel düzeyde bütüncül yaklaşımla anlamlı olan desteklerin dağılımı, iller düzeyinde aynı özelliği göstermemektedir. Desteklerden en yüksek miktarda yararlanan on ilin toplam destekler içindeki payı %39 iken, geri kalan 71 ilin almış olduğu pay %61’dir. Aynı bölge içinde yer alan Denizli ve Manisa illeri bulundukları bölgede toplam destek miktarının yaklaşık %67’sini kullanırken, Aydın, Muğla, İzmir, Afyonkarahisar, Kütahya ve Uşak illeri bölge toplam desteğinin yaklaşık %33’ünü kullanmaktadır. Ardahan ve Rize illeri KASDP kapsamında kaynak kullanmaması dikkat çekici bir durumdur. Elde edilen bulgular değerlendirildiğinde, iller düzeyinde proje desteklerinin dağılımının rasyonel bir şekilde dağılmadığı ve bu dengesizlik nedeniyle illerdeki organizasyonların, bu uygulamayı gerçekleştirmedeki yetenek ve kabiliyetlerinin yetersiz kaldığı görülmektedir. İller bazındaki dağılım dengesizlikleri göz önüne alındığında, gerek yoksullukla mücadele gerekse kırsal alanda istihdam ve gelir elde etme fırsatı sunması beklenen bu tür desteklerden yararlanamayan illerin lehine durum oluşturacak daha adil bir dağılımın gerekliliği ortaya çıkmaktadır.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • Kaynaklar

    1) Gündoğan N. “Türkiye’de yoksulluk ve yoksullukla mücadele, Ankara Sanayi Odası Dergisi, Ocak-Şubat 42-56”. http://www.aso.org.tr/kurumsal/media/kaynak/TUR/ asomedya/ocak-subat2008/Dosya.pdf/ 28.02.2017.

    2) Sarısoy İ, Koç S. Türkiye’de kamu sosyal transfer harcamalarının yoksulluğu azaltmadaki etkilerinin ekonometrik analizi. Maliye Dergisi 2010; 158: 326-348.

    3) DPT. “T.C. Devlet Planlama Teşkilatı. Dokuzuncu Kalkınma Planı 2007-2013: Gelir dağılımı ve yoksullukla mücadele özel ihtisas komisyan raporu”, 2007; Yayın No: 2742, Ankara.

    4) Hacımahmutoğlu H. Türkiye’deki Sosyal Yardım Sisteminin Değerlendirilmesi. Uzmanlık Tezi, Ankara: T.C. Devlet Planlama Teşkilatı, 2009.

    5) T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü, Sayı: B.12.0.TDG.0.03.01.622.03, 2011; Ankara.

    6) TÜİK. “Türkiye İstatistik Kurumu. Yoksulluk sınırı yöntemlerine göre fertlerin yoksulluk oranları”. http://www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1013/20.12.2016

    7) T.C. Sağlık Bakanlığı, Hukuk Müşavirliği, TBMM Yazılı soru önergesi cevabı, Sayı: B.10.0.HKM.610/05/12581, 2009, Ankara.

    8) Eraydın K, Gül E, Çevik B, Demir E. “2005 ve 2010 verileriyle Türkiye’de illerin gelişmişlik Düzeyi araştırması. İş Bankası İktisadi Araştırmalar Bölümü”. https://ekonomi.isbank.com.tr//UserFiles/pdf/ar_03_2012v1.pdf/ 25.02.2017.

    9) Keskintürk T, Şahin S. Doğrusal olmayan regresyon analizinde gerçek değer kodlamalı genetik algoritma. İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 2009; 8: 167-178.

    10) Ünal Ç. İnsani gelişmişlik endeksine göre Türkiye’nin bölgesel farklılıkları. Coğrafi Bilimler Dergisi 2008; 6: 89-113.

    11) Olhan E. “Türkiye’de kırsal istihdamın yapısı, FAO-Türkiye”. http://www.undp.org/content/dam/turkey/docs/ projectdocuments/PovRed/MDG_F_1928/UNDP-TR-YEM_ Kirsal%20Istihdam.pdf/ 23.02.2017.

  • Başa Dön
  • Özet
  • Giriş
  • Materyal ve Metot
  • Bulgular
  • Tartışma
  • Kaynaklar
  • [ Başa Dön ] [ Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ] [ Yazara E-Posta ] [ Editöre E-Posta ]
    [ Ana Sayfa | Editörler | Danışma Kurulu | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | E-Posta ]